Hasan TANRIVERDİ

Hasan TANRIVERDİ

Onlar çocuk değil küçük insan

Çocuklarımıza çocuk gözü ile bakmayalım. Onlar, çocuk olmaktan ziyade küçük birer insandırlar. Bu nedenle onlara büyümüş de küçülmüş gibi davranmalı, öyle muamele etmeliyiz. Onlara çocukmuş gibi davrandığımızda, şüphesiz kendilerini değersiz hissedeceklerdir. Bu davranışımızın çocuklarımızın gelişimini olumsuz yönde etkileyeceği muhakkaktır. Siz, onlara gereken değeri verdiğinizde ise onların kendilerine olan güvenleri artacak ve şahsiyetleri o derece mükemmelleşecektir.

Anne ve babalar olarak hiç birimiz annemizden pedagog ve psikolog olarak doğmadığımıza göre, yüce yaratıcının kendine muhatap seçtiği, kâinatın en mükemmel, en şerefli varlığı olan insanı eğitmek için, çocuk sahibi olmadan önce mutlak surette “çocuk eğitimi” almalı, konu ile ilgili yayınları takip etmeliyiz.

Anne ve babaların, çocuk dünyaya geldikten sonra da hayatının gelişim dönemleri ile ilgili bilgileri ve yapılabilecek becerileri, yine okuyarak, medyadan izleyerek takip edip, bir şekilde elde etmeleri gerçekten çok önemlidir. Anne-baba ancak bu suretle çocuğunun dengeli bir şekilde gelişimini sağlamasına yardımcı olabilir. Şahsi görüşüm olarak ve izlediğim kadarıyla, annelerin daha çok okuduğu kanısındayım. Ne yazık ki, günümüz erkeklerinin çoğunlukla çocuk eğitimini hanımlarına ihale ettiğine şahit oluyoruz.

Çocuğunuzun büyüdükçe, yaşına uygun olarak onu eğitebilmek için onunla sağlıklı diyalog kurarak ona ulaşmalısınız. Zaman birçok gelişmeleri hayatımıza katarak hızla akıp gidiyor. İçinde yaşadığımız çok hızlı değişen bu dünyada sizin de bu değişimi yakalamanız gerekir.

Örneğin; bütün çocuklar hemen hemen beş yaşından itibaren bilgisayar kullanmaktadırlar. Hem de büyüklerle taş çıkartacak derecede. Eğer siz de bilgisayar kullanmayı öğrenirseniz çocuğunuzla aynı dili kullanmış olursunuz. Bu suretle ona daha kolay ulaşabilirsiniz.

“Çocuk eğitimi anne karnında başlar” demek, hiç de abartılı bir söz değildir. Geçenlerde yakın akrabam olan bir hanım’a rastladım. Hamileliğini tebrik ederek, nasıl gittiğini sordum. “Allah’a şükür çok iyi gidiyor, eşim de sağ olsun, doğrusu bana çok yardımcı oluyor. Yalnız ilginç bir şey keşfettim, dondurma yediğimde çocuk o gece çok rahat uyuyor. Acılı yediğimde ise sabaha kadar tekme atıyor.” dedi.

Demek ki annenin beslenmesi, stresli veya huzurlu bir hayat yaşaması çocuğun anne karnındaki yaşantısını etkilediği gibi, gelecekteki davranışlarına esas teşkil edecek bir takım hassasiyetlere de sahip olmasını sağlıyor. Bu bakımdan anne ve babanın sağlıklı bir aile içi iletişimi kurarak, huzur ve mutluluk içinde yaşamaları, çocuklarının ruhsal gelişimi bakımından hayati önem arz etmektedir. Bu bakımdan anne ve baba münasebetlerinin- değil dünyaya gelmiş çocuklarına- daha anne karnındaki bebeğe dahi tesir ettiğinin bilincinde olmalılar. Bunu sadece kendileri için değil, daha doğmamış bebekleri için yapmaları gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.