Ortaya karışık

Gün be gün şenleniyor,  nur dolu meydanımız,
Heyecanla temaşa ediyor ihvanımız.

Tüm şair dostlarımız, teker teker geliyor.
Kardeşler birbirine, hep başarı diliyor.

Biz bakalım onlara, yolumuzu görelim.
Bu nur dolu bahçeden, biz de güller derelim.

***

Veli Ahi arada bir uzatır başını.
Karıştırır Sefer'in o zor pişen aşını.

Zor pişse de bir usta elinden çıkan bu aş.
Mest ediyor tüm şiir dostlarını arkadaş.

Biz hepimiz Ahi’yiz, Veli’yi Allah bilir.
Bu meydana kardeşler bunu bilerek gelir.

***

Hülya Yakut bacımız, hoş geldi, safa geldi.
Bu nur meclisimize, dostlara vefa geldi.


Hep aynı sayfalarda, yıllar boyunca yazdık.
Sonra kaç yıl çoğumuz, öyle kalemsiz gezdik.

Yeni bir fırsat verdi, Rahim Rabbimiz bize.
İnşallah hayır olur, nurlu hizmetimize.

***

Güzel şiir yazardı, bir zamanlar Bilali.
Şimdi ne işler yapar, acep nasıldır hali?

Sazı eline alır, yanık yanık söylerdi.
Heyecan ve aşk ile nurlu kelam ederdi.

Bu muallim abimiz, nerdedir bilen var mı?
Yaptığımız çağrıyı, bir yerlerde duyar mı?

***

Aşık Hizani ile Yiğitoğlu nerede
Onlar su mu ararlar kurumuş bir derede?

Gelin bu bereketli Nur pınarın yanına
Şöyle bir şenlendirin, bir can katın canına.

Abdil Yıldırım dostum, gelerek katsın neşe.
Biraz kuvvet verelim, nur saçan bu güneşe.

***

‘’Baş altı’’da gözüm yok, ‘’deste’’ bile çok bana.
Hepsi mübarek olsun usta Duraboğlu’na.

Dostumuz Duraboğlu, benim başım üstüne.
İsterse üç-beş yumruk atsın kaşım üstüne.

Bir darülacezeye beni hemen yollasın.
Kapıda nöbet tutup, sağı solu kollasın.

Hoş görürse bizleri, talibiz hadimliğe.
Pevlivanlık neyime, yol versin nadimliğe.

Ben bu er meydanında, cazgırlığa razıyım.
Henüz bestelenmemiş türkülerin sazıyım.

Sözümüzü diyelim, tesiri yaratan Hak.
Rabbimin takdirine, boyun eğeriz ancak.

Bu nurlu meydanımız dönüşsün bir mektebe.
Biz sevinçle oluruz, meraklı bir talebe.

Farkındayız, biliriz, hafif sıkletteyiz biz.
Bir kroşe, bir yumruk, yıldız sayar gözümüz.

Hep ifade eyledim, ben çömez bir şairim.
Ustalar bu nazarla okusunlar şiirim.

Öğrendiğim dersimi, burda takdim ederim
Noksanımı, hatamı; ben öğrenmek isterim.

Doğru ise aferin istemiyorum sizden.
Hatamızı söyleyin, esirgemeyin bizden.

Biz bu yola revanız, geriden gelsek bile,
Düşe kalka elbette bir gün geliriz dile.

Eski günlerin tadı yaşanır gönüllerde.
Bu şiir görünüşlü, güzel kokan güllerde.

Ben burada keseyim, sonra devam ederiz.
İnşallah biz berzaha bu Nur ile gideriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum