Rize'de Mizahî yönü ile meşhur sahabe'den Nuayman B. Amr anlatıldı

Rize'de Mizahî yönü ile meşhur sahabe'den Nuayman B. Amr anlatıldı

82 İl 82 Sahabî projesi aralıksız devam ediyor... 2014 yılında tamamlanmayı hedefleyen projenin 59. programı Rize'de gerçekleşti.

Risale Haber - Haber Merkezi

Kısa adı RIHDER olan Rize İmam Hatipliler Derneği'nin ev sahipliliğini yaptığı program, İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde, halkın yoğun ilgisi ile yapıldı. Kur'an'ı Kerim tilaveti ile başlayan program selamlama konuşması ile devam etti.

FURTUNA: SİYER MERKEZİ'NE VE MUHAMMED EMİN HOCA'YA SONSUZ TEŞEKKÜRLER...

Dernek adına selamlama konuşmasını yapan Başkan Eyüp Furtuna, Rize'de olmalarına rağmen Siyer Araştırmaları Merkezi'nin tüm programlarını adım adım takip ettiklerini ve çok istifade ettiklerini söyledi. Siyer çalışmalarının önemine de değinen Furtuna, Siyer Merkezi'ne ve Muhammed Emin Hoca'ya çok teşekkür ederek konuşmasını bitirdi.

YILDIRIM: RİZE'NİN NASİBİ HZ. NUAYMAN B. AMR

Daha sonra kürsüye davet edilen Muhammed Emin Yıldırım Hoca, kısaca proje hakkında bilgi verdikten sonra neden Rize'de Hz. Nuayman'ın anlatılacağına değindi. Yıldırım dedi ki: "Bugün Saadet Asrı'nın çok farklı, orijinal bir şahsiyetine misafir olacağız. Onun Sahabe içerisindeki lakabı Mezzah, yani şakacıdır. Hz. Nuayman'ın burada anlatılmasının sebebi ise, Rize insanın şaka meselesinde çok iyi bir seviyede olmasıdır. Şaka yada asli dilimizdeki karşılığı ile mizah, her insanın, her insana yapabileceği bir şey değildir. Bir insanın karşıdaki insanları güldürmesi, elbette bunun ölçüleri var; şimdi kısmen şakanın ahlaki ilkelerine de değineceğiz; bu ilkelere uyarak güldürebilmesi keskin bir zeka ister, ancak zeki olabilenler güzel mizah yapabilirler. İşte Rize ilimiz bu yönü ile öne çıkan bir vilayetimizdir. Zekalar ileri derecede olunca, burada çok güzel mizah örnekleri hep olagelmiştir. İşte biz Rize'nin bu özelliğini bildiğimiz için, 82 İl 82 Sahabî projesini oluştururken, Rize'ye hiç düşünmeden Hz. Nuayman'ı yazdık, istedik ki, mizaha yabancı olmayan bir şehrimizde, bu işin Sahabîcesini görmek adına, ona misafir olalım ve hayatımızın her yönüne dair bilgileri, örneklikleri, rehberlikleri, modelleri Asrı Saadet'ten aldığımız gibi mizahı da oradan alalım..."

MİZAHIN AHLAKINI DA SAHABEDEN ÖĞRENMELİYİZ!

Sahabe'nin her konuda Müslümanlara rehber oldukları gibi mizah konusunda da rehber olduklarını söyleyen Yıldırım, "hayatın her alanının ahlaki ilkeleri olduğu gibi, mizahında ahlaki ilkeleri vardır ve bunlar iyice öğrenilmelidir" diyerek, mizah ahlakını anlattı. Yıldırım dedi ki: "Mizah ahlakı konusunda şu ilkelere dikkat etmek gerekir: "Latifeler latif olmalıdır. Mizah da asla yalana kapı açmamalıdır. Tevriye, mizahın bir malzemesidir. Mizah, düşmanlık ve öfkeyi değil, dostluk ve şefkati kazandırtmalıdır. Mizah, kesinlikle bir kabiliyet ve zekâ işidir; buna sahip olmayan yapmamalıdır. Mizah, hayatın sadece bir parçası olmalı, insanın vakar ve mürüvvetini zedelememelidir."

RESULULLAH'I (SAS) GÜLDÜREN BİR SAHABÎ

Konuşmasına, Hz. Nuayman'ın hayatının çeşitli yönlerini anlatarak devam eden Yıldırım, "Hz. Nuayman'ın Resulullah'ı çok defa güldürdüğünü, şakalar yaptığını ve Efendimiz'i (sas) çok sevdiğini belirtti. Anlattığı bir örnek şöyle idi: "Nuayman ne zaman Medine pazarında güzel bir meyve görse, satılan hoş bir bal görse anında onu satın alır; “ Bunu Allah Resulü tatmalı!" diyerek, Efendimiz’e getirir: "Ya Resulullah! Senin için aldım” der, getirdiklerini yedirir, kendiside hayran hayran Efendimiz’i seyrederdi. Bir gün yine pazarda gördüğü balı satın almak ister, ama parası yoktur. Yine de satın alır, satıcıya derki, 'benimle gel paranı gittiğimiz yerde vereceğim.' Önde kendisi arkada satıcı, elinde bal Allah Resulü’nün yanına giderler. Efendimiz’e balı uzatır: “ Ya Resulullah! Sana bal hediye getirdim” der. Efendimiz hediyeyi kabul eder ve birkaç kaşık yer. Sonra Nuayman satıcıyı Efendimiz’e göndererek parasını istetir. Allah Resulü: “ Ey Nuayman hani bana hediye getirmiştin. Benim paramla bana hediye mi alıyorsun?” der. Nuayman der ki: “ Ya Resulullah! Bal o kadar güzeldi ki, senin tatmanı istedim. Ama param yoktu. Ne yapayım ya hiç almamalıydım, yada böyle yapmalıydım!” Efendimiz bir taraftan gülüyor, bir taraftan da satıcının parasını ödüyor, 'yine yaptın yapacağını Ey Nuayman!' diyordu..."

HZ. NUAYMAN'IN MUHABBETİ

Hz. Nuayman'ın şakalarına dair birçok örnek aktaran Muhammed Emin Hoca, en son dersten alınması gereken mesajlarla sözlerini nihayete erdirdi. Çok önemli mesajları dinleyenlerle paylaşan Yıldırım'ın, aktardığı mesajlardan biri şöyle idi: "Hz. Nuayman gibi muhabbeti hayatının esası kılmalısın ki, hata yapsan, çizgileri zorlasan, birilerini kızdırsan, yine de Allah ve Resulü’nden affa mazhar olabilesin."

60. PROGRAM YALOVA'DA...

Siyer Araştırmaları Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre projenin 60. programı 19 Ocak 2014, Pazar günü Yalova'da olacak... "Büyük Komutan" başlığında, pek tanınmayan ama İstanbul Seferlerinde çokça adı geçen "Fedâle b. Ubeyd'in" anlatılacağı program, Raif Dinçkök Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek.
 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.