Risale-i Nur okurken dehşete düşersin

Risale-i Nur okurken dehşete düşersin

Risale-i Nur okurken dehşete düşersin. Daha önce...

Risale Haber-Haber Merkezi

Bediüzzaman Said Nursi vefat yıldönümünde Sudan'da geleneksel “İşte Ey Üstadımız Biz Davetine İcabet Ettik” programı ile yad edildi.

Hartum Uluslararası Afrika Üniversitesi İslami Bilimler Fakültesi ve Hayrat Vakfı “Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin İslâmî Düşünceye Hizmeti” konulu panel ve sertifika töreni düzenledi. İlk olarak panelde Sudan’ın farklı üniversitelerinden profesörler Bediüzzaman hazretlerinin İslami düşünceye yaptığı hizmet hakkında konuşmalar yaptılar.

Panel Hafız Süleyman Özdemir’in Kur’an tilaveti ile başladı. Diller Fakültesi Dekanı Dr. Ahmed Fadlullah, Türkiye Cumhuriyeti devletine, Hayrat Vakfı ve Risale-i Nur talebelerine teşekkür ederek Risale-i Nur’u daha iyi anlamak için teenni ve tedkik ile okumayı tavsiye etti.

Ardınan panele geçildi. Oturum başkanı İslami Bilimler Fakültesi Dekanı Dr. Muhammed Osman panelin konusunun kendisinin doktora tezi ile benzeştiğini, kendisinin de doktorada İmam Nursi üzerine çalıştığını söyledi:

“Bediüzzaman Hazretleri’nin İslami düşünceye hizmeti çok kapsamlıdır. Onun hizmeti Kur’an ilimleri, sünnet-i seniyye, İslami davet, terbiye ve tebliğ, ahlak ve felsefeyi içerisine alır. Bu tür çalışmalar Bediüzzaman’ın o derin ve geniş ufkunu anlamak için ancak bir işaret ve anahtar olabilir, yoksa o koca alimi ve hizmetlerini bu kısacık programlarla anlamak mümkün olmaz.”

RİSALE-İ NUR FİKRİ DÖNÜŞÜMÜN EYLEME YANSIMASI İÇİN YAZILDI

Hayrat Vakfı Afrika Sorumlusu İsmail Kaya, “Bediüzzaman’ın manevi ve tasavvufi yönü” konulu konuşmasında Bediüzzaman hazretlerinin hedefinin küçük yaşlarından itibaren belli olduğunu ve bunu net bir şekilde ifade ettiğini vurguladı:

“O da Kur’an’ın sönmez ve söndürülmez manevi bir güneş olduğunu dünyaya ispat etmektir. Bediüzzaman batıdan Kur’an’a gelen hücumlara karşı Kur'an’ı müdafaa için modern ilimleri ve Avrupa felsefesini iyi şekilde okudu. Ama  bu okumaları onun manevi ve tasavvufi yönünü zayıflatmadı. Günlük olarak en az 5 saat zikir ve evrad ile meşgul oluyordu. Yazdığı bütün Risaleleri Kur’an ayetlerinden medet alarak yazdı. Bediüzzaman, Risale-i Nurların çoğunun tesbihat esnasında kalbine gelen sünuhat olduğunu dile getirir. Velayet yolları içinde en güzeli, en müstakimi, en parlağı, en zengini sünnet-i seniyeye ittiba’dır. Hem en mühim esası ihlastır. Hem ücret ve mükafaat bu dünyada beklenmemelidir. Keşif ve keramet yapılan hizmetlere mükafat olarak bu dünyada talep edilmemelidir.”

“Risale-i Nurlar sadece kitap olarak raflarda kalsın veya ilim olarak akıllarda dolaşsın diye yazılmadı. Bilakis Risale-i Nurlar bir yaşam tarzı, bir fikri dönüşümün eyleme yansıması için yazıldı.”

İSLAM FELSEFE TARİHİNDE DAHA ÖNCE SÖYLENMEMİŞ BİR GERÇEK

Hartum Üniversitesi Edebiyat Fakültesi felsefe bölümü Öğretim Üyesi Dr. İsmet Mahmut “İslam Düşüncesi ve Felsefesinde Gizli Bir Hazine; Risale-i Nur” başlıklı konuşmasında şunları söyledi:

“İnsanlık tarihi boyunca felsefenin üç önemli sorusu varlık, bilgi ve değerlerdir. Bu sorulardan hareketle tarih boyunca felsefede çok fikir akımları ortaya çıkmıştır. Risale-i Nur bu üç sualin cevabını net olarak ortaya koymuştur. Risale-i Nur bir felsefe kitabı olmadığı halde felsefenin bütün konularını ele alıp güzel cevaplar vermiş, felsefecilerin kendisinden önce konuşmadığı konuları da değerlendirdiği olmuştur. Ve İmam Nursi varlığı Cenab-ı Allah’a bağlayarak varlığın Allah’ın isimlerinin tecellisi olduğu söyler. Bu İslam felsefe tarihinde daha önce söylenmemiş bir gerçektir. Bu düşünce tefekkür yolunu açarak insanın imanını tahkiki iman seviyesine çıkarır.

RİSALE-İ NUR OKURKEN DEHŞETE DÜŞERSİN

"Risale-i Nur okurken dehşete düşersin. Daha önce hiç duymadığın şeyleri duyarsın. Risale-i Nur’da İmam Nursi der ki: İman, Allah’a intisaptır. Küfür ise bu intisabı keser. Bu konuyu daha önce yazılmış hiç bir kitapta bulmanız muhaldir.”

“Ben samimi bir dost olarak size bir nasihatte bulunmak istiyorum. Lütfen Risale-i Nurlara yönelin. Fakat onu bir edebi metin ya da şiir okur gibi okumayın. Çünkü bu Risale-i Nurlar Müslümanların dertleriyle dertlenen bir kalbe Allah tarafından sünühat olarak gelmiş bir nurdur. Eğer sizin de derdiniz Müslümanların derdi ise lütfen Risale-i Nur okuyun.”

RİSALE-İ NUR SERTİFİKALARI VERİLDİ

Nileyn Üniversitesi İslami Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Hasan Kuşkuş, “İslam Birliği’nin Gerçekleşmesinde Risale-i Nur’un Rolü” konulu konuşmasında şunları söyledi:

“İttihad-ı İslam, Allah’ın dinin yeryüzünde hâkim kılmak için bir şart olarak üzerimize farz bir vazifedir.  Bediüzzaman hazretleri çalışmalarını ittihad-ı İslam’ın tahakkuku için yapmıştır. Bunun için de öncelik olarak bütün Müslümanların ortak kaynağı olan Kur'an ve sünneti esas tarik ittihaz etmiştir.”

Programın ikinci kısmında ise bir yıl içerisinde Hayrat Vakfı’nın programlarında Risale-i Nur eğitimi görmüş 15 ülkeden 270 katılımcıya Risale-i Nur sertifikaları verildi. Hayrat Vakfı Sudan Temsilcisi Rıdvan Abut eğitim alanları gruplar halinde sahneye çağırdı. Her gruba sertifikaları verildi. Geleneksel “İşte Ey Üstadımız Biz Davetine İcabet Ettik” Programını seneye de icra etmek temennisi ve duasıyla program sona erdi.

sudan1.jpgsudan2.jpg

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.