Risale-i Nur’da izah metotları-2

3. "…olan fıkradaki ferman-ı haşre dair buradaki gösterdiği bürhan-ı bâhiri ve hüccet-i katıası beyan ve izah edilecek inşâallah.” (S: 106)
Yine bir hatırlatma, eski konularda zikredilen özelliklerle birlikte “Beyan ve izah”a geçilmektedir.
a)Her izahta “…Gösterdiği…” diye işaret edilen, bir ispat ve vüzuha kavuşturma vardır. Deliller zinciri söz konusudur.
b) İzahın içinde ”Bürhan-ı bahiri…” dediği, açık  delillerden hareket edilmektedir. Yani delil, iddiadan ve hükümden daha kapalı olmamalıdır. Açık, fark edilir, görünür ve anlaşılması, bilinmesi karışık ve müşkül olmayan özellikler taşımalıdır.
c)İzah yaparken, deliller/kanıtlar, ispatı sağlayan ”Hüccet-i katıa…” düzeyinde olmalıdır. Hüccet-i katıa, kesinlik bildiren hüccetlerdir/delillerdir. İspatlanmış, Kat’ilik veren, kat’i bir değer ifade eden delillerle izah yapılmalıdır. Kesinlik veren bir delilin, mutlaka kuvvetli, şüpheden uzak ve yeni mülahazalara fırsat vermeyecek bir gerçeği ortaya koyması gerekir. Delilin kendisi, delile muhtaç olmamalı.

4. "Aklı teslime sevkedecek bir izah isterim.” (S: 193)
İzah’ın temel özelliklerinden birisi de, akla hitap etmesidir. Aklın kabulüne yönelik olmasıdır.
a)İzah edilecek konu hakkında, “Aklı  teslime…” götürecek, yönlendirecek bir metot seçilmelidir. Aklı, hakikate teslim edecek, aynı zamanda kendi selametini temin edecek bir yöne doğru harekete geçirmek gerekmektedir. Aklın birden “teslim..” olamayacağı da anlaşılmaktadır.  
b)Akıl için, konuyu kabullenecek bir noktaya “sevkedecek..” süreç başlatılmaktadır. Yani, akıl devreye girdiği andan itibaren, nihayetinde/sonunda “teslim” olmalı, konuyu kavramalı ve inanmalıdır, selamete kavuşmalıdır.
c)İzah yaparken, iletişim içinde olduğumuz muhatabın/kitlenin aklıyla kuracağımız diyalog, aynı zamanda bir sevk ve idaredir. Dinleyiciyi/okuyucuyu, kabul edici yöne  doğru sevk etmelidir. Gönümüzde  modern iletişim, ”algıları yönetmek” olarak tanımlanmaktadır. Burada bir sevk etmekten bahsedilmektedir ki, başlatılması gereken bir noktanın devamlılığı anlamında gelecek zaman kipi kullanılmıştır. Cümlede, ”sevkedecek” derken, sonrasına ait bir anlama yönetimine işaret edilmektedir.
d)Risalede, soru soran, itiraz eden ve ikna olmak isteyenin, izahtan beklentileri, talepleri belirtilmektedir. İzah, bir istek ve ihtiyacın neticesi olmalıdır. Bu istek, bazen yeteneğin, bazen durumun, bazen de bizzat beyan edilen ve çerçevesi belirtilen bir “bir izah isterim” psikolojisi şeklinde  olabilir.
e)Zihin fonksiyonlarını harekete geçirecek, aklı işletecek ve sevk edecek şekilde sürekliliği sağlayacak öğrenme metotları ve eğitim teknikleri ile anlama ve anlatma yaklaşımları doğru  belirlenmelidir.

“Aklı teslime sevedecek…” bir izah isteği, “akl-ı selim” bir tarzı önermektedir/ihtiyar etmektedir. Buna göre, izah sonrası, aklın sükunet ve huzuru ile birlikte kabullenme rahatlığı oluşmalıdır. Bu noktayı yakalayana kadar devam edecek olan ciddi bir vetire/süreç söz konusudur. Bu süreçte, izahın safhaları/aşamaları, açılan ve kapanan noktalar, uyandırdığı meraklar, geliştirdiği saikler, zihinde inşa ettiği yeni manalar, tereddütler ve ikna olmanın verdiği huzurla bir arada müspet fikirleri harekete geçirmelidir. Böylece tekamül yolculuğu, tefekkür zemininde ilerler.

Konuya bir sonraki yazımızda devam edelim.

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.