Resmi paranoyamızın en dikkat çekicisi Said Nursi üzerine

Resmi paranoyamızın en dikkat çekicisi Said Nursi üzerine

Vatan Gazetesi yazarı Selahattin Duman, on yaşındayken Said Nursi'yi gördüğünü söyledi

Risale Haber-Haber Merkezi

Gazeteci Selahattin Duman, on yaşındayken Said Nursi'yi gördüğünü açıkladı.

Vatan'daki yazısında Bediüzzaman Said Nursi'nin mezarı üzerindeki tartışmalara değinen Duman, "Kendilerini 'merkezde' diye tarif eden gazeteler görmezlikten geldi ama büyük bir kesim Said-i Nursi’nin resmi belgelerden çıkan mezarının yerini konuşuyor.. 'Paranoyaklık hâlimizin..' resmidir.. Kendimizden başka dostumuz olmadığı, propagandasını 'kesiksiz yetmiş yıl' kendisine yapıp duran bir toplumda başka türlüsü zaten olmazdı.." dedi.

Said Nursi'nin resmi politika yüzünden oldukça eziyetli geçen bir hastalık süreci sonunda vefat ettiğini belirten Duman, “Resmi paranoyamız..' dâhili sebeplerden de sıkça dışa vurulur ki bunlardan biri belki de en dikkat çekicisi Said-i Nursi üzerinedir.. Said-i Nursi elli üç sene önce, resmi politika yüzünden oldukça eziyetli geçen bir hastalık süreci sonunda vefat etti.. Memleketi olan Urfa’da toprağa verildi.. 'Resmi paranoya..' merhumun naaşına rahat vermedi.. 27 Mayıs ihtilâli yeni yapılmıştı.. Paranoyamız üçe beşe katlanmıştı.. Kim teklif etti, kimin aklına geldi bilmem ama Said-i Nursi’nin kabri açıldı.. Naaşı oradan, bilinmeyen bir yere defnedilmek üzere alındı.." şeklinde yazdı.

Vefatından itibaren Said Nursi’nin gizli kabri üzerine spekülasyonlar yapıldığını hatırlatan Duman, "Bunların en yaygınlarından biri de yedi ayrı kurşun tabut yapıldığı ve gizlice yedi ayrı yere gömüldüğüydü.. Derken, Isparta’ya getirilip gizlice defnedildiği konuşuldu.. İnanan oldu, inanmayan oldu.. Nihayet, elli üç yıl sonra, Başbakanlık Arşivi içinden “defin tutanakları” çıktı.. Yirmi küsur sayfalık tutanaklarda, lehimle açılmaz hâle getirilmiş kurşun tabutun Isparta Şehir Kabristanı’nın girişine yakın bir yerde toprağa verildiği yazılıydı.. Açıklama Said-i Nursi’nin yolundan giden kimilerini belki tatmin etmiştir.. Ancak benim kafam hâlâ karışık.." dedi.

On yaşındayken Said Nursi'yi gördüğünü açıklayan Duman, yazısını şöyle sürdürdü:

"Ben Said-i Nursi’yi dünya gözüyle gördüm.. Son yolculuklarından birinde yaşadığım şehirden geçti ve onu götüren siyah otomobil bizim evin yanında kısa bir mola verdi.. İnsanlar Said-i Nursi’yi görmek için koşuşturunca ben de on yaşımdaki aklımla koştum.. Yüzünü gördüm.. Çok da şaşırmıştım.. İsmet Paşa’ya ne kadar benziyordu?

"Bir süre sonra vefatını gazetelerde okudum.. Şehrimizde görevli, nurculuğunu saklamayan bir hâkim vardı.. Soyadı bende kalsın.. Hâkim Ekrem Bey.. Bir gün babamın muayenehanesine oturmaya geldi ve babama fısıltıyla “Hazreti burada gömdüler..” dedi.. Askeri bir tim.. Tutanaklarda tarif edilen lehimli kurşun tabutu almışlar.. Afyon’da önce sivil sonra askeri amaçlı kullanılan havaalanının beton pistinin altında bir yere gömmüşler.. Şehir el kadardı.. Böyle bir sırrın duyulmaması imkânsızdı.. Yalanlayan da olmadı zaten.. Gerçek miydi? Yoksa resmi paranoyamızdan kalma bir şaşırtmaca eylemi miydi? Hâlâ düşünürüm..