Risalenin sosyal zemini, temeli ve taşıyıcısı lahikalar

Lahikalar, üç ayrı yapılanma döneminin sıralamasına haizdir.

Barla lahikası, sosyal zemini teşkil eder. Osmanlıdan cumhuriyete geçen o eski irfanın, beyanın, iman savunmasının ve telif sürecinin sosyal/toplumsal dinamiğini inşa eder. Organizasyonel bir ağ kurar, talebeler arasında rol ve karakter dağılımını yapar. Aynı zamanda insan kaynakları planlaması denilebilecek sistemini kurar. Mesela, Hulusi ağabey, Üstadın yeğeni Abdurrahman yerindedir. Sabri ağabey, ikinci Hulusidir. Bir şekilde görev, uyum, meşrep ve muktesebatları açısından sebat etmiş talebelerini kendi mecraları içinde kümelendirir. Her birisinin mizaç, kabiliyet, fıtrat ve fonksiyon farkını ortaya koyarak müstakim ve taksim’ül amal dairesinde birer sistem modeli ve bağımsız örnekler geliştirir. Üstelik diğer benzer kişi  ve kümelerle  teşriki mesaisini sağlayacak prensiplerle teşvik ederek, beraberliklerini, ittifaklarını ve tesanütlerini temin eder. İhya dinamiklerinin tamamını, cumhuriyetle başlayan “cebri, keyfi ve küfri” kesimin görünmeyen eline karşı tedbir ve tavizsizliğin çok güçlü zeminini örer, tedbirle tahkimatı bir arada yapar.

Risale-i Nurun iman zemini, cumhuriyet dönemi inşası olarak Isparta medrese-i nuriyesi/medresetüzzehrası  Barla’da inşa edildi ve telifi yapıldı. İşte bu Isparta Medresetüzzehra’sının 1926-34 dönemine dair sosyal zemini ise Barla lahikası ile teşkil edildi.

İnşanın imanla başlayan telifi, ihyanın sosyal zemini olan lahikayla devam etti. Böylece iman-hayat ikilisi birbirini besledi.

Kastamonu Lahikası ise sosyal zeminin sosyal temellerini inşa eder. Risale hizmetinin cemaatleşme süreci, toplumda karşılık bulma sisteminin parametrelerini verir.  Rejimin dişlerini batırdığı ve Üstadın şehir hayatında tecrit edildiği bir dönemde çemberi yarma, risaleyi topluma ve kitleye mal etme, devlet ricalinin baskılarını kırma yönünde risalenin köklü dayanaklarını, çağın hastalığı olan dünyevileşmeyi, şahıs yerine kolektif tarzı nazara verir.

Risalenin içtimai hayatının temellendirildiği dönem, Kastamonu dönemi ve Kastamonu lahikasıdır. Cemaate, topluma ve dış ülkelere kadar uzanan istikbal etütleri ve ahir zaman işaretleri Kastamonu Lahikası'nda karşımıza çıkar.

Risale Akademi’de, yedi haftadır mektup mektup devam eden müzakerelerde gördük ki, lahikaların Kastamonu süreci evveli olan Barla, ahiri olan Emirdağ ile inanılmaz bir senkronizasyon ve “Hayat-ı içtimaiye ve beşeriye” manifestosudur. Ana telifin hayat pratiği ve evrensel ölçekte imanla hayata bakmanın ve okumanın sosyal projeksiyonlarını lahikalarla bulabiliyoruz.

Emirdağ Lahikası ise Risale-i Nur’un hayat dairesinde sosyal taşıyıcılarını temsil eder. Risalenin neşir dönemine tekabül etmesi, hayatın içtimai ve beşeri kısmı ile birlikte siyasi gündeminde dahil olduğu sosyal taşıyıcı sistemin esaslarını ortaya koyar.

Bediüzzaman'ı en azından eskiye nispeten muhatap kabul eden, dilekçelerini alan bir dönem söz konusudur. Toplumun siyasi temsilinin oluştuğu, üstadın buna katkı sunduğu, tavsiyelerde bulunduğu çatı oluşumudur.

Kısacası görülüyor ki, Risalenin iman zemini, temeli ve taşıyıcısı dönem ve fonksiyonlarla birlikte birde Risalenin hayat dairesinde öngördüğü sosyal zemin, sosyal temel ve sosyal taşıyıcı sistem vardır.

Lahikalardan; Barla, sosyal zemini/inşayı, Kastamonu sosyal temeli/ihyayı, Emirdağ ise sosyal taşıyıcı sistemi/neşir ve aksiyonu ifade eder.

Bu vadide müzakereye devam edelin inşallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum