Obezite; birçok hastalığı içinde barındıran ciddi bir sağlık sorunu'

Obezite; birçok hastalığı içinde barındıran ciddi bir sağlık sorunu'

Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Obezite, Diyebet ve Tiroid Merkezi Sorumlusu Yrd. Doç. Dr. Halil Kutlu Erol, obezitenin vücutta aşırı yağ birikimi olarak tanımlandığını söyledi.

Bu durumun kilolu olmak ile başlayıp, yağ fazlalığı haline dönüştüğünü söyleyen Erol, "Bu duruma sıklıkla insülin direnci, kan basıncı ve kolesterol yüksekliği, karaciğer yağlanması, kalp-damar hastalıkları eşlik ediyor. Yani obezite, sadece kozmetik bir sorun değil, birçok hastalığı içinde barındıran ciddi bir sağlık sorunları kompleksi." dedi.

Kilolu olmanın fiziksel bir sorun olmaktan çıkarak ciddi bir sağlık problemi haline geldiğinden yakınan Yrd. Doç. Dr. Halil Kutlu Erol, hareketsizlik ve günlük yaşamın sonu gelmez koşuşturmasının da obeziteyi salgın hale getirdiğini vurguladı. Obezitenin, sadece çok yemekten kaynaklanmadığını, dolayısıyla basit bir şişmanlık veya kozmetik bir sorun olarak görülemeyeceğini belirten Erol, "Genetik yatkınlık, durağan hayat tarzı, fiziksel aktivite azlığı ve yemek yeme alışkanlıklarındaki yanlışlıklar, obezitede önemli rol oynar. Obezite; tip 2 diyabet, kalp-damar hastalıkları, damar sertliği, safra kesesi hastalıkları, eklem hastalıkları gibi hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştırır. En önemlisi bazı kanser türleri ile doğrudan ilişkilidir, zira obeziteye sebep olan beslenme alışkanlıkları, kansere yol açan sağlıksız alışkanlıklarla da birliktelik gösterir. Meme kanseri, bağırsak kanseri, mide kanseri gibi kanser türleri, daha çok obez insanlarda görülür." bilgisini verdi. Bütün hastalıkların kaynağının 'dolu mide' olduğuna dikkat çeken Erol, şu uyarılarda bulundu:

"Mideyi çok fazla doldurmamak gerekir. En zengin öğün kahvaltı; en hafif öğün ise akşam yemeği olmalıdır. Özellikle gece geç saatlerde yemek yemekten kaçınmak gerekir. Yemekler en az 20-30 dakikada, yalnız başına değil, sofrada, mümkünse ailece, çok iyi çiğneyerek yenilmelidir. Beyin doyma sinyalini yemeğe başladıktan ancak 20 dakika sonra alır. Bu nedenle, sofradan 20 dakikadan önce kalkmamak gerekir. Yemekten hemen sonra çay, kahve veya tatlı tüketmek de çok doğru değil. Meyve bile hemen yemek üzerine yenmemeli; daha çok bir ara öğün olarak düşünülmelidir. Porsiyon miktarlarını biraz küçültmek gerekiyor. Tabağımızın hepsini doldurmaktan ziyade, azar azar yemek almalı, doymazsak bir miktar daha koyabilecek şekilde bir miktar yer bırakmalıyız. Uzun süre aç kalmamak da önemli. Öğün aralarını çok uzatmamak ve ana öğünler arasında fındık, ceviz, badem, leblebi, kuru üzüm, incir, hurma gibi sağlıklı atıştırmalıklardan ölçülü miktarda yemek veya 1 porsiyon meyve + yoğurt şeklinde bir ara öğün tüketmek faydalı olabilir. Ayrıca düzenli ve kaliteli bir uyku olmazsa, iştah artabilir ve kilo alımına sebep olabilir."

Cihan

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.