Öğrenciler matematik öğrenmenin öneminin farkında

Öğrenciler matematik öğrenmenin öneminin farkında

OECD tarafından yapılan araştırmada öğrencilerin yüzde 78'inin matematik öğrenmenin önemli olduğu ortaya çıktı.

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından yayımlanan aylık PISA raporuna göre, her bir öğrenciye ayrı eğitim olanakları yaratmak için onları ayrıştıran, gruplayan sistemlerde başarı motivasyonu düşük oluyor. OECD üyesi ülkelerrin genelinde öğrencilerin yüzde 78’i matematik öğrenmenin ileride kariyer olanaklarını arttıracağına inanıyor. Bu durum öğrencilerin matematik öğrenmenin öneminin farkında oldukları şeklinde yorumlandı.
OECD tarafından yayımlanan 39’uncu sayı PISA değerlendirme raporunda, ‘Öğrencileri farklı okullar için seçmek ve gruplamak, öğrencilerin öğrenme motivasyonları ile ilişkili midir?’ sorusu üzerinden ülkelerin eğitim sistemleri incelendi. PISA 2012’ye katılan öğrencilerden, ileride yapacakları çalışmalar veya kariyer gelişimlerine olacak katkılarından dolayı matematik öğrenmeye ne derece motive olduklarını (matematik öğrenmede dış motivasyon) belirtmeleri istendi. 
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’ne üye ülkelerinin genelinde, öğrencilerin yüzde 75’i , ileride yapacakları iş dalında kendilerine faydası olacağından matematik öğrenmeye çaba sarf etmenin gerekli olduğu fikrine katılıyor veya kesinlikle katılıyor. Yüzde 78’i kariyer olanaklarını arttıracağına inanıyor. Yüzde 66’sı gelecekte yürütecekleri akademik çalışmalar için matematiğe ihtiyaç duydukları fikrine katılıyor. Yüzde 70’i de, matematik konusunda pek çok şey öğrenmenin bir iş bulmalarına yardımcı olacağını düşünüyor. Öğrencilerin bu sorulara verdikleri yanıtlar, gelecekte faydası dokunacağı inancıyla matematik öğrenmeye duyulan motivasyona dair bir birleşik endeks hazırlamak için kullanıldı.
Öğrencileri gruplayan sistemlerde başarı motivasyonu düşük
 
Rapora göre her bir öğrenciye ayrı eğitim olanakları yaratmak için onları ayrıştıran, gruplayan sistemlerde başarı motivasyonu düşük oluyor. Sosyo ekonomik farklılıkları pekiştiriyor.  İleride kendilerine yararı olacağına inandıkları için matematik öğrenmeye oldukça istekli olan öğrenciler, bu konudaki motivasyonu düşük öğrencilere göre daha iyi performans sergiliyor. Öğrencileri farklı programlar ya da okullar için ayrıştıran ve/veya gruplayan eğitim sistemlerinde, matematik öğrenmeye yönelik motivasyon düşük oluyor. Bu nedenle raporda, öğrencilerin okul içinde ve dışında öğrenmeye hazır olmaları açısından motivasyonun büyük önem taşıdığı sonucuna varılarak, “Eğitim sistemleri her bir öğrenci için olan beklentilerini yüksek tutarak ve kapsayıcı politikalar ile uygulamaları teşvik ederek öğrenci motivasyonunu yükseltebilir” ifadelerine yer verildi.
Raporda yer alan sonuçlardan bazıları şöyle:
- OECD üyesi ülkelerde matematik öğrenmeye yönelik motivasyonu yüksek öğrenciler ile motivasyonu düşük öğrenciler arasındaki performans farkı ortalama 18 başarı puanı iken, aşağı yukarı yarım öğretim yılına denk gelen bir zaman içinde Kore, Norveç ve Çin Taipei’de puan farkı 30’un üzerinde.
- Motivasyonla bağlantılı PISA puanları arasındaki fark üstün performans gösterenler arasında 21 iken, düşük başarı gösterenlen arasında 11. 
- Belçika, Fransa, Macaristan ve Slovak Cumhuriyeti dahilinde üstün performans gösterenler ile düşük performans sergileyenler arasında motivasyona bağlı puan farkı 20’den fazla. 
- Öğrencilerin motivasyon seviyesi ile okulların öğrencileri farklı okullar ya da programlara yönlendirmek amacıyla ne ölçüde ayrıştırıp gruplandırdığı arasında güçlü bir negatif ilişki var. Öğrencileri farklı okullar ya da programlar için ayrıştırma eğilimi gösteren sistemlerde, bu ayrımı yapmayanlara göre matematik öğrenme konusunda dış motivasyonları daha düşük. 
- Özelleşmiş eğitim programları sunan çok sayıda öğrencinin akademik programlar yerne meslek okulları ya da meslek okullarına hazırlık amaçlı okullara devam ediyor. 
- Öğrencileri gruplayarak homojen bir öğrenci nüfusu elde etmek öğretmenlerin her bir grubun ihtiyaçlarına yönelik ders işlemesine olanak sağlasa da, öğrencileri ayrıştırmak ve gruplamak genellikle sosyo-ekonomik farklılıkları pekiştiren, öğrenimde fırsat farklılıkları yaratan ve sonuç olarak da başarmak için kendilerine eşit fırsatlar tanınmadığına inanan çok sayıda öğrenciyi demotive eden dolaylı bir ayrımcılık olarak işliyor. Aslında öğrencileri bu şekilde sınıflandırmak, sadece bir kısım öğrencinin yüksek kademelerde başarı sağlayacağını ima ediyor. Bu nedenle ailelerinin , öğretmenlerinin ve okullarının onlardan yana yüksek beklentileri olmasından en çok istifade edebilecek öğrencilerin motivasyonunu düşürme riski taşıyor.  
 
Hürriyet

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.