Onlara 'Aşağılık kimseler olarak, maymunlar olun!' dedik

Onlara 'Aşağılık kimseler olarak, maymunlar olun!' dedik

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), A'râf Sûresi 163-166. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

163-(Ey Resûlüm!) Onlara (o yahudilere), deniz kenarındaki o şehir (halkının hâlin)den sor! Bir zaman (onlar) Cumartesi gününde (o günün hürmetini ihlâl ederek) haddi aşıyorlardı; onlara balıkları Cumartesi günlerinde, suyun yüzüne çıkarak geliyordu; Cumartesi ta‘tîli yapmıyor oldukları gün ise, onlara gelmiyordu. İsyân etmekte olduklarından dolayı onları böyle imtihân ediyorduk.(*)

164-Hani içlerinden bir cemâatte: “Allah’ın kendilerini helâk edici olduğu veya şiddetli bir azâb ile onları cezâlandırıcı olduğu bir kavme ne diye nasîhat ediyorsunuz?” demişti. (Nasîhat edenler ise:) “Rabbinize bir ma‘zeret (beyân etmek) için, bir de umulur ki (günah işlemekten) sakınırlar diye (nasîhat ediyoruz)!” dediler.

165-Artık ne zaman ki (onlar) kendilerine yapılan nasîhatleri unuttular, (biz de) kötülükten yasaklayanları kurtardık; zulmedenleri de isyân etmekte olduklarından dolayı şiddetli bir azâb ile yakaladık!

166-Buna rağmen (onlar), kendisinden yasaklandıkları şeylerde (ısrâr ile) isyân ettiklerinde, (biz de) onlara: “Aşağılık kimseler olarak, maymunlar olun!” dedik.(**)

(*)Cenâb-ı Hakk İsrâiloğullarına Cumartesi günlerine hürmet etmeyi emretmiş ve onlara o gün balık avlamayı yasaklamıştı. Allah’dan bir imtihan olarak Cumartesi günü, balıklar su yüzüne çıkar ve sürüler hâlinde gelirdi. Onlar ise balıkları kanallar açarak denize bağladıkları havuzlara Cumartesi günü topluyor ve sonraki günlerde onları avlıyorlardı. 
Ebû Hureyre (ra)’ın bir rivâyetine göre Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm buyurmuştur ki: “Yahudilerin işlediğini siz işlemeyin! Onlar Allah’ın haram kılmış olduğunu, hîlelerin en basit ve en âdîsiyle helâl kılmak istediler.” (İbn-i Kesîr, c. 2, 58)

(**) İbn-i Abbâs (ra)’dan gelen bir rivâyete göre bu tâife, ibret-i âlem olmak üzere üç gün maymun olarak kalmışlar, insanlar onları gördükten sonra helâk olmuşlardır. (Râzî, c. 8/15, 43)