Ölümün hakiki vechesi

İnsan, yakınının vefatı ve ayrılışı ile ölüm hakikatini daha iyi anlıyor. Bu yakın, kendisiyle hayatınızın bütünleştiği, iki cesette bir ruh gibi yaşadığınız anneniz ise daha da sarsıyor. Çok ve uzun emeller peşinde koşarken, dünya hayatını birinci derece gaye-i maksat yapan nefse kırmızı ışık gibi ölüm dur diyor. “Çok sevdiğin bu insanın da çok emelleri vardı. Onun başına gelen senin de başına gelecek!” diye kendinize gelmenizi sağlıyor.

Ayrılık, yok olmak, bir daha buluşmamak gibi ruhları feryat ettiren ölüm hakikatini  Kur’an ve hadisler ışığında Bediüzzaman çok güzel ifade ediyor.
Ölüm bir hakikat olarak nazara veriliyor.

“Mâdem ölüm ölmüyor. Ve ecel gizlidir, her vakit gelebilir. Ve mâdem kabir kapanmıyor; kafile kafile arkasında gelenler oraya girip kayboluyorlar. Ve mâdem ölüm, ehl-i imân hakkında idâm-ı ebedîden terhis tezkeresine çevrildiği, hakikat-i Kur’âniye ile gösterilmiş…”  Sözler,137

Kabir ve ölüm iman ehli için ne manaya geldiğini bildiriyor:
 “Ölüm, mü’min için zindandan bir bahçeye açılan bir kapıdır…kabir, ehl-i dalâlet ve tuğyan için vahşet ve nisyan içinde zindan gibi sıkıntılı ve bir ejderha batnı gibi dar bir mezara açılan bir kapı olduğu halde, ehl-i Kur’ân ve imân için zindan-ı dünyadan bostan-ı bekàya ve meydan-ı imtihandan ravza-i cinâna ve zahmet-i hayattan rahmet-i Rahmâna açılan bir kapıdır.” Sözler,42

İman kuvvetine göre ölümden etkilenme oluyor. “…ölüm, insan-ı mü’mini zindan-ı dünyadan bostan-ı Cinâna, huzur-u Rahmâna götüren bir musahhar at ve burak sûretini alır. Onun içindir ki, ölümün hakikatini gören kâmil insanlar, ölümü sevmişler. Daha ölüm gelmeden ölmek istemişler.” Sözler,35

Ahirete iman insanın dünyasını da nurlandırıyor. Bediüzzaman’ı takip edelim:
“Nasıl ki, imân ölüm vaktinde insanı îdâm-ı ebedîden kurtarıyor; öyle de, herkesin husûsi dünyasını dahi îdamdan ve hiçlik karanlıklarından kurtarıyor.” Sözler,426
Görünen alemin arkasındaki hakiki alemi imanla görmek mümkün olduğunu gösteriyor; “…ölümün peçesi gerçi karanlık, siyah, çirkin ise de, fakat mü’min için asıl siması nuranîdir, güzeldir gördüm.” Lemalar,232

Hasta, yara bere içinde olan imanlı ihtiyar için ölümün ne olduğunu takip edelim;
“…ölüm, idam değil, firak değil, belki hayat-ı ebediyenin mukaddemesidir, mebdeidir. Ve vazife-i hayat külfetinden bir paydostur, bir terhistir, bir tebdil-i mekândır. Berzah âlemine göçmüş kafile-i ahbaba kavuşmaktır.” Lemalar,233

İbadet etmiş, Allah’ın emirlerine tabi olmuş insan için ise şöyle ifade ediliyor:
 “…ehl-i iman için ölüm, vazife-i hayat külfetinden bir terhistir. Hem dünya meydanındaki imtihanda, talim ve talimat olan ubudiyetten bir paydostur. Hem öteki âleme gitmiş yüzde doksan dokuz ahbap ve akrabasına kavuşmak için bir vesiledir. Hem hakikî vatanına ve ebedî makam-ı saadetine girmeye bir vasıtadır. Hem zindan-ı dünyadan, bostan-ı cinâna bir davettir. Hem Hâlık-ı Rahîminin fazlından, kendi hizmetine mukabil ahz-ı ücret etmeye bir nöbettir. Madem ölümün mahiyeti hakikat noktasında budur; ona dehşetli bakmak değil, bilâkis rahmet ve saadetin bir mukaddemesi nazarıyla bakmak gerektir.

Dünya hayatını ahrireti kazanmak için verilmiş bir nimet olduğunu bilen insan için de ölümü Bediüzzaman şöyle nazara veriyor;
 “Hem ehlullahın bir kısmının ölümden korkmaları, ölümün dehşetinden değildir. Belki daha fazla hayır kazanacağım diye, vazife-i hayatın idamesinden kazanacakları hayrat içindir…Evet, ehl-i iman için ölüm rahmet kapısıdır, ehl-i dalâlet için zulümat-ı ebediye kuyusudur.” Lemalar,211

Daha bir çok yerde ölüm, ahiret, ebedi saadet ve cennet insanı rahatlatacak şekilde ifade ediliyor. İmanı kazanmak ve muhafaza etmek önemlidir. Cenab-ı Hak bizi bu konuda muvaffak etsin.
                 
[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.