Said Nursi 'Lozan'ın içyüzü'nü anlatan makaleyi Risale-i Nur'a dahil etti

Said Nursi 'Lozan'ın içyüzü'nü anlatan makaleyi Risale-i Nur'a dahil etti

24 Temmuz 1923 tarihli Lozan'ın bugün yıl dönümü. Kayıtlara Barış Antlaşması olarak geçen "Lozan'ın içyüzü" ise farklıydı. Bu yüzden Said Nursi, Lozan Barış antlaşmasında kabul edilen maddelerin neye hizmet ettiği bilinsin istiyordu

Risale Haber - Haber Merkezi

24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan'ın bugün 94. yıl dönümü. İmzalandığı yıllarda "Lozan Sulh Muahedesi" şeklinde anılan Lozan Barış Antlaşması 6 Ağustos 1923 tarihinde yürürlüğe girdi. Türkiye Cumhuriyeti adına antlaşmasını kabul ederek imzalayan yetkililerin "dini terk ve dini öldürmek" hedefininin bilinmesi için Büyük Doğu'da yayımlanan "Lozan'ın İçyüzü" makalesi, Bediüzzaman Said Nursi hazretleri tarafından müellifi olduğu Risale-i Nur eserlerine dahil edilmişti. 

Risale-i Nur'da, Emirdağ Lahikası'na alınan iç yüzü ihanet olan antlaşma ismini yapıldığı İsviçre'nin Lozan kentinden alır. Türkiye, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya temsilcileri tarafından, 11 ülkenin katılımıyla Leman gölü kıyısındaki Beau-Rivage Palace'ta imzalanmış barış antlaşmasıdır.

Antlaşmada Türkiye adına baştemsilci olarak İsmet İnönü katıldı. Karar aşamasında Türkiye'ye dönerek M. Kamal ile görüşerek antlaşmanın nihai şekli verildi. Türkiye'nin bugünkü sınırlarının da kabul edildiği antlaşmaya müdahil isimlerden Yahudi Hayim Naum da yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde Kur'an hükümlerinin kaldırılacağından ve milletin İslamiyetten uzaklaştırılacağından emin olmak istiyor ve bu durumu anltaşmanın taraflarına garanti ediyordu.  

Risale-i Nur'da Lozan

Bediüzzaman Hazretleri, Büyük Doğu dergisindeki "Lozan'ın İçyüzü" adlı makaleyi, Lozan Antlaşması'nın maksadının ne olduğunu bilinmesi için Emirdağ Lahikası'nda neşrettirmiştir. Bu makale, yayımlandığı zaman büyük yankı uyandırmıştır.

İşte o makaleden bir bölüm

"Din öldürülecektir"

Lozan Muahedesinden sonra, İngiltere Avam Kamarasında, "Türklerin istiklâlini niçin tanıdınız?" diye yükselen itirazlara, Lord Gürzon'un verdiği cevap:

"İşte asıl bundan sonraki Türkler bir daha eski satvet ve şevketlerine kavuşamayacaklardır. Zira biz onları, mâneviyat ve ruh cephelerinden öldürmüş bulunuyoruz. Yani Mustafa Kemal ve İsmet'in verdikleri karar, Türk milletini İslâmiyet ve din cihetinden öldürmek kararıdır."

Artık bunun üzerine herşey ap açık anlaşılıyor, değil mi? (Emirdağ Lahikası - II / 32-272)

Makalenin Emirdağ Lahikası'na alınan tam metnini okumak için TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum