Karaman Özel Selçuklu Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Fahri Arı, çağımızın en yaygın hastalıkları arasında bulunan, ciddi maddi ve manevi zararlara sebebiyet veren obeziteyi özetledi.

7-14 Nisan Sağlık Haftasında çağımızın en tehlikeli hastalığı olarak öne çıkan obeziteye dikkat çeken Dr. Fahri Arı: “ Modern toplumlar da teknolojinin ve endüstrinin gelişmesiyle birlikte obezitenin de hızla arttığını görüyoruz. Teknoloji ve endüstrinin bize sağladığı avantajları bilinçsiz kullanmamız neticesinde bir süre sonra kolay iş ve kolay yemek döngüsü bizlere fazla kilolar, diyabet, kolestrol, kalp-damar hastalıkları, hormon bozuklukları, cinsel hastalıklar ve daha birçok hastalık olarak geri dönüyor. İnsanlarımız birçok iş için daha az çaba sarf ederken, tarihin hiçbir döneminde görülmemiş derecede bol ve kolay elde edilebilir yiyecekleri bolca ve bilinçsizce tüketiyor. Özellikle yağlı ve şekerli hazır gıdalardan oluşan bu yaşam biçimi bireylerimizin ve toplumumuzun geleceği için büyük bir tehlikedir. “ uyarısını yaparak obezite hakkındaki bilgilerini paylaştı.

1. OBEZİTE NASIL TANIMLANIR?

Fizyolojik düzeyde obezite yağ dokusunda sağlığı bozacak boyutta aşırı düzeyde veya anormal yağ birikimi olarak tanımlanabilir. Basit olarak tanımlamak gerekirse obezite; enerji dengesinin bozulması sonucunda oluşmaktadır. Diyet, egzersiz ve genler enerji dengesini oluştururlar.
Enerji tüketimi; 3 şekilde olmaktadır.
1- Bazal metabolik hız
2- Diyetle olan termogenez
3- Fiziksel aktivite

2. VÜCUT NASIL YAĞLANIR?

Vücutta yağ depolanması çeşitli biçimlerde olabilmektedir. İki temel yağ depolanma biçimi mevcuttur.
- Göbek çevresindeki yağlanma ile giden abdominal (elma tipi, android tip, santral) obezite genel olarak erkeklerde görülür
- Kalça ve baldır çevresindeki yağlanma ile giden gluteafemoral (armut tipi, jinekoid tip, periferik) obezite ise genel olarak kadınlarda görülür

3. OBEZİTEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Yaş
Cinsiyet
Eğitim düzeyi ve genel durum
Medeni durum
Doğurganlık
Beslenme alışkanlığı
Alkol
Fiziksel aktivite
Eğer bir birey, günlük kalori alımını sürekli olarak 50-200 kcal. artırırsa, 4-10 yıllık sürede 2-20 kg alabilmektedir. Çeşitli davranış değişiklikleri, fizyolojik, psikolojik, genetik, medikal, endokrin ve terapötik nedenler obezitenin gelişiminde etkili olmaktadır. Ayrıca İnsülin direnci ( homa indexi yüksek) olan kişilerin kilo vermesi zordur. Böyle bir durum varsa ilaçlarla direncin kırılması gerekir.

4. OBEZİTE TEDAVİSİ

Obezite tedavisinde bugün eski uygulamaların aksine ideal kiloya ulaşmak hedef olarak saptanmaktadır. Bu hedef gerçekçi değildir ve çoğunlukla ulaşılamayıp, hastanın motivasyonunu kırabilir. BKİ düzeyine ne olursa olsun ek kilo almak zararlı, kilo vermek de yararlıdır. Yılda 5-10 kg kilo kaybı risk faktörlerinin hafiflemesini ve ölümlerin azalmasını sağlar.12 haftalık kilo verilmesini öngören bir program, müteakiben de 12 haftalık korunmasına yönelik bir program oluşturulabilir. Belirlenen hedefe ulaşıp, kilo bir sene korunursa hasta ile yeni hedefler belirlenebilir.
Obezite tedavisinde kullanılan en etkin yöntemler, diyet, davranış, egzersiz, ilaç ve cerrahi tedavilerdir. Bu tedavilerden sizin için en uygununun en etkili haliyle uygulanabilmesi için bir uzman hekim ve diyetisyen eşliğinde takip edilmesinin büyük önemi vardır.

Haber7