Alaettin TAŞKIN

Alaettin TAŞKIN

Risale-i Nur’un Toplum Hizmetleri

Üstad Bediüzzaman Sünnet-i Seniyyeyi örnek alarak Kur’an dersinden anladığı ve kaleme aldığı eserlere Risale-i Nur ismini vermiştir. Üstad risalelerle temelde tahkiki imanı (imanı bütün yönleriyle kâinat ve fıtrat zemininde delillendirip öylece tasdik etme becerisini) geniş halk kitlelerine kazandırmayı amaç ve dava edinmiştir.

Risale-i Nur, tahkiki imanı kazandırmanın yanı sıra toplumsal hizmetlerde de önemli katkılarda bulunmuştur. Özellikle Kastamonu ve Emirdağ lahikalarında ve Şualar’da yer alan mahkeme müdafaalarında Üstad bu hizmetlere sıklıkla değinir.

Emirdağ Lahikası’nda yer alan bir mektubunda Bediüzzaman, Risale-i Nur’un toplum hizmetlerini özlü bir şekilde ortaya koyar. Biz, bu yazıda bu mektubu esas alarak Risale-i Nur’un vatan ve milleti ilgilendiren, ülkemizin temel sorunlarına dönük toplumsal hizmetlerine bakmaya çalışacağız.

Katiyen size beyan ediyorum ki benim maksadım, (Emirdağ Lahikası, 105)

  • “bu mübarek milleti ve vatanı manevi ve maddi anarşilikten muhafaza etmek”

Üstad, Risale-i Nur’un toplumsal hizmetlerini zikrederken ‘anarşi’ kavramına özellikle değinir. Burada da görüldüğü üzere hem de manevî ve maddi anarşilikten bu mübarek milleti ve vatanı korumaya çalıştığını söyler.

Manevî anarşilik, inançsızlığın, ateizmin yol açtığı derin bir ahlakî çöküntü, aşırı bencilleşme ve insanların kendi fıtratlarından koparak vahşileşmesidir. Maddi anarşilik de zaten manevi anarşiliğin devamı olarak gelecek ve toplumda akla hayale gelmedik suçlar, cinayetler ve kötülüklerin işlenmesidir. İşte Risale-i Nur tahkiki iman eğitimiyle hem insanların imanını kurtarıp kuvvetlendirirken hem de imanın tecellisi olarak sağlam bir ahlak ve vicdan ile merhamet ve adalet duygularını o insanlara kazandırır.

Komünizmin/ Sosyalizmin bugün kayda değer bir ‘devlet’ ideali kalmamıştır. Ancak kimi yapılanmalar ve örgütler bu ideolojileri var güçleriyle müslüman toplumlara yaymaya çalışmaktadırlar. Bediüzzaman’ın Bolşevizm’in/Sosyalizmin müslüman toplumlarda alacağı şeklin anarşizm olacağına dair tespitini fark edince meseleyi anlamaya çalıştık. Demek ki bu örgütlerin amacı sosyalist/komünist bir devlet kurmak değil. Zaten Kapitalist liberal sistemin ‘taşeronu’ konumunda hizmetlerine devam etmektedirler. Bunların amaçları dehşet verici bir şekilde müslüman toplumları anarşizmle, inançsızlık, ahlaksızlık ve isyanlarla çökertmektir. Müslüman halkın ayağa kalkmasına engel olmaktır. Zalim Batı’nın -özellikle müslüman coğrafyayı olarak- dünyayı sömürmesine çalışmaktır.

Üstad Bediüzzaman, Bolşevizm’in anarşizm manasında ateizm ve tabiatçılık fikirleriyle müslümanlar içinde yerleştirilmesine ancak ve ancak Risale-i Nur’da tecelli eden iman ve Kuran hakikatleriyle karşı çıkılabileceğini söyler. Bu maksatla milliyetçilerin, vatanperverlerin, siyasetçilerin ve dindarların Risale-i Nur’a ve Nur hizmetlerine destek olmaları gerekir. ( Emirdağ Lahikası, 105)

Yine bu manada Bediüzzaman Risale-i Nur’un temel programının müslümanlara tahkiki imanı kazandırmak ve bu mübarek milleti her nevi anarşilikten kurtarmak olduğunu belirtir. (Emirdağ Lahikası, 28)

  • “ve asayiş ve inzibata manevi yardım etmek”

Üstad, Kastamonu Lahikası’ında millet ve vatanın toplum hayatının anarşilikten ve büyük tehlikelerden kurtulmasını beş temele esasa bağlayarak bu cümlesini açar. Bu esaslar, merhamet, hürmet, emniyet, haramı helali bilip haramdan sakınmak ve serseriliği bırakıp itaat etmektir. Risale-i Nur tahkiki iman eğitimiyle okurlarına huzurlu bir toplum hayatının esasları olan bu beş temel hasleti kazandır. (Kastamonu Lahikası, 241)

  • “ve anarşiliği uyandıran harici bir cereyanın istilasına manevi sed çekmek”

Bediüzzaman bu ülkede dinsizliği, inançsızlığı ve anarşizmi yaymaya çalışan hem dışarıdaki bir odağa, hem de içerdeki ‘gizli komitenin’ varlığına sık sık vurgu yapar. Bugün bir boyutuyla “üst akıl” diye ifade edilen bu dış odak/lar ve onların içerdeki uzantıları olan gizli komiteler bu topraklarda dinsizliği ve onun devamı olan anarşizmi yaymak ve özellikle gençleri din, vatan ve devlet düşmanı hale getirmek için çok çeşitli şekillerde faaliyet yürüttükleri bilinen bir durumdur. Ancak birileri bu meseleyi ya art niyetle veya saflıkla görmek, kabul etmek istemezler. Ancak Bediüzzaman bu konuda gayet nettir: “katiyen size beyan ediyorum ki, dinsizlik hesabına bizi ezen sizler, vatan ve millet, asayiş ve idare aleyhinde ve anarşilik lehinde ve müthiş bir ecnebi hesabına beni sıkıştırıp, bir sarsıntı çıkarıp, o cereyanın müdahalesini istiyorsunuz.” ( Emirdağ Lahikası, 127)

Üstad yine bu minvalde Şualarda şöyle der: “.. doğrudan doğruya kırk seneden beri İslâmiyet ve iman aleyhinde çalışan gizli bir zındıka komitesi ve bu vatanda anarşiliği yetiştiren bir nevi Bolşevizm namına bilerek veya bilmeyerek bizimle bir mücadeledir ki, ..” (Şualar, 396)

  • “ve alem-i İslam’ın bize karşı itiraz ve ithamını izaleye ve eski muhabbet ve uhuvvetini celb etmeye çalışmaktır.”

Bediüzzaman bu konudan oldukça fazla bahseder. Âlem-i İslam’ın en başta manevi desteği Türkiye için çok anlamlı olacaktır. Bunun örneğini Kurtuluş Savaşı’nda gördük. Bugün İslam dünyasının kendine gelmesi için Türkiye’nin liderliği çok önemlidir. İslam dünyasının Türkiye’yi lider görebilmesi için Türkiye’de İslami çalışmaların ve milletin dindarlaşmasının önemli katkısı olacaktır. Bediüzzaman bu meseleye gerçekten çok değinir ve Risale-i Nurun en büyük toplumsal hizmetlerinden birini anarşiliği durdurmak ve diğerini de İslam dünyasının kardeşliğini ve dayanışmasını kazanmak olarak ısrarla vurgular. Bugün İslam birliği çalışmalarının zeminini inşa edebilmek için en başta müslüman toplumların iman eğitimiyle daha dindar hale gelmeleri gerekir. Siyasal çalışmalar, toplumsal hizmetlerle bu zeminin inşasının üzerine yükselir. Onun için İslam birliği idealini hedef alan herkesin ve her kesimin başta Risale-i Nur’un tahkiki iman eğitimi olmak üzere din hizmetlerinin daha çok ve daha kaliteli hale gelmesi için çalışmaları gerekir. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum