Rol Model Yıldızlar kimler olabilir?

Yıldız algısı her insan için aynı mıdır? Uzaydaki milyarlarca yıldızı mı hatırlatır?
Belki de öyle olur. Hayalen önce uzaya çıkar, yıldızlara bakar, her birinin farklı uzaklıkta, büyüklük ve uzaklıklarına göre bize farklı parlaklıkta yıldızlar akla gelebilir.

Bir de “Yıldız” kelimesinin metafor olarak hatırlattığı ve sembol olarak kullanılışı var. Bazı insanların bilinen isimlerinin önüne yıldız sıfatının eklenişi olayı var.
Başarı göstergesinde kullanılır. Bilinirlik, tanınırlık, şöhreti hatırlatan yıldız ekinin kullanılması.

Yıldızla farklılığı tanımlamak yetmediğinde, yıldızdan bir yerine iki, üç derken yedi yıldıza kadar çıkardılar ek tanımlamayı.
Otellerin kalite, konfor ve hizmet standartlarında kullanılıyor.

Bir de sanat camiasında da kullanıldığı malum. Yerli yerinde kullanılıp kullanılmadığı tartışma götürür.
Sanat camiasında yıldız, sporda yıldız unvanı bolca dağıtılmış çokça yıldızlar var meydanda.
İnsanlığın büyük bir kesiminin “Yıldız” kabul ettiği büyük insanlar için kullanılır.

En yakışanı mâneviyat büyükleri için kullanılmasıdır.
Kimin gerçekten yıldız sıfatını hak edip etmediğinden yola çıkarak farklı bir alanda yıldızlardan bir demet sunan bir kitabı dikkatlere arz etmek.
Hazreti Peygamberimiz (asm) “Ashabım yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız hidayeti bulursunuz” buyuruyorlar.

Bu hadisi kapağının üstüne alan bir kitaptan bahsetmek istiyorum;
Kapağında “Sizin yıldızınız kim?” yazılı bir kitaptan bahsetmek istiyorum.
Yazarımız Metin Karabaşoğlu sahabe hayatından bir demet yapmış ve kitaplaştırmış ve Nesil yayınlarından çıkmış.

Bilindiği üzere Sayın Karabaşoğlu, enteresan mesajlar çıkarması ile tanıyor. Yine öyle bir şey yapmış.
Sahabe hayatından bazı sahneleri bire bir video kaydından nakleder gibi analizler yapmış.
Sahabe hayatından önemli ders ve mesajları içerin enteresan tespitler ve yorumlar çıkarmış. İki bölümden oluşan kitapta kırk ayrı yazı ile sahabeler, olaylar ve psiko-sosyal yorumlar yer alıyor.

Bu kitabı okuduktan sonra Risale-i Nur’un Sözler’in Yirmi Yedinci Sözünü ayrıca bir daha okudum.
Zira sahabe-i kiramın yaşadığı her hadiseden günümüzde karşılığı olan bir soruya cevap bulmak mümkün olduğu kitabın ana fikri denilebilir. Yazar belki böyle bir nitelendirmeye katılmayabilir. Ama bu mealde bir ifade kitabın içinde geçiyor.

“Hazreti Ebubekir’e (r.a) ‘sıddıkıyet’ makamı kazandıran sır nedir?” sualine çıkarılan cevap ve yorum bilinmeli. “Doğruluk” ile “bağlılık” arasındaki ince fark. Sarsılmaz imandan neş’et eden, imandan gelen ilke ve doğruluk ile Hz. Peygambere bağlılıkta esas olan prensibin ne olması gerektiğine dersler çıkıyor.

Hz. Ömer (r.a) Müslüman olmazdan önceki celalinin, hiddetinin dayandığı gerekçe ile Ebu Cehil gibilerinin gerekçeleri arasındaki fark çok dikkat çekici.

Buradan kitabın içeriğini tanıtmak mümkün değil. Olayların analizi ve bize hitab eden çok enteresan dersler var ki, mutlaka satır satır okuyarak tefekkür edilebilecek yönüne dikkat çekmek için konu bahislerine girmedim.

Hz. Ömer bir hışımla Müslüman olan kız kardeşine kendince haddini bildirmeye gittiğinde, o sırada okunan Kur’an ayetlerini işitiyor ve irkiliyor. Kız kardeşinden merak edip istiyor. Kız kardeşi “hayır sen temiz değilsin Kur’an’a el süremezsin” demesinin altında yatan şecaat, cesaret ayıkmasına vesile oluyor. Çünkü, o zamana kadar kendi gücü yanında mukayese edilmeyecek kadar zayıf bir hanımın cesaretinin altında kutsi bir gerekçe, kuvvetli bir iman olabilirdi. Kendisinin tepkisinin altında yatan gerekçe her ne kadar yanlış ve batıl da önceden sahip olduğu dini inancıdır. Diğer Mekke müşriklerinin bahaneleri ise makam, şöhret gibi şeyler.

Hz. Osman’a (r.a) geniş yer ayrılmış. “Hz Osman’la (r.a) özdeşleşen “Hilm” sıfatının İslâm fütühatında en çok genişlemenin bu dönemde olduğuna dikkat çekiliyor.

Evet sahabe hayatı yolunu kaybedenlere kutup yıldızı gibi bugün de yön bulmada istifade edilebilecek, ibret alınabilecek çok sahneler var. Zira bahse konu edilmiş bölümlerin çoğunda hadiselerin içinde Resul-ü Ekrem (asm) de bulunuyor.

Harika psikoloji dersi. Uygulamalı eğitim sayılabilecek konular seçilmiş. Bilindiği gibi sahabelere en yüksek mertebedeki evliya dahi yetişemiyor. Bunun nedeni yukarıda bahsedilen sözlerden sahabe bölümünde cevabı var.

İnsan her dönem aynı insan. İnsan fıtratında ortak özellikler var. Bu özellikleri ile her dönem aynı hataların tekrarını görmek mümkün olduğu gibi doğru davranışı netice veren etkenler de aynı inanç ve değerlerdir.

Bütün insanlığın muallimi (öğreticisi) olan Resul-ü Ekrem’in (asm) hayatını kronolojik ve ansiklopedik bilginin ötesinde ashabı ile yaşananlarda daha etkili ders alınabilir. Hayat derlerini sünneti-i seniyyeye göre yaşamayı sahabe hayatından daha iyi öğrenmek mümkündür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum