Ramazan'da Bediüzzaman

Ramazan'da Bediüzzaman

Dünya zevki namına bir şey tatmadığını söyleyen Üstad’ın Ramazanları da çile ve ızdırapla bezeliydi.

Her ibadetini duya duya yaşayan Bediüzzaman için oruç ayrı bir anlam taşıyordu. “Hakikî ve hâlis, azametli ve umumî bir şükrün anahtarı” olarak gördüğü bu ibadeti en mükemmel seviyesi ile geçiriyordu. Hem de birçok hastalığına rağmen. Kastamonu hayatından ibretli sahnelerin yansıtıldığı Mehmet Feyzi ve Çaycı Emin imzalı bir mektupta, “Üstadımız bir Ramazan-ı şerifte pek şiddetli hastalıkta, altı gün bir şey yemeden, orucunu da bozmadan ubudiyetteki mücadelelerini terk etmediler.” ifadeleri dikkat çekiyor. Yanındakileri de anlatımı ile Üstad yirmi dört saatin her bir dilimini çok kıymetli görüyor ve hiçbir anını boş geçirmemeye çalışıyordu.
 
Talebelerini bu konuda uyarıyordu: “Ramazan-ı şerif, bu fani dünyada fani ömür içinde ve kısa bir hayatta bâkî bir ömür ve uzun bir hayat-ı bakiyeyi tazammun eder, kazandırır. Ramazan’da kalp ile beraber nefsi dahi hakikatlerle meşgul etmek gerekmektedir.” Mehmet Fırıncı’nın, “Üstadımız ‘Ramazan’da insan oruçla ibadet halinde olduğundan, uykuda da olsa farz bir ibadeti ifa etmiş oluyor’ derdi. Bu nedenle o, her dakikası bire bin verebilen bir ayda ibadetsiz bir zaman boşluğu bırakmak istemiyordu.” sözleri de Said Nursî’nin Ramazan anlayışını ortaya koyuyor.
 
Said Nursî, Ramazan’da sahur yapmayı ihmal etmez, ibadetlerini de imsak vaktine yarım saat kala nihayete erdirir. Bir tas çorba ve içilen bir bardak soğuk su sahur için kâfidir. Sabah namazı ve yapılan uzunca bir dersin ardından dinlenmeye geçer, gün boyu da Risale-i Nur’ların telif işlemleri ile uğraşır. Ramazan’da dışarıya çıkmamaya özen gösteren ve bir nevi itikaf hayatı geçiren Bediüzzaman hapiste geçirdiği Ramazanları ise hayırlı görür. Afyon Hapishanesi’nde yazdığı bir mektubunda “Bayrama kadar burada kalmamızın bizlere çok faydası ve hayrı olduğuna kanaatim var.” der. Tahliye olmaları halinde “Bu medrese-i Yusufiye’deki hayırlardan mahrum kaldıkları gibi, dünya işleriyle meşgul olmaları sonucunda, sırf uhrevî olan Ramazan-ı şerifin manevî huzuruna zarar vereceğini” belirtir.
 
Milli Gazete

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.