Seni yormasam anlattıklarımla ve sen anlasan ben anlatmadan… Olmaz mı?
***
Bana konuştuklarını yaşasaydın anlatmana gerek kalmazdı, farkında mısın?
***
Cömertlik dediğimiz şey fazla olandan vermek midir? Yoksa olandan vermek mi?
*** 
Orucu ağzımızla mı tutarız?
***
Afrika’da açlıktan ölen çocukları iftardan önce anladığımızı düşünerek kendimizi avuttuğumuz halde, ezanla birlikte unutmamız ve sofradaki son lokmaya kadar ağzımıza tıkmamız neyin göstergesi?
***
İnsan çelişkiler yumağı mıdır?
***
Herkes bizi anlasın diyerek ağladığımız, anlaşılmıyorum diye eziklenmemiz ve ilk hatasında karşımızdakini ezmemiz, sonrasında “ben seni düşündüğüm için…” dememiz dost ayağına yatıp ağzımıza geleni söylememiz…  Neyse zaten anlaşılmıyorum!
***
İstekler yokluk ve yoksunlukla başlar…
Varlık isteklerin artmasına gebedir…
‘Hep daha fazlasını iste’ bir reklam cümlesidir…
Reklam Kapitalizm’in getirisidir…
(sadece) Kapitalizm mutsuzluk sebebidir…

[Başa alıyorum]
İstekler varlıkla başlar, yoklukla devam eder…
Daim olmak bir insan sıfatı değildir…
O halde istekleri karşılamak insan kaynaklı değildir…
İnsan ister,
İnsanı ve istekleri ve onu var eden tatmin edebilir,
O zaman insanın istediği O’dur,
Eğer insan O’ndan başkası O’nsuz istiyorsa,
İnsan… (Hangi İnsan?)
[Evet] İnsan, sadece O’nunla mutlu olabilir…
***
Masanın üzerinde bir tabak vardı… Masa tabağı, tabak içindekini tutuyordu. Oysa masayı da tutan vardı, onu tutanı da tutan vardı…
O zaman ‘O’ kesinlikle var…
Bir çocuk geldi,
Bütün derdi tabağın içindekilerdi…
Çocuk hırsla elini uzattı,
Tabak yere düşerek kırıldı.
Masa tabağı, tabak içindeki…
Tabağı masadan düşüren basit bir insandı ve onun hırsı…
***
Şimdi yaz günlerinde kavrulup duruyoruz,
Dünyanın diğer ucunda şiddetli kar fırtınası…
Dünyanın iki ucunda iki insan ellerini açıp yalvarsa…
Allah’ım merhamet…
İnsan imtihandaydı…
***
İnsanlar ölüyor…
Kendi kendilerine mi?
Hayır canım, açlıktan, savaştan vs.
O zaman insanlar ölmüyor, öldürülüyor…
Beşerin pis eli bulaşmış yine…
Bu hafta zalim ellerden kaç insan Rabbi’ne kavuştu?
***
Sana mı kaldı, sen işine baksana!
Şimdi mi?
Yo hayır, sen en iyisi gözlerini kapat…
***
Anlatabiliyor muyum?