"Bir şey bütün bütün elde edilmezse, bütün bütün elden kaçırılmaz" mühim bir kaidedir. Biz demokratikleşme paketini yetersiz olarak değerlendirmiyoruz. Darbe ürünü olan Anayasal sistem içerisinde, demokratik iradenin çok etkin olmadığı bir siyasal sistemde yaşıyoruz. Dolaysıyla darbe Anayasasının yapısal koşullarını kaldırmaya yönelik atılan her adımı, demokratikleşmeye dair her girişimi önemsemek, beslemek ve desteklemek zorundayız.

Asıl demokratikleşmenin sivil anayasa ile olacağını unutmamak gerekir. Çünkü nasılki eğri cetvelle tam doğru çizgi çizilmediği gibi yanlış anayasa ile doğru kanun olmaz.

Yeni anayasa çalışmalarında uzlaşılan madde sayısının yeniden 60’a çıktığı, ama kırmızı çizgi engelinin aşılamadığı ve bu yüzden, 31 yılını doldurmak üzere olan darbe anayasasından kurtulma ümitlerinin yine başka bahara ertelenmesini de istemiyoruz.

Pakette açıklanan “Öğrenci andı kalksın” talebinin nihayet makes bulup hayata geçmesi çok önemli. Bizzat bu talepten dolayı sendikada yönetici iken iki yıl bir ay hapis cezası ile yargılandık. Sonuçta beraat etmiştik.

Kamudaki 12 Eylül ürünü başörtüsü yasağının, TSK, emniyet ve yargı (savcı ve hâkimler) istisnalarıyla da olsa kalkması da olumlu bir gelişme. Millî Eğitim Bakanlığının “modernlik” adına tesettürü aşağılayan, tarihi tezyif eden ders kitaplarının düzeltilmesi, “eğitim sistemi”nin ıslahıyla ahlâk ve mâneviyat terbiyesinin okullarda verilmesi gerekir. Bu bağlamda Risale-i Nurların okullarda okutulabilmesi fikri topluma sorma imkanı demokratik yöntemlerle sağlanabilmelidir.

Özel okullarda ana dilde eğitim” maddesinde,  öncelikli olarak Kürtler dikkate alındığı halde, ne yazık ki bu sûretle Kürtler de azınlıkların statüsüne sokulmuş oluyor. Zira, gayr-ı müslimden olan azınlıklar, kendi okullarında bu tarz bir hakka sahip durumdalar. Yüzyıl önce bu sorunun reçetesini yazan Said Nursi eğitim dili olarak, “Arabî vacip, Kürdî caiz, Türkî lâzım” diyerek Medresetüzzehra’nın üç dilde eğitim yapacağını belirtir.

X, Q,W harfleri çok gerçekçi bir yaklaşım ama bu harfleri alfabeye almadığımız takdirde, bundan sonra büyük kargaşa çıkabilir.

Bir başka yasal düzenleme, siyasi partilere üyelikte engelleri kaldırılması memurlara siyaset yapma fırsatı vereceğinden dolayı siyasete oldukça büyük bir katkı yapacaktır.

Seçim barajı düşmeli, yerel yönetimlerin yetkileri arttırılmalı başlıkları demokrasi adına heyecan uyandıran gelişmelerdir.

Paketin içindeki maddeler hakkında ısrarla “temel insan hakları” vurgusu yapıldığı temel insan haklarına dayalı bir demokratik adım şeklinde telâkki etmek lâzım. Ayrıca demokrasi kültürü geliştirip vatandaş isteklerini karşılamak gerekir. Bu anlamda Ayasofya'nın tekrar ibadete açılması yine demokratik yöntemlerle vatandaşın görüşü doğrultusunda değerlendirilmesi gerekir.

Bozuk darbe anayasasının ruhu orta yerde durduğu müddetçe, temel haklara dayalı bütün demokratik paketler ve maddeler ciddî risk altında olacaktır.