Kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olan kahve yaklaşık 500 yıl önce topraklarımıza geldi. Yemen Valisi Özdemir Paşa'nın tadarak, saraya hediye ettiği kahve, sarayın milli içeceklerinden birine dönüştü. Daha sonra ise kalitesi tartışılmaz Yemen kahvesi, ekonomik zorluklar nedeniyle yerini Brezilya kahve çekirdeklerine bıraktı ve damaklar Yemen kahvesini unuttu. Osmanlı'dan bu yana yaklaşık 500 yıldır bu toprakların vazgeçilmezine dönüşen kahvenin öz kültürüyle buluşması için kolları sıvayan girişimci Yakup Dabak, “Kahve tropik ve yarı tropik iklimde yetişen bir bitki olması sebebiyle Türkiye'de üretilemiyor. Türk kahvesi tanımı, ürünün menşeini değil, bize has pişirme yöntemini ifade eder. Biz Osmanlı döneminde olduğu gibi Türk kahvesini yeniden Etiyopya, Yemen gibi daha nitelikli çekirdeklerle hazırlayarak Türk üreticisinin beğenisine sunmayı hedefliyoruz” diyor.

MADALYALI KAHVECİ

Almanya'da yaşayan ve çalıştığı İtalyan restoranında genç yaşta kahveyle haşir neşir olan Yakup Dabak, şimdilerde hayalini gerçekleştirdiği bir tesisin sahibi. Dabak, geçtiğimiz aylarda Almanya'da yalnızca Alman Gurme Kahve Kavurucularının üye olarak kabul edildiği bir loncanın düzenlediği yarışmaya kabul edilerek altın madalya almanın da haklı gururunu yaşıyor. Kurucusu olduğu CoffeeMania zincirinde en kaliteli kahveyi üretmek isteyen Dabak, bunun için ortağı Mimar Sevim Oktay ile birlikte kolları sıvamış. Kavrulmuş çekirdeklerden istediği verimi alamayan Dabak, sırf bunun için İzmir'de kendi kahve kavurma tesisini kurmuş ve Almanya'nın en ünlü kahve kavurma ustası Beşir Yıldırım'ı da ekibe katmış. Güzel bir kahve için en önemli şey elbette çekirdeklerin kalitesi. Dabak, “Etiyopya (Habeşistan) ve Yemen'den gelen kaliteli kahve çekirdeklerini kavurup, çekiyor HEFT markası ile sunuyoruz. HEFT, Farsça'da 7 demektir. Çünkü ideal Türk Kahvesi'nin yapılışında bir fincan için 7 gram kahve kullanılması gerekiyor” diyor.
 
OSMANLI KAHVESİ YAPTILAR
Kahve üretiminde çekirdeğin kavrulması sırasında 10'uncu dakikadan sonra ikinci çıtlama diye bir durumun yaşandığını belirten Dabak'a göre, asit gidiyor ve aroma meydana çıkıyor. Eğer kahve doğru derecelerde kavrulursa, lezzete ulaşıyor ve içtikten sonra rahatsız etmiyor, ekşi bir tat da vermiyor. Kahve ustaları Beşir Yıldırım'ın, Osmanlı Sarayı'na ilk giren kahvenin aynısını yaptığını söyleyen Dabak, "Yani Sultan Süleyman'la Hürrem Hatun'un içtiği kahvenin aynısı şu anda bizim tesislerimizde üretiliyor" diyor.
Almanya'ya kahve satacak

Dabak Kurucusu olduğu CaffeeMania zinciriyle şu an ülkemizde 21 ilde 46 şubeye ulaştı. Yurtdışındaki ilk 3 şubesini Malezya'ya açan Dabak, önümüzdeki aylarca Çin'de de ofis açacak. Türkiye dışında 20 ülkede tescillenen CoffeeMania'yı gelecek yıldan itibaren de Avrupa ve Ortadoğu'da görmeye başlayacağız. Almanya'daki yarışmada kazanılan madalyanın ardından Almanya'dan da kahve talebi aldıklarını anlatan Dabak, “Yakın zamanda Türkiye'den Almanya'ya filtre kahve satacağız. Bu kadar kısa sürede elde ettiğimiz başarıdan dolayı, ülkemiz adına çok gurur duyuyoruz” diyor.
 
Kahveyi sütsüz için
Vücudu 3 saat içinde terk eden kahve, sütle birlikte tüketildiği takdirde mide duvarına yapışıyor. Bu nedenle CoffeeMania'nın kahve danışmanı Beşir Yıldırım, kahvenin hem sağlıklı hem de keyif açısından sütsüz ve şekersiz tüketilmesi gerektiğini söylüyor. Normalde kahvenin yeşil çekirdek halinde 2 yıl saklama süresi var. Kavurduktan sonra ise kavrulmuş kahvenin son kullanma tarihi 1 yıl olarak belirlense de 1 ay içinde tüketilmesi tavsiye edilir. Gerçek lezzeti ve aromasını kaybetmemesi için, çekirdeğin öğütüldükten sonra 15 dakikada pişirilmesi ve tüketilmesini gerekiyor. Tüm kahve çeşitlerinin de hava almayacak şekilde saklamak önem taşıyor.

Yeni Şafak