Risale-i Nur binasının kolonları Kastamonu’da dikildi

Risale-i Nur binasının kolonları Kastamonu’da dikildi

2015 yılını, Kastamonu Lahikası Yılı olarak görebiliriz. Barla ve Emirdağ Lahikaları ile birlikte lahika okumalarına daha fazla nüfuz etme imkanı olacaktır

Risale Haber-Haber Merkezi

Risale Akademi tarafından ikincisi düzenlenen "Kastamonu Lahikası Müzakereleri" programında sunumlar yapıldı. 

Programın açış konuşmasını Risale Akademi Kurucu Üyesi  Dr. İsmail Benek yaptı. Kastamonu Lahikası'nın Risale-i Nur’un cemaatleşme süreci olduğunu belirten Benek, "Çekirdeği ve muhatabı öncelikle “Isparta Kahramanları” olan Isparta, Eskişehir, İnebolu ve Kastamonu havalisinde iman filizlerini yeşertme ve fidan yapma cehdi ve sistemidir" dedi.

Benek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Kastamonu Lahikası, yazıldığı dönem (1936-1943) itibariyle, Cumhuriyet Türkiye’sinin temellerinin filizlendiği, rejimin baskı ve hiddet/şiddet sarmalında kendi din ve tarihle olan kavgasını yoğunlaştırdığı devrelerdir.

Benzer şekilde Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri de Cumhuriyetin kuruluş yıllarında imanın temellerini Barla’da atmıştır. Risale-i Nur’un yarısına yakını burada telif edilmiştir. Ve Risale-i Nur temelleri filizlenmeye başlamıştır.

Bediüzzaman’ın 1926-1934 dönemi, iman temellerini attığı Barla’dan Eskişehir’e ve oradan da Kastamonu’ya sürgün edilmesi ile birlikte telif ettiği ve temel attığı çevresi ile irtibatını kesecek daha yoğun ve sistemli bir şekilde tecrit ve ademe mahkum sürecidir.

Bediüzzaman, imandan hayat temelleri atılan Risalelerin ve çevresi olan talebelerinin daha geniş bir satıhda, Anadolu coğrafyasında yayılımına vesile olan bu zulmü rahmete çevirmiştir.

Kastamonu Lahikası, bu anlamda Risale-i Nur’un cemaatleşme sürecidir. Çekirdeği ve muhatabı öncelikle “Isparta Kahramanları” olan Isparta, Eskişehir, İnebolu ve Kastamonu havalisinde iman filizlerini yeşertme ve fidan yapma cehdi ve sistemidir.

Kastamonu Lahikası, imandan hayata geçişin, Risale-i Nur hizmet tarzının ve usulleri ile esaslarının tatbik edilebilir şekilde, farklı hizmet mekânlarında, uzaklarda olan tabanını bir arada tutacak ve tevhid-i kıbleyi sağlayacak bütünlükte prensipler vaaz etmektedir. 

Risale-i Nur’un Kur’ani temelleri, beşaretler, rejimin kotları, evrensel ölçekte fesat şebekelerine iş tutan bizdeki “ifsat komitesi”nin karşısında şahıs yerine Şahs-ı manevi ve taklidi olan gelenekler yerine tahkiki olan iman ve hakikati koymuştur. Üstad, bu dönemde akılla kalbin mezc olduğu, hikmet ve tedbirin tavizsiz bir hizmet mecrasına aktığı sistemini kurmuştur. İstibdat karşısında, iman merkezli bir tecditle yeni bir metot inşa etmiştir.

Risale-i Nur binasının, Cumhuriyet döneminde Isparta’da atılan iman temelleri, Kastamonu’da kolonlarını dikmiştir. Görünür ve yaygınlaşan bir döneme girilmiştir. Ayet-ül Kübra gibi en güçlü imani senaryolar ve tahkikin şahikası metinler burada pekiştirilmiştir. Ahir zaman alametleri ve dünya çapındaki cereyanlar karşısında bir tahkimat kadrosu inşa edilmiş ve nur talebelerinin birbiriyle olan münasebetleri tesis edilmiştir.

Günümüze ışık tutan veçhesiyle, Emirdağ Lahikası’nın çekirdeği Kastamonu Lahikası’dır. Emirdağ Lahikası, iman ve hayat dönemlerinin neşirle ve dış dünyayla entegre olduğu Risale-i Nur’un toplum nezdindeki en parlak dönemidir.

Kastamonu Lahikası ise, cemaatleşme ve Risale-i Nur şahs-ı manevisinin  iç bünyede, talebelerle inşa edildiği kalıcı bir yapılanma dönemidir.

Bediüzzaman’ın Kastamonu hayatı ve Kastamonu Lahikası, Isparta kahramanlarının sonraki dönemlere ruh, mana, şahs-ı manevi, taksim’ül a’mal ve teşrik-i mesai gibi sistemleştirici ve tahkim edici köprü olma vasfını taşır. Barla ile Emirdağ hayatları ve lahikaları arasındaki köprü Kastamonu dönemi ve Kastamonu Lahikası’dır.

İnşallah, Kastamonu Lahikası Sempozyumu ile bu mecrada akademik olarak derinleşmeye devam edeceğiz. Bu müzakereler onun altyapısı ve ders çalışma sürecidir. Aynı zamanda her lahikanın kendi şahs-ı manevisi içinde mütalaa edilmesi, şartların kabiliyet ve ihtiyaçları ile birlikte muhataplar ve temsiller açısından analizleri gerekecektir.

2015 yılını, Kastamonu Lahikası Yılı olarak görebiliriz. Barla ve Emirdağ Lahikaları ile birlikte lahika okumalarına daha fazla nüfuz etme imkanı olacaktır. Böylece iman esaslı  "Hayat-ı içtimaiye ve beşeriye" okumalarımız daha kalıcı bir zeminde müstakim olacaktır inşaallah.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum