Peygamberimizin (asm) tavsiyesi: Sahur yemeği ile Yahudilerden ayrılın

Peygamberimizin (asm) tavsiyesi: Sahur yemeği ile Yahudilerden ayrılın

İlk sahura bu gece kalkacağız inşallah

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (asm) sahur yemeğini özellikle teşvik ederek, Yahudilerden sahur yemeği ile ayrılacağımızı beyan etmiş; mutlaka yenmesini tavsiye ile bunda bereket olduğunu söylemiştir. Böylece sahur yemeği oruç tutan müslümanların önem verdikleri bir yemek olmuştur. 

“Sahura kalkın, zira sahurda bereket vardır.” gibi sözleriyle sahur yemeğini teşvik eden Hz. Peygamber (asm)’in (Buhârî, “Savm”, 20; Nesâî, “Sıyâm”, 18-19, 24; Tirmizî, “Savm”, 17) uygulamalarıyla da sahura önem verdiği görülür. Bazı hadislerde sahurun tamamen terkedilmeyip bir yudum su ile bile olsa yerine getirilmesi tavsiye edilmiş, sahura kalkanların Allah’ın rahmetine ve meleklerin duasına mazhar olacağı belirtilmiş (Müsned, III, 12), sahur yemeği “mübarek gıda” olarak nitelenmiştir (Ebû Dâvûd, “Savm”, 17; Nesâî, “Sıyâm”, 25-26). Bütün bu delilleri dikkate alan fakihler sahura kalkmanın hükmünün sünnet olduğu sonucuna varmışlardır.

Bazı hadislerde ifade edildiği gibi (İbn Mâce, “Sıyâm”, 22) sahurun tutulacak oruca güç yetirebilmek için vücuda besin sağlama amacı taşıdığı açık olmakla birlikte sahura kalkan müminin asıl hedefi Hz. Peygamber (asm)’in sünnetini yerine getirerek bu vaktin feyiz ve bereketinden yararlanmaya ve neticede Allah’ın hoşnutluğunu kazanmaya çalışmak olmalıdır.

Sahurun, Müslümanların orucunu Ehl-i kitabın orucundan ayıran bir özellik olduğunu ifade eden hadis (Müslim, “Sıyâm”, 46; Ebû Dâvûd, “Śavm”, 16; Nesâî, “Sıyâm”, 27; Tirmizî, “Śavm”, 17) açıklanırken bu durumun müslümanlara önceki ümmetlere göre sağlanan bir kolaylık olduğu, dolayısıyla Ehl-i kitap’tan farklı davranarak sahura kalkmanın bu nimetin şükrü anlamına geleceği belirtilir. 

Şah Veliyyullah’ın sahurda bereket olduğuna dair hadisten hareketle sahur yemeğiyle bir yandan vücuda oruca dayanmasına yardımcı olacak enerji sağlanır, diğer yandan insanların daha dindar olma çabasıyla dini zorlaştırmaya ve dinin getirdiği yükümlülüklerde değişiklik yapmaya yeltenmeleri önlenmiş olur.

Nitekim Hz. Peygamber (asm) bizim orucumuzla Ehl-i kitabın orucu arasındaki temel farkın sahur yemeği olduğunu belirtmiştir. Bu ifadede Ehl-i kitabın dinlerinde tahrifat yaptığına işaret vardır. Onların bu tutumuna aykırı davranmak dinin aslî haliyle korunmasına katkı anlamı taşır (Ĥüccetullāhi’l-bâliġa, II, 52).

Sorularla İslamiyet

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.