Rusya ve Amerika'yla yaşanan gerginliğe karşı Ayasofya'yı açalım

Rusya ve Amerika'yla yaşanan gerginliğe karşı Ayasofya'yı açalım

İpekçi: Kanlı bombardımanlarda sivil halklar öldürülür ve sürgün edilirken Ayasofya'nın...

Risale Haber-Haber Merkezi

Yazar Leyla İpekçi, çeşitli algı yöntemleriyle Ayasofya'nın açılmasının engellendiğini ancak artık o eşiğin aşıldığını belirtti.

Yeni Şafak'taki yazısında, Ayasofya'nın ibadete açılmasının "milletçe zaman zaman alevlenen, dindiği vakit bile içten içe devam eden bir arzu" olduğuna dikkat çeken İpekçi, sınır ötemizdeki lobicilik faaliyetleriyle oluşturulmak istenen "Işid'ci Ak Parti" algısı nedeniyle Ayasofya'nın ibadete açılması meselesinin bu algı operasyonuna su taşımamıza yol açabileceğini söyledi.

İpekçi, "Çünkü bu memlekette bunu herkes yıllardan beri istiyor! Ve yine çünkü, “gördünüz mü, müze olan bir mabedi ibadete açmak yangına körükle gitmek demek, işte onlar da şeriat devleti kurmak istiyor, Ak Parti'ye oy verenler Işid'le işbirliğine karşı değil” üzerinden 'bağnaz diktatör'ün faşizme evrilen halkının silahla darbeyle filan durdurulması bu imalarla meşrulaştırılabiliyor" dedi.

AYASOFYA HİÇBİR ALGI TUZAĞININ MALZEMESİ OLAMAYACAK KADAR ÖNE ÇIKTI

Ayasofya'nın çok gecikmeli olarak ibadete açılması talebi artık hiçbir algı tuzağının malzemesi olamayacak kadar öne çıktığını vurgulayan İpekçi, yazısını şöyle sürdürdü:

"Bunlar bize son derece komik ve sürreel de gelse, milletten gelen açılış arzusunu bugünlere dek ötelemek zorunda kaldı yetkililer. Kirli algı opearsyonlarına alet olmamak, Lozan gibi anlaşmaları vakitsiz sorgulamamak belli bir miktar pazarlık için de zaruret kesbediyordu herhalde.

"Gelgelelim şimdi durum farklı. Artık o eşiği geçtik. Rusya ve Amerika'yla yaşanan gerginlikler bunun göstergesi. Tamamen gerçekler üzerinden hesaplaşıyoruz, kanlı bombardımanlarda sivil halklar öldürülür ve sürgün edilirken uydurulmuş algılar üzerinden pazarlık yapmıyoruz. Bu sebeple, Ayasofya'nın çok gecikmeli olarak ibadete açılması talebi artık hiçbir algı tuzağının malzemesi olamayacak kadar öne çıktı...

PATRİKHANENİN ENGELLEMEYE ÇALIŞMASININ ANLAMI KALMAZ

Ayasofya, Bizans döneminin ulu mabedi; Doğu ve Batı Roma'nın buluştuğu yer, dünyanın merkezi. Fetihten sonra Bizans'daki ismini muhafaza etmesinin yanı sıra, duvarlarındaki fresklerin, melek figürlerinin sıvayla örtülmek suretiyle korunduğu ve nefesiyle kesintisiz zikir gibi kalbleri nurlandırdığı canlı sır. Tevhid medeniyetinin her tür mabedi kendinde toplayan anlayışı ile hayat bulan ulu camii Ayasofya. Harcındaki manevi bileşimle çağları birleştiren kutsal bilge. İsevilikten Muhammedîliğe gerek ferdi makamlarda gerek toplumsal katmanlarda bizi süluk ettiren insan-ı kâmil!

Diğer Ayasofyalar (İznik ve Trabzon) geçtiğimiz dönemde nasıl ibadete açıldıysa, burası da salt bir teşhir ve turizm nesnesi olarak müze adıyla devam etmektense artık varoluş hakikatine dönebilir. Osmanlı'da olduğu gibi bir bölümü yeniden ibadete açılabileceği gibi istenirse belirli günlerde ayine açılabilir. Bu mümkün mü bilmiyorum fakat Fatih'in vakfiyyesine uygun halde bir düzenleme yapılabilir. Bu düzenlemenin önünde hukuki engel olmadığı gibi, patrikhanenin bugünkü savaş konjonktüründe dış bağlantıların söyemine rehin düşerek engellemeye çalışmasının da bir anlamı kalmaz.

ayasofya_banner.jpg

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum