Ramazan mâni çadırı: Hamdolsun Rabbimize, yirmiyediyi bulduk

Ramazan mâni çadırı: Hamdolsun Rabbimize, yirmiyediyi bulduk

Günler hızlı geçiyor bak, Kur'an ile aydınlansak

Geceyi ihyâ ettik, 
Hem okuduk hem kıldık, 
Hamdolsun Rabbimize, 
YİRMİYEDİYİ bulduk.

(Eyüp Otman)

Günler hızlı geçiyor bak,
Kur'an ile aydınlansak,
Sahur için sabahlasak,
Namaz-niyaz-dua gerek.

(Hülya Yakut)

Yağar Rahmet-i Rahman
Rahmet sonsuz bir umman
Yirmi yediyi gördük
Müjde sana Müslüman.

(Zafer Akgül)

Mani geleneği
Dört mısralı, tek kıtadan oluşan anonim halk edebiyatı nazım biçimine mâni; bunun belirli ortamlarda, bilen
kişiler tarafından ve geniş bir katılımla, belirli bir ezgi ile söylenmesine de mâni söyleme geleneği denir.
Tek kıtalı olmasına rağmen etkisi büyük olan mâni ancak şiir yeteneğine sahip usta kişilerce söylenebilir.
Halk arasında “mâni söylemek” deyimi yerine “mâni yakmak”, “mâni atmak”, “mâni düzmek” deyimleri
kullanılır. Mâni daha çok iş yaparken, tarlada, imecede ve kına gecesi gibi törensel ortamlarda söylenir.
Gelin-kaynananın, kadın-erkeğin atışma esnasında söyledikleri iletişim unsuru mâniler ile Ramazan
mânileri, mantıfar mânileri ve yüzük oyunu gibi belirli oyunlarda söylenen mâniler de vardır. Konuları da
söyleniş sebebine bağlı olarak değişir. 
Ramazan manileri Osmanlıdan günümüze kadar gelenek güzel bir gelenektir. Eskiden şartlar gereği
davulcular insanları sokaklarda çaldıkları davul ve ramazana uygun söyledikleri maniler ile uyandırırdı.