Osmanlı’da Kadir Gecesi mutlaka Ayasofya’da geçirilirdi

Osmanlı’da Kadir Gecesi mutlaka Ayasofya’da geçirilirdi

Osmanlı’nın Ramazan için günler öncesinden hazırlık yaptığını söyleyen tarihçi yazar Erhan Afyoncu “Osmanlı’da Kadir Gecesi mutlaka Ayasofya’da geçirilirdi” dedi.

Padişahların teravih namazlarını sarayda kıldıklarını ifade eden Afyoncu, 
“İftarda saray kapıları herkese açıktı” diye konuştu. 
 
Tarihçi yazar Erhan Afyoncu, Osmanlı’da Ramazanın nasıl geçtiğini anlattı. “Osmanlı Ramazana Şaban ayından itibaren hazırlanıyordu” diyen Afyoncu,  devletin üzerinde durduğu en önemli meselenin halkın sıkıntı çekmemesi olduğunu söyledi.  Osmanlı’nın bu konuda çok titiz olduğunu ifade eden Afyoncu şöyle konuştu. “Gıda maddelerine zam olmaması için padişah tebdili kıyafetle dükkanları kontrol ediyor, ekmek ve et fiyatlarının üzerinde duruyordu. Tabii o dönemde Ramazan günümüzde olduğu gibi yıllar öncesinden belli değildi. İstanbul’un yüksek yerlerine hilal gözlemek için insanlar gönderiliyordu. Ramazan’ın başladığını bildiren kişi mükafatlandırılıyordu. Kandiller yakılarak Ramazan’ın başladığı herkese ilan ediliyordu.  
 
Ramazan tembihnameleri
 
Osmanlı döneminde Ramazan tembihnameleri yayınlanıyordu. Ramazan’da uygulanması  gereken kurallar, kadınların gezmeleriyle ilgili hususlar, esnafın halka yiyecek satması gibi hususlar tellallar tarafından halka ilan ediliyordu. Yollar 
temizleniyor, meydanlar hazırlanıyordu. Kandillerin Osmanlı için son derece 
önemli olduğunu söyleyen tarihçi yazar Erhan Afyoncu  “Osmanlı’da Kadir Gecesi 
mutlaka Ayasofya’da geçirilirdi” dedi. Padişahların teravih namazlarını sarayda 
kıldıklarını ifade eden Afyoncu, “Sarayın dışında da en çok Ayasofya’ya 
gidiyorlardı” diye konuştu.
 
Suistimal nedeniyle bitirildi
 
Afyoncu ayrıca şunları anlattı: “Osmanlı döneminde bir önemli detay ise 
meşrutiyet dönemine kadar iftarda saray kapılarının herkese açık olması. Fakat 
bu da suistimal edildiğinden V. Mehmet Reşat döneminde bu tür şeyler yasaklandı. 
 
Ramazan ayında dikkat çeken en önemli husus kadınların bu ayda diğer zamanlara 
göre daha fazla dışarıya çıkmış olmalarıydı. Kadınlar Ramazan geldiğinde 
teravihe ve camilere gidebiliyorlardı.” 
 
Görkemli sadrazam sofraları
 
Osmanlı döneminde en büyük iftarları sadrazamların yaptığını anlatan Afyoncu, bu 
iftarların çok maliyetli olduğu için o dönemde tartışıldığını söyledi. Afyoncu o 
günlerle ilgili şunları anlattı: “O döneminde insanların ailesiyle bir arada 
kalması ve bedenlerini alıştırmak için, ilk üç gün resmi iftarlar yapılmazdı. Bu 
iftarlar ayın dördüncü gününde başlar yirmi dördünde biterdi. En önemlisi 
sadrazam iftarlarıydı. Bir tören halinde olurdu. Diş kirası gibi hediyelerle 
görkemli iftarlar veriliyordu. 
 
Yeni Şafak 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.