Ondan başka herşeyin varlığı ve yokluğu eşittir

Ondan başka herşeyin varlığı ve yokluğu eşittir

Günün Risale-i Nur dersi

dunun-risale-dersi.png

Bismillahirrahmanirrahim

 

 

سُبْحَانَكَ مَا أَعْظَمَ شَأْنَكَ وَمَا أَزْيَنَ بُرْهَانَكَ وَمَا أَظْهَرَهُ وَمَا أَبْهَرَهُ

سُبْحَانَكَ مَا عَبَدْنَاكَ حَقَّ عِبَادَتِكَ يَا مَعْبُودَ جَمِيعِ الْمَلئِكَةِ وَجَمِيعِ ذَوِي الْحَيَاةِ وَجَمِيعِ الْعَنَاصِرِ وَالْمَخْلُوقَاتِ، بِكَمَالِ اْلاِطَاعَةِ وَاْلاِمْتِثَالِ وَاْلإِنْتِظَامِ وَاْلإِتِّفَاقِ وَاْلإِشْتِيَاقِ

سُبْحَانَكَ مَا سَبَّحْنَاكَ حَقَّ تَسْبِيحِكَ يَا مَنْ تُسَبِّحُ لَهُ السَّموَاتُ السَّبْعُ وَاْلأَرْضُ وَمَنْ فِىهِنَّ وَإِنْ مِنْ شَىْءٍ إِلاَّيُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ 1

سُبْحَانَكَ تُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ السَّمَآءُ وَاْلأَرْضُ بِجَمِيعِ تَسْبِيحَاتِ جَمِيعِ مَصْنُوعَاتِكَ وَبِجَمِيعِ تَحْمِيدَاتِ جَمِيعِ مَخْلُوقَاتِكَ لَكَ

سُبْحَانَكَ تُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ اْلاَرْضُ وَالسَّمَآءُ بِجَمِيعِ تَسْبِيحَاتِ جَمِيعِ أَنْبِيَآئِكَ وَأَوْلِيَآئِكَ وَمَلاَئِكَتِكَ عَلَيْهِمْ صَلَوَاتُكَ وَتَسْلِيمَاتُكَ

سُبْحَانَكَ تُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ الْكَآئِنَاتُ بِجَمِيعِ تَسْبِيحَاتِ حَبِيبِكَ اْلاَكْرَمِ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ. وَبِجَمِيعِ تَحْمِيدَاتِ رَسُولِكَ اْلأَعْظَمِ لَكَ، عَلَيْهِ وَعَلَي آلِهِ أَفْضَلُ صَلَوَاتِكَ وَأَتَمُّ تَسْلِيمَاتِكَ

سُبْحَانَكَ يَا مَنْ تُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ هذِهِ الْكَآئِنَاتُ بِأَصْدِيَةِ تَسْبِيحَاتِ مُحَمَّدٍ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ لَكَ؛ إذْ هُوَ الَّذِي تَتَمَوَّجُ أَصْدِيَةُ تَسْبِيحَاتِهِ لَكَ عَلَي أَمْوَاجِ اْلأَعْصَارِ وَاَفْوَاجِ اْلاَجْيَالِ. اَللّهُمَّ فَأَبِّدْ عَلَي صَفَحَاتِ الْكَآئِنَاتِ وَأَوْرَاقِ اْلاَوْقَاتِ إِليَ قِيَامِ الْعَرَصَاتِ أَصْدِيَةَ تَسْبِيحَاتِ مُحَمَّدٍ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالتَّسْلِيمَاتُ

AÇIKLAMA

Sen her kusurdan münezzehsin. Şânın ne büyük, delilin ne süslü ve ne kadar açık ve engindir Senin!

Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve şerikten münezzehsin. Biz Sana lâyık bir ibadetle kulluk edemedik, ey gayet mükemmel bir şekilde itaat, imtisal, intizam, ittifak ve iştiyak içinde ibadet eden bütün meleklerin ve bütün canlıların ve bütün unsurların ve mahlûkların Mâbudu!

Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve şerikten münezzehsin. Biz Sana lâyık bir tesbihle Seni tesbih edip kusur ve noksanlardan uzak gösteremedik, ey "Kendisini hamd ile tesbih etmeyen hiçbir varlık bulunmayan ve yedi gök ve yer ve içindekiler tarafından tesbih edilen"1 Zât!

Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve şerikten münezzehsin. Gök ve yer, bütün san’at eserlerinin bütün tesbihleriyle ve bütün mahlûkatının bütün hamdleriyle, Seni hamdinle tesbih eder.

Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve şerikten münezzehsin. Yer ve gök, bütün peygamberlerinin ve bütün velîlerinin ve bütün meleklerinin -salât ve selâmın onlar üzerine olsun- bütün tesbihleriyle Seni hamdinle tesbih eder.

Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve şerikten münezzehsin. Kâinat, Habib-i Ekreminin (a.s.m.) bütün tesbihleriyle ve Resul-ü Âzamının ettiği bütün hamdleriyle -en üstün salavât ve rahmetin, ve en mükemmel selâmların ve selâmetin onun ve âlinin üzerine olsun- Seni hamdinle tesbih eder.

Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve şerikten münezzeh öyle bir celâl sahibi Zâtsın ki, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın tesbihlerinin sadâlarıyla bu kâinat Seni hamd ile tesbih eder. Evet, tesbihlerinin sadâlarıyla asırları dalga dalga ve milletleri bölük bölük çınlatan odur. Allah’ım, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın tesbihlerinin sadâlarını, kıyamet gününe kadar kâinatın sayfalarında ve zamanın yapraklarında devam ettir.

سُبْحَانَكَ يَا مَنْ تُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ الدُّنْيَا بِآثَارِ شَرِيعَةِ مُحَمَّدٍ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ. اَللّهُمَّ فَزَيِّنِ الدُّنْياَ بِآثَارِ دِيَانَةِ مُحَمَّدٍ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ اِليَ يَوْمِ الْقِيَامِ

سُبْحَانَكَ يَامَنْ تُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ اْلأَرْضُ سَاجِدَةً تَحْتَ عَرْشِ عَظَمَةِ قُدْرَتِكَ بِلِسَانِ مُحَمَّدِهَا عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ. اَللّهُمَّ فَأَنْطِقِ اْلاَرْضَ بِاَقْطَارِهَا بِلِسَانِ مُحَمَّدٍ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ اِليَ يَوْمِ الْبَعْثِ وَالْقِيَامِ

سُبْحَانَكَ يَا مَنْ تُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ جَمِيعُ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ فِى جَمِيعِ اْلأَمْكِنَةِ وَاْلاَوْقَاتِ بِلِسَانِ مُحَمَّدِهِمْ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ. اَللّهُمَّ فَاَنْطِقِ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ اِليَ يَوْمِ الْقِيَامِ بِأَصْدِيَةِ تَسْبِيحَاتِ مُحَمَّدٍ لَكَ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ

اَلْفَصْلُ الثَّالِثُ

ذُو الْجَلاَلِ سُبْحَانَ اللهِ الْوَاحِدِ اْلأَحَدِ الْمُتَقَدِّسِ الْمُتَنَزِّهِ عَنِ اْلاَضْدَادِ وَاْلأَنْدَادِ وَالشُّرَكَاءِ

ذُو الْجَلاَلِ سُبْحَانَ اللهِ الْقَدِيرِ اْلأَزَلِيِّ الْمُتَقَدِّسِ الْمُتَنَزِّهِ عَنِ الْمُعِينِ وَالْوُزَرَاءِ

ذُو الْجَلاَلِ سُبْحَانَ اللهِ الْقَدِيمِ اْلأَزَلِيِّ الْمُتَقَدِّسِ الْمُتَنَزِّهِ عَنْ مُشَابَهَةِ الْمُحْدَثَاتِ الزَّائِلاَتِ

ذُو الْجَلاَلِ سُبْحَانَ اللهِ الْوَاجِبِ وُجُودُهُ الْمُمْتَنِعِ نَظِيرُهُ الْمُمْكِنِ كُلُّ مَا سِوَاهُ الْمُتَقَدِّسِ الْمُتَنَزِّهِ عَنْ لَوَازِمِ مَاهِيَّاتِ الْمُمْكِنَاتِ

AÇIKLAMA

Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve şerikten münezzeh öyle bir celâl sahibi Zâtsın ki, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın şeriatının eserleriyle dünya Seni hamd ile tesbih eder. Allah’ım, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın diyanetinin eserleriyle dünyayı kıyamet gününe kadar süsle.

Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve şerikten münezzeh öyle celâl sahibi bir Zâtsın ki, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın lisanıyla dünya Senin kudretinin büyüklük arşının altında daima secde ederek Seni hamd ile tesbih eder. Allah’ım, dünyayı baştan başa kıyamet ve diriliş gününe kadar Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın lisanıyla, hep böyle konuştur.

Sen bütün kusurlardan, noksan sıfatlardan, aczden ve şerikten münezzeh öyle celâl sahibi bir Zâtsın ki, her yerde ve her zamanda bütün mü’min erkekler ve bütün mü’min kadınlar, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın lisanıyla seni hamd ile tesbih eder. Allah’ım, erkek ve kadın bütün mü’minleri, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın tesbihlerinin yankılarıyla kıyamet gününe kadar hep böyle konuştur.

Üçüncü Fasıl

Celâl sahibi olan Allah her türlü kusurdan münezzehtir. O birliği bütün kâinatı kaplayan ve her bir varlıkta birliği tecelli eden Vâhid-i Ehad ki, zıddı, benzeri ve ortağı olmaktan pâk ve berîdir.

Celâl sahibi olan Allah her türlü kusurdan münezzehtir. O herşeye gücü yeten ve ezelî olan Kadîr-i Ezelî ki, kendine yardımcı ve vezir edinmekten pâk ve uzaktır.

Celâl sahibi olan Allah her türlü kusurdan münezzehtir. O varlığının evveli ve başlangıcı olmayan Kadîm-i Ezelî ki, sonradan meydana gelen ve yok olup giden varlıklara benzemekten pâk ve berîdir.

Celâl sahibi olan Allah her türlü kusurdan münezzehtir. O varlığı zorunlu olan Vâcibü'l-Vücud ki, benzeri aslâ yoktur. Ondan başka herşeyin varlığı ve yokluğu eşittir, Kendisi ise kâinattaki varlıkların mahiyetleri gereği olan kusurlardan pâk ve berîdir.

---

1 : İsrâ Sûresi, 17:44.