Polis, gösteriye yaklaşık 15 bin kişinin katıldığını duyurdu. Gösteriyi düzenleyenler ise katılımcıların sayısının 25 bini aştığı görüşünde.

 

Çok sayıda sivil toplum örgütü ile Komünist Parti, Yeşil Parti, Radikal Sol Parti ve yine sol eğilimli CGT işçi konfederasyonu başkentteki gösteriye destek verirken, iktidardaki Sosyalist Parti’nin bazı milletvekilleri de yürüyüşe katılarak, Filistinlilere dayanışma mesajı gönderdi.

 

Gösteriye katılan bazı Musevi din adamları da ellerinde barışa destek veren mesajların yazılı olduğu pankartlar taşıdı. Çok sayıda Arap genci, Musevi din adamlarına yönelik olası bir tacizin önüne geçebilmek için yürüyüş boyunca bu grubun önünde adeta kalkan oluşturdu. ‘’Siyonizm Karşıtı Avrupalı Yahudiler Birliği’’ üyesi oldukları belirtilen Musevi din adamları, yürüyüş boyunca Paris halkından yoğun alkış aldı ve göstericilerin de ilgi odağı oldu.

 

Gösteride güvenliğin sağlanması için bin 500 polis görev yaptı.

 

 

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları Bremen’de faaliyet gösteren Türk, Filistin ve Alman sivil toplum kuruluşları tarafından protesto edildi.

 

Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB), Avrupalı  Türk Demokratlar Birliği (UETD), Bremen Barış Forumu, Alman-Filistin Cemaati (DPG), Bremen Yakındoğu Forumu ve diğer bazı Filistin ve Lübnan dernekleri tarafından düzenlenen gösteride, Bremen ana tren istasyonu önünde toplanan binlerce kişi, “Çocuk katilleri'', ''Terörist İsrail”,  “Gazze ve Filistin’e özgürlük'', ''Artık kadın ve çocuklar ölmesin'' sloganları eşliğinde  kent merkezine doğru yürüyüşe geçti.

 

Bremen Eyalet Meclisi önündeki Marktplatz’a ulaşan göstericiler, burada düzenlenen mitingde İsrail'in Gazze'de yaptığı katliamı kınadı.

 

Sadece Filistin bayrakları ve İsrail’i kınayan dövizlerin taşındığı mitingde, Bremen Yakındoğu Forumu adına konuşan Arn Strohmeyer, İsrail’in Filistinlilere saldırılarının vahşiliğine işaret ederek, “Burada  adil çatışma yok, silahsız sivillere saldıran İsrail resmen soykırım yapıyor. İsrail barış değil, Filistin'in birliğini kırarak ülkeyi tamamen ele geçirmek istiyor. Buna etnik temizlik denir” dedi.

 

Olaylara ses çıkarmayan ülkeleri de kınayan Strohmeyer, Almanya'nın bu konudaki siyasetini de  eleştirerek, ”Halk hukuku ile Yahudi düşmanlığı birbirine karıştırılmamalı. Gazze'de katlim son bulmalı. İsrail ve Filistinliler barış içerisinde yaşamalılar” diye konuştu.

 

Türk kuruluşları adına konuşan  Ömer Bektaş ise beş yıl önce yine aynı meydanda ve aynı nedenle miting yaptıklarını anımsatarak, “Yıllar geçti, İsrail saldırıları maalesef durdurulamadı. Dünya sessizliğini koruyor'' ifadesini kullandı.

 

 

İngiltere'nin başkenti Londra'da bir grup, İsrail'in Gazze saldırılarını ve İngiliz hükümetinin İsrail'e silah ticaretini protesto etmek için İngiltere İş, Yenilik ve Yetenekler Bakanlığı'na girerek eylem yaptı.

 

"London Palestine Action" adlı organizasyon tarafından düzenlenen eyleme katılan 25 kişilik grup, parlamento binası yakınlarında bulunan İş, Yenilik ve Yetenekler Bakanlığı'nın zemin katına girerek, lobide gösteri yaptı. 

 

Gruptakiler, Gazze'de yaşanan duruma, İngiltere'nin İsrail'e silah ticaretine dikkati çekerek, "Filistin'e özgürlük", "Yazıklar olsun David Cameron", "İsrail'i silahlandırmaya son verin" gibi sloganlar attı ve İsrail'in son saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilerin isimlerini okudu.

 

Bakanlığın İsrail'e silah ticaretine izin veren lisanslarını protesto eden göstericilerden bazıları bakanlık kapısına tırmanarak, üzerinde "İngiltere hükümeti ellerinde kan var" yazılı bir pankart açarken, diğer protestocular da Gazze'de hayatlarını kaybedenleri simgelemek amacıyla lobide yere yattı.

 

AA muhabirine konuşan protestocu Jane, İngiltere'nin İsrail'e silah ticaretine izin veren lisanslarını durdurması çağrısında bulunarak, "İsrail ayrımcılık yapan bir devlet. İngiltere onlara destek vermemeli" ifadesini kullandı.

 

Filistin bayrakları ile üzerinde "İsrail'e silah vermeye son verin", "İngiltere tarafından finanse edildi" yazılı kartondan yapılmış maket roketler taşıyan protestocular, polis ekiplerinin olay yerine gelmesine rağmen bakanlık içinde kalarak gösterilerine devam etti.

 

Polisin müdahalede bulunmadığı eylem, olaysız sona erdi.