Resul-i Zîşâna (asm) okunan salâvat-ı şerife, o sofraya edilen dâvete icâbettir

Resul-i Zîşâna (asm) okunan salâvat-ı şerife, o sofraya edilen dâvete icâbettir

Günün Risale-i Nur dersi

dunun-risale-dersi.png

Bismillahirrahmanirrahim

İ’lem eyyühe’l-aziz!
İnsanın bir akrabasına, meselâ, okuduğu bir Fatiha-i Şerifeden hasıl olan sevapta istifade etmekte, bir ile bin müsavidir. Nasıl ki ağızdan çıkan bir lâfzın işitilmesinde, bir cemaat ile bir fert bir olur. Çünkü lâtif şeyler matbaa gibidir. Basılan bir kelimeden bin kelime çıkar. Ve keza, nûrânî şeylerde vahdetle beraber tekessür olduğuna, yani bir nûrânî şeyde bin sevap bulunduğuna bir işarettir.

İ’lem eyyühe’l-aziz!
Nebiyy-i Zîşânın (a.s.m.) makam-ı mahmûdu İlâhî bir mâide ve Rabbânî bir sofra hükmündedir. Evet, tevzi edilen lütuflar, feyizler, nimetler o sofradan akıyor. Resul-i Zîşâna (a.s.m.) okunan salâvat-ı şerife, o sofraya edilen dâvete icâbettir. Ve keza, salâvat-ı şerîfeyi getiren adam, zât-ı Peygamberîyi (a.s.m.) bir sıfatla tavsif ettiği zaman, o sıfatın nereye taallûk ettiğini düşünsün ki, tekrar be tekrar salâvat getirmeye müşevviki olsun.

Bediüzzaman Said Nursi
Mesnevi-i Nuriye