Said Nursi, Adnan Menderes'e 27 Mayıs darbesini haber verdi mi?

Said Nursi, Adnan Menderes'e 27 Mayıs darbesini haber verdi mi?

Talebesi Mehmed Fırıncı ağabey Risale Haber'e Bediüzzaman Said Nursi’nin vefatından önceki son bir yılını anlatmıştı

RİSALEHABER - ÖZEL

Üstad’ın son dersi de birçok ağabeyle beraber yapılmış…

Ankara Merit Otel’de Diyarbakır’daki bazı gelişmeler nedeniyle Üstadımız, Mehmed Kayalar ağabeyin gelmesini istiyor. O da geliyor ve o dersi Mehmed Kayalar ağabeyin gelişinde Üstadımız yapıyor. Sungur ağabey de kaydediyor. Kayalar ağabeye ithafen bir nevi fakat tabiî bütün Nur talebelerine yapılıyor. Ve o son ders öyle…

Daha sonra Üstad hazretleri İstanbul’a teşrif ettiler. Biz de zaten davet etmiştik. Eskişehir’de bir gazeteci aleyhimizde bir yazı yazmıştı. Bunun üzerine Bekir Berk ağabey Ankara’ya telefon etti. Beraberce gittik. Zübeyir Gündüzalp ağabeyin yanına gidip “bu kötü yazıyı mahkemeye vermemiz lazım” dedik. Üstadımız uygun buldu ve “Lüzum varsa İstanbul’a vekâlet vermek için geleyim” diyor. Bunu duyunca, “demek ki Üstadımız İstanbul’a gelebilecek durumda. Hemen telefon edelim” dedik. Vekâletname oradan da verilir ama buradan olsa daha iyi olur, diye istişaremiz neticesinde Bekir ağabey telefon etti Üstad’a. Böylece Üstad’ı’mız ertesi gün İstanbul’a geldiler.

1959 senesinin son günü… Yılbaşı gecesi… Üstad, “Merak etmeyin. Hiçbir halt edemeyecekler. Ben küfrün belini kırdım. Onlar size hiç bir şey yapamayacaklar. Merak etmeyin” dedi. Fakat merak edilecek hiçbir husus da yok hakikaten. “Bundan sonra manevi cihad var. Risâle-i Nur var. Maddi Cihat düşman taarruz ederken yapılır, ancak manevi taarruz Risâle-i Nurladır. Risâle-i Nur’un bir yaprağını, bir yerden bir yere götürmek eski cihatta on kâfiri öldürmek ne kadar sevapsa, bunu yapmak da öyle sevaplıdır” diye bu ifadeyi Üstad üç defa ayağa kalkarak söyledi.

27 MAYIS OLUNCA O DERS BİZE AÇILDI

Üstad 27 Mayıs’dan mı bahsediyormuş acaba?

Evet. “Korkmayın. Merak etmeyin. Hiçbir halt edemeyecekler” diye defalarca telkinde bulundu Üstad. Tabiî 27 Mayıs olunca o ders bize açıldı, “Demek ki mesele buymuş” dedik. “O zaman biz buna karşı nasıl hareket edeceğiz” diye düşünmeye başladık. Neşriyatı durdurmadık tabiî önce Uhuvvet Risalesini bastık. Arkasından bizi birinci şubeye aldılar. 25 gün nezarette kaldık. Sonra üç profesöre göndermişler, ayrı ayrı. Hepsi de, “Bunda bir suç yok” diye rapor vermiş. Hiç bir şey yapamadılar. Ve mecburiyetle bizi serbest bıraktılar...


Kaynak: RisaleHaber.com

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.