Ramazan mâni çadırı: Yirmi iki gündür, ruhlar oldu tertemiz

Ramazan mâni çadırı: Yirmi iki gündür, ruhlar oldu tertemiz

Namaz Mü'min miracı, tövbe, şükrün ilacı

Mevlam versin bol rızık
Ukbaya gönder azık
Ayın yirmi ikisi
Tedarik yoksa yazık.

(Zafer Akgül)

Oruç tutmak ne güzel, 
Mutluluk veren bir his, 
Bak, YİRMİ İKİ gündür, 
Ruhlar oldu tertemiz.

(Eyüp Otman)

Namaz Mü'min miracı, 
Tövbe, Şükrün ilacı, 
Kardeşine çok acı, 
Bize merhamet gerek. 

(Hülya Yakut)

Mani geleneği
Dört mısralı, tek kıtadan oluşan anonim halk edebiyatı nazım biçimine mâni; bunun belirli ortamlarda, bilen
kişiler tarafından ve geniş bir katılımla, belirli bir ezgi ile söylenmesine de mâni söyleme geleneği denir.
Tek kıtalı olmasına rağmen etkisi büyük olan mâni ancak şiir yeteneğine sahip usta kişilerce söylenebilir.
Halk arasında “mâni söylemek” deyimi yerine “mâni yakmak”, “mâni atmak”, “mâni düzmek” deyimleri
kullanılır. Mâni daha çok iş yaparken, tarlada, imecede ve kına gecesi gibi törensel ortamlarda söylenir.
Gelin-kaynananın, kadın-erkeğin atışma esnasında söyledikleri iletişim unsuru mâniler ile Ramazan
mânileri, mantıfar mânileri ve yüzük oyunu gibi belirli oyunlarda söylenen mâniler de vardır. Konuları da
söyleniş sebebine bağlı olarak değişir. 
Ramazan manileri Osmanlıdan günümüze kadar gelenek güzel bir gelenektir. Eskiden şartlar gereği
davulcular insanları sokaklarda çaldıkları davul ve ramazana uygun söyledikleri maniler ile uyandırırdı.