Rusya’nın liberal eğilimli Komsomlskaya Pravda gazetesi 24 Haziran 2010 tarihli baskısında şöyle yazmış:
“Gazetemizin edindiği bilgiye göre, Rusya Federasyonu’nda faaliyeti yasaklanan Nurcular adlı dini kuruluşun lideri gözaltına alındı. Birinci Dünya Savaşından sonra Said Nursi tarafından kurulan tarikat örgütü, Türkiye’de şeriata dayalı bir devletin kurulması gereğini savunuyordu. Nurcular dünya çapında faaliyet gösteren bir tarikattır.” (a.g.g. Odatv)
Bu haberin kaynağı ise: Rusya Federasyonu İçişleri Bakanlığı Volga Federal Bölgesi Güvenlik Müdürlüğü.
Gazete Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesi’nin 10 Nisan 2008 tarihli kararını da hatırlatıyor: “Uluslar arası Nurcular adlı dini hareketinin faaliyeti Rusya Federasyonu topraklarında yasaklanmıştır.”
*
Dahası, “Nurcuların başlıca hedefleri”ni de yazmış:
-İktidar ve yönetim organları ile Müslüman din idarelerinde Türk lobisi oluşturmak.
-Amaç; Türkiye’nin liderliğinde “Büyük Turan” devletini kurmak. Pantürkizm ve Panislamizm düşüncesin yaymak.
-İslam dini okulları kurarak, Türkiye’de öğrenim görecek öğrencileri seçmek. Muhtemel hedef, istihbarat toplamak ve dini faaliyet paravanı altında enformasyon kaynaklarını satın almak.
-Sivil toplum kuruluşlarını ve yabancı işçileri etkilemeye çalışmak!
*
Herkesin bildiğini biz de tekrar edelim:
“Nurculuk” tarikat değildir. Hiçbir zaman başkaların anladığı manada “şeriata dayalı bir devlet” kurulması yönünde bir faaliyeti olmamıştır. Hele dünya çapında sanki “silahlı bir eylem” içinde bulunup faaliyet gösteren bir yapı içinde asla olmamıştır.
*
Siz hiç Risale-i Nur’da “iktidar ve yönetim organlarını ele geçirip, Türk lobisi oluşturmak” gibi bir madde gördünüz mü?
Siz, hele hele ırkçılığı reddeden Kur’an’ın tefsiri olan Risale-i Nur’un hangi sayfasında “Büyük Turan” veya Panislamizm” gibi bir saçmalıkla karşılaştınız?
İstihbarat toplamak, öğrenci seçmek Risale-i Nur’un hangi maddesinde yazılı, gösterebilir misiniz?
Evet, doğru Risale-i Nur insanları etkiliyor. Ama bu “sivil toplum kuruluşları” oluşturmak amacıyla veya dünyevi anlamda bir menfaat elde etmek için değil, tam tersi insanların “imanını kurtarmak” maksadıyla yazılmış ilham-i ilahidir.
*
Rusların anlamak istemediği veya araştırmada noksan bıraktıkları husus şudur:
Risale-i Nur, iki tür tefsirden oluşur. Kur’an ve iman hakikatlerini, yediden yetmişe her kesimden insanın rahatlıkla anlayabileceği bir tarzda ve kuvvetli delillerle beyan, isbat ve izah eden, müsbet ilimlerle donanmış, nefisleri, şeytanları, vesveseli şüphecileri ve en ince inatçıları dahi ikna ve teslime mecbur eden, yüz otuz parçadan ibaret çağdaş bir tefsirdir. (Tarihçe-i Hayat)
Evet, Rus da dinsiz kalamaz! Gözlerini güneşe kapayan, ancak kendine karanlık eder.
Sadece Rusya’da değil, bütün dünya ülkelerinde Risale-i Nur “nur”u ile bütün gözleri kamaştıracak, bundan kimsenin şüphesi olmasın.