Ağrı’nın Eleşkirt ilçesi nüfusuna kayıtlı olan 77 yaşındaki Hayreddin Burak her yıl bir il veya ilçede ‘İtikâfa’ giriyor.

13 yıl önce Almanya’nın Hamburg kentinde başlayan itikâf yolculuğuna bu yıl Van’da devam eden Seyyah Hayreddin Burak, Peygamber Efendimizin (sav) bir sözünün kendisini bu yolculuğa sevk ettiğini söyledi.

“İŞTE 77 YAŞINDAKİ SEYYAHI YOLLARA DÜŞÜREN O HADİS”

77 yaşındaki Hayreddin Burak, “Resulü Ekrem (as) bir hadislerinde buyuruyorlar ki “Kim ahir zamanda unutulmaya yüz tutmuş bir sünnetimi ihya ederse ona yüz şehit sevabı vardır” ben de düşündüm ki ben her sene aynı şehirde itikâfa girersem oradaki insanlar zaten beni görür beni tanır ve bilirler. Dolayısıyla ben her yıl ayrı bir şehirde bu unutulmaya yüz tutmuş Sünnet’i Seniyeyi bu şekilde yaygınlaştırmak istiyorum. Çünkü bu sünneti kimse yapmıyor. Çok az kişi itikâfa giriyor. Bu husus beni teşvik etti. Bu şekilde her sene bir ile gidiyorum ki insanlar da beni görsün Allah rızası için bu sünneti yerine getirsin bu sünneti seniyyeyi hatırlasın ve yerine getirsin. İnşallah ömrüm yettiği kadar da bu sünneti devam ettireceğim. Çünkü her gittiğim yerde tanıştığım insanların dualarını alırım. Tanışıp kaynaşırız hem de o güzel ibadeti beraber yapmış oluruz” dedi.

“GÜNDE 2 BUÇUK SAAT UYKU DIŞINDAKİ TÜM ZAMANINI İBADETLE GEÇİRİYOR”

İtikâfa girdiğinde günde 2 buçuk saat uyuduğunu ve yeme içme dışındaki diğer vakitlerini Kur’an okuma, namaz, tesbihat, zikir ve diğer ibadetlerle geçirdiğini belirten Burak, 13 yıllık seyahatini şu şekilde özetledi. “1939 doğumluyum yani 77 yaşındayım. Bu ibadete ilk olarak Almanya’nın Hamburg kentinde başladım. Ondan sonra İstanbul’a geldim bir yıl orada itikâfa girdim. O zamandan bu yana üç aylarda da oruçlarımı tutuyorum. 13 yıl oluyor. Ondan sonra Erzurum Pasinler (Hasankale), daha sonra Horasan’a gittim. Daha sonra Ağrı’ merkez ve Tutak ilçesi, Kars Kağızman’a gittim. Daha sonra Sarıkamış ilçesine gittim. Geçen sene ise Rize’deydim. Bu sene de Van Tarihi Hüsrev Paşa Camii nasip oldu. İnşallah beraber elimiz kaldırıp sultanı kâinata yalvarıp devletimize, milletimize beraberce dua ediyoruz. Buradaki hocalarıma da minnettarım” dedi.

Gençlere tavsiyelerde bulunmayı da ihmal etmeyen Burak, özellikle geçlerden bu günlerin kıymetinin bilmelerini ve bu vatana sahip çıkmalarını istedi. Bilindiği üzere itikaf ibadeti Peygamber Efendimizin (sav) Ramazan ayının son 10 gününde dünya işlerinden el etek çekerek mescide kapanmak suretiyle yaptığı ve günümüzde unutulmaya yüz tutan sünnetlerinden bir tanesidir. 

Asırlık camide ’itikâf’ ibadeti

Anadolu’da inanç turizminin önemli merkezlerinden olan Mimar Sinan’ın bölgedeki tek eseri Hüsrev Paşa Külliyesi’nde ’İtikâf’ ibadeti yapılıyor.

Eski Van şehrinin Ortakapı Mahallesi’nde bulunan 15. yüzyıl eserlerinden Hüsrev Paşa Külliyesi’nde iki yıldır İl Müftülüğünün oluruyla itikâf ibadeti yapılıyor. Konuyla ilgili konuşan Cami İmam Hatibi Ahmet Hüsrev Koyuncu, unutulmaya yüz tutmuş bir sünnetin tarihi bir mekanda tekrar ihya edildiğini belirtti.

Ramazan ayında gerçekleştirilen İtikâf ibadetini yerine getirmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Koyuncu, "Peygamber (sav), Ramazan ayının son 10 günü içerisinde sabah namazı sonrasında, Mescid-i Nebevi’nin bir köşesinde itikâf için ayrılan bir bölüme geçerlerdi ve niyet ederek itikâfa girerdi. Kendi ailesi ve eşlerine itikâfa girmeyi tavsiye ederdi. Bu sünnet, günümüze kadar devam etmiş fakat ne yazık ki son asırda unutulmaya yüz tutmuş bir sünnettir. Peygamber Efendimiz (sav) bir hadisi şeriflerinde, ’Kim benim unutulmuş bir sünnetimi yeniden ihya ederse, ona yüz şehit sevabı vardır’ buyurmaktadır. Bu vesile ile geçen yıldan itibaren Van İl Müftüsü Nimetullah Arvas hocamızın bu camimizde başlatmış olduğu İtikâf geleneğini cemaatimiz devam ettirdi. Bu sene de cemaatimizden 6 kişi burada itikâfa devam etmektedir" dedi.

HAZZI TARİF EDİLEMEZ BİR İBADET

İtikâf’ta olan vatandaşların, dünya ile bağlantılarını keserek Kur’an-ı Kerim okuduklarını ve ibadet ettiklerini belirten Koyuncu, "Burada Kur’an okuyor, zikir ve dua ediyoruz. Dünyevi meşgalelerden uzak duruyoruz. Allah’u Teâlâ ile baş başa kalıyor, onun rızasını istiyoruz. Bu ibadetin hazzını, feyzini ve güzelliğini, insan kalbinde hissediyor. Bu ibadet tarif edilmez. İnsanın mutlaka gelip, yaşaması gerekir. Hele de böyle tarihi bir mekânda gerçekten de bu ibadetin hazzına doyum olmuyor" diye konuştu.

Tarihi külliyenin avlusunda Kur’an ve İslami kitaplar da okuyan İtikâf’taki vatandaşlar ise, kendilerine bu imkanı sağlayan il müftülüğüne teşekkür etti.

iha