Lazkiye ve Tartus’ta yaşayan az sayıda Türkmen ise adeta hapis hayatı yaşıyor. Devlet daireleri ve özel şirketlerdeki işlerinden atılan Türkmenler, ancak özel izinle il dışına çıkabiliyor.

 

Esed rejimi ve IŞİD tarafından maruz kaldıkları katliamlar dünya gündemine neredeyse hiçbir şekilde gelmeyen Türkmenler, şimdi de Suriye’de yüzlerce yıllık topraklarından sökülüyor. Tüm dünyanın dikkati Kürt şehri Kobani’ye yönelik IŞİD kuşatmasına dönmüşken Esed yönetimi, rejim karşıtı isyanın kalbi Humus’taki yoğun Türkmen nüfuslu Baba Amr ve Abbasiye mahallelerini kamulaştırma kararı aldı. Zaman’ın ulaştığı 23 Eylül 2014 tarihli resmi bir belgede, iç savaş sırasında hasar alan Baba Amr ve Abbasiye mahallelerinin kamulaştırılıp yeniden inşa edileceği belirtiliyor. Kanunun Esed’in talimatıyla Bayındırlık Bakanlığı tarafından hazırlandığı ifade ediliyor. Türkmenlerin sistematik olarak Suriye’de soykırıma uğradığını söyleyen Suriye Türkmen Milli Hareket Partisi Başkanı Başkan Yardımcısı Tarık Sülo Cevizci, “Humus’ta yerleşim yerlerine, apartmanlara, arazilere el konularak kamulaştırıyor. Bu arazileri kendi yandaşlarına verecek. Aslında bunu daha önce de hileli şekilde yapıyordu ama bunu şimdi resmi olarak yapmaya başladı.” ifadelerini kullanıyor. İç savaşın başından itibaren muhaliflerin kalesi konumunda olan ve Esed rejiminin ağır saldırılarıyla tamamen harabeye dönen Humus, 2014’ün başlarında yeniden rejim güçlerinin kontrolüne girmişti.

 

Muhaliflere verdikleri destek nedeniyle bölgeden sürülen ve geri dönmeleri halinde haklarında idam kararı bulunan Türkmenlerin büyük çoğunluğu, muhaliflerin kontrol ettiği bölgelerde ve komşu ülkelerde yaşıyor. Rejim yandaşları tarafından Suriye Türkmenlerinin evlerindeki eşyaların tamamen çalınıp pazarlarda satıldığı kaydediliyor. Cevizci, “Sorunlu gördükleri bölgelerde ilk günlerde tapu ve nüfus daireleri yakılmıştı. Neredeyse bütün kayıtlar imha edildi. Kimse bir şeyi ispat da edemez. Birçoğunun hakkında idam kararı bulunuyor. Bölge halkı geri dönebilse bile artık tüm mal varlığından edildi. Bölgenin demografik yapısı tamamen değiştiriliyor.” diye konuşuyor.

 

Ankara’nın izlediği politikalar nedeniyle hasım unsurlarca özellikle hedef seçilen Türkmenler, son 3 yılda Suriye ve Irak’ta 50 bin ferdini çatışmalara kurban verdi. Yüz binlerce Türkmen de evlerini terk etmek zorunda kalarak sığınmacı pozisyonuna itildi. Türkmen yetkililerin verdiği bilgiye göre; Suriye’de Bayır-Bucak, Çobanbey, Tel Abyad ile Halep ve Humus’a bağlı 300’den fazla Türkmen köy ve kasabası yerle bir oldu. Birçoğu da IŞİD, PKK’nın Suriye uzantısı olan PYD ve Suriye’deki Esed rejimi güçlerinin eline geçti.

 

 

Alınan bilgilere göre; Esed kontrolü altında bulunan Lazkiye ve Tartus’ta yaşayan az sayıda Türkmen, adeta hapis hayatı yaşıyor. Seyahat özgürlüğü bulunmayan Türkmenler, Emniyet şubesinden aldıkları özel izinle il dışına çıkabiliyor. Esed rejimine bağlılıklarını kanıtlamalarının istenmesi nedeniyle askerlik yaşına gelen Türkmen çocukları orduya alınarak cephe bölgelerine gönderiliyor. Zaman zaman birçok Türkmen sebepsiz yere tutuklanırken mahallerinde infazlar da yaşanıyor. Bölgede yaşayan Türkmenlerin kimliklerinden dolayı devlet daireleri ve özel şirketlerdeki işlerinden atıldığı belirtiliyor.

 

Zaman