Onlar için orada inim inim inlemek vardır, orada hiçbir şey işitmezler

Onlar için orada inim inim inlemek vardır, orada hiçbir şey işitmezler

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Enbiya Sûresi 95-100. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor

95-Helâk ettiğimiz bir şehrin (halkının mahşer günü bize) dönmemeleri, şübhesiz ki mümkün değildir.

96, 97-Nihâyet Ye’cüc ve Me’cüc’ün (seddi) açıldığı ve onların her tepeden akın etmekte olduğu ve gerçek va‘d (olan kıyâmet)in yaklaştığı zaman bir de bakarsın ki, inkâr edenlerin gözleri (dehşetten) donuktur. “Eyvah bize! Hakikaten bundan gaflet içindeydik, (biz) bil‘akis (nefsimize) zulmeden kimseler imişiz!” (derler).

98-Muhakkak ki siz ve Allah’dan başka tapmakta olduklarınız, Cehennemin yakacağısınız! Siz oraya girecek olanlarsınız!

99-Eğer onlar birer ilâh olsaydı, oraya girmezlerdi. Hâlbuki (tapan ve tapılan) hepsi orada ebedî olarak kalıcıdırlar.

100-Onlar için orada inim inim inlemek vardır. Ve onlar orada (hiçbir şey) işitmezler. (*)

(*)“Cehennemin vücûdu (varlığı) ve şiddetli azâbı, hadsiz rahmete ve hakīkī adâlete ve israfsız, mîzanlı (ölçülü) hikmete zıddiyeti (zıdlığı) yoktur. Belki rahmet ve adâlet ve hikmet, onun vücûdunu (var olmasını) isterler. 
Çünki nasıl binler ma‘sumların hukuklarını çiğneyen bir zâlimi cezâlandırmak ve yüzer mazlum hayvanları parçalayan bir canavarı öldürmek, adâlet içinde mazlumlara bin rahmettir ve o zâlimi affetmek ve o canavarı serbest bırakmak, bir tek yolsuz merhamete mukābil (karşılık), yüzler bîçârelere yüzler merhametsizliktir.” (Şuâ‘lar, 11. Şuâ‘, 222-223)