Abdullah Sivas'ın haberi
RİSALEHABER- İstanbul Bahçelievler Hidayet Mektebi Derneği’nin seminer salonunda, her hafta Perşembe akşamı düzenlenen seminerin bu haftaki konuğu Suffa Vakfı Sosyal ve Kültürel Faaliyetler Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, araştırmacı Süleyman Malkoç’du.

Dernek üyeleri ve bir çok kişinin yüksek katılımıyla gerçekleşen “Kainat kitabını okumak ve Allah’ı sanatlarıyla tanımak’’ konulu seminer büyük ilgi gördü. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (Sav) ve Hz. Ömer efendimizin örnek hayatları, Hz. Mevlana’dan nakiller ve Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Risale-i Nur Külliyatı’ndan, Şualar isimli eserden 7. Şua’daki “insanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi; Hâlık-ı Kâinat'ı tanımak ve ona îman edip ibadet etmektir. Ve o insanın vazife-i fıtratı ve farîza-i zimmeti, marifetullah ve îman-ı billahtır ve iz'an ve yakîn ile vücudunu ve vahdetini tasdik etmektir’’ ifadesi detaylı olarak katılımcılara aktarıldı.

Araştırmacı Süleyman Malkoç; “Şu kainata baktığımızda hiçbir kusur göremeyiz. Kainattaki her şey bize Allahın varlığını bildiriyor, her şeyin bir sahibi ve yapanı var. Bir kitabın bile içindeki her harfi yazan bir yazar var, o harf; bakılınca beni buraya yazan bir el, bir kalem var diyor. Biz de şu kainata bakınca, hiçbir şeyin intizamsız olmadığını, herşeyin mükemmel bir şekilde Allah tarafından yaratıldığını ve bize Allah’ı tanıttırdığını görüyoruz. Kainat; sanatkarının Allah olduğunu bize bildiriyor ve sanatkar sanatıyla kendini tanıttırıyor’’ dedi.

Araştırmacı Süleyman Malkoç; “Hz. Ömer efendimizin ‘’Allah övülmeye layıktır’’ sözünü açarak; ay, yıldız, güneş vb. tüm bunlar akıl sahibi olan insana, Allah’ın varlığından haber verir. Bazı acınacak insanlar diyorlar ki; Efendimiz “Hz. Muhammed (Sav) miraca nasıl çıkmış?” kabul etmiyorlar. “Ölmüş, çürümüş kemikleri kim diriltecek” diyorlar? Yıldızlar, güneş ve birçok varlık gökyüzünde nasıl intizamsız duruyorsa onu orada tutan Allah, Peygamber efendimizi miraca çıkarmıştır. Bizi bir damla sudan yoktan var eden Rabbimiz; çürümüş kemiklerden tekrar bizleri diriltecek ve hesaba çekecektir’’ dedi.

Peygamber Efendimizin ümmetine olan sevgisine vurgu yapan Araştırmacı Süleyman Malkoç; “Allah şöyle buyuruyor; Kullarımın bir kusuru, hatası, günahı ve uygun olmayan bir davranışı olduğunda Hz Muhammed Efendimizin her bir Müslüman için titrediğini ve biz ümmetini nasıl sevdiğini bildiriyor. Mevlana Hz. bir sözünde “Gök ağlamazsa, yağmur yağmazsa yer nasıl gülsün’’ demiştir. Bunun gibi, bir müslüman da günahlarına tövbe ile ağlayarak ahirette gülebilir. Hz Muhammed (Sav) Efendimiz; iki göz için ateş haramdır. Birincisi Allah korkusuyla nöbet tutan göz, ikincisi günahları için af dileyerek ağlayan göz buyurmuştur. Allah, Resulünün aşkını, sevgisi ve ateşini kalbimize koysun ve bir kitap olan şu kainatı okuyarak Allah’ı öğrenmeyi bizlere nasip etsin’’ dedi.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin çok zor şartlar altında ve zor bir bir dönemde Risale-i Nur’ları yazdığını ve bu günlere ulaştığını aktara Süleyman Malkoç şunları kaydetti:

“Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri; Allah’ın varlığının ve ahiret inancının bilinçli olarak yok edilmek istendiği ve unutturulmaya çalışıldığı bir dönemde bu hakikatleri yazdı.

Üstadın yazmış olduğu iman hakikatleri olan ve 6000 sayfalık Risale-i Nur eserlerinin ilk yazılan bahsinin 10. Söz’dür. Bu eserin konusu ise haşir ve ahirete dairdir. İnsanların iman hakikatlerinden bilinçli ve sistemli olarak uzaklaştırıldığı, Ezanların susturulup Kuran-ı Kerim’in toplatıldığı, zorluklarla dolu o yıllarda Bediüzzaman Hazretleri büyük bir mücadele verdi.”

Seminer sonunda Hatm-i Şerif duası yapıldı ve katılımcılara ikramda bulunuldu. Daha sonra katılımcılara teşekkür konuşması yapan ve dernek çalışmaları hakkında bilgi veren dernek sorumlusu Metin Duymaz; geçtiğimiz hafta Tekirdağ Çorlu ilçesi’nde iki günlük Risale-i Nur okuma programı organize ettiklerini ve bunun çok verimli geçtiğini, 22 Kasım Pazar günü ise; İstanbul’un tarihi camilerinden Şehzadebaşı camiinde geniş bir katılım ile, sabah namazı programı organize edeceklerini ve herkesi bu programa davet ettiklerini söyledi. Duymaz konuşmasının devamında 11-12-13 Aralık tarihlerinde Pendik’te 3 gün sürecek bir Risale-i Nur okuma programına gideceklerini söyleyerek, Risale-i Nurdan ve iman hakikatlerinden azami derecede istifade edebilmek için bu faaliyetleri kaçırmamanın çok önemli olduğunu belirtti.