O Hâtemü’l-Enbiyadır, âlem-i insaniyetin başka bir resule ihtiyacı yoktur

O Hâtemü’l-Enbiyadır, âlem-i insaniyetin başka bir resule ihtiyacı yoktur

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Bakara Sûresi 4. âyetin Tefsiri

Üçüncü maksadın vech-i in’ikâsı: Meşhur bir kaidedir ki, bir vâhid çoğalsa, teselsül eder, gittikçe gider, bir yerde durmaz. Fakat çoklar ve kesir olanlar ittihad etse, kuvvetlenir, istikrar peyda eder, yerinde kalır, daha değişmez. Demek, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, hâtemü’l-enbiyadır. Mefhum-u muhalifiyle işmam eder ki, ondan sonra peygamber gelmez; hâtemiyetine hâtem ve imza basar.

Dördüncü maksadın veçh-i in’ikâsı: 1 مِنْ قَبْلِكَ kelimesinin ifade ettiği gibi, Hazret-i Muhammed (a.s.m.), onların halefidir ve onlar, tamamen o hazretin selefleridir. Binaenaleyh, halefin, selefe ait vazifeyi tamamıyla üzerine alarak onların yerine kaim olması, o hazretin bütün seleflerine nâip ve bütün ümmetlerine resul olduğunu iktiza eder.

Evet, bu kaide, hükmüne uygun fıtrî bir kaidedir. Zira, Zaman-ı Saadetten evvel insan âleminin ihtiva ettiği ümmetler, milletler arasında maddeten ve mânen, istidaden ve terbiyeten pek muhtelif ve geniş mesafeler vardı. Bunun içindi ki, terbiye-i vâhide ve dâvet-i münferide kâfi gelmiyordu. Vakta ki âlem-i insaniyet Zaman-ı Saadetin şems-i saadetiyle uyandı ve müdavele-i efkâr ile, an’anelerinin terkiyle, tebdiliyle ve kavimlerin birbirine ihtilâtlarıyla ittihada meyil gösterdi ve aralarında münakale ve muhabere başladı; hattâ küre-i arz bir memleket, belki bir vilâyet, belki bir köy gibi oldu; bir dâvet ve bir nübüvvet umum insanlara kâfi görüldü.

Beşinci maksadın vech-i in’ikâsı: مِنْ قَبْلِكَ’deki مِنْ iptidâ mânâsını ifade eder. İptidâ ise, bir intihâya bakar. İntihâ, adem-i ihtiyaca delâlet eder. Öyleyse, o hazret, Hâtemü’l-Enbiyadır ve âlem-i insaniyetin başka bir resule ihtiyacı yoktur.

مِنْ قَبْلِكَ kelimesinin bu beş letâife mâkes ve mazhar olmasına nazar-ı belâgatçe delâlet eden emare şudur ki: Bu beş maksat, bir nehir gibi şu âyetlerin altında cereyan etmekle, âyetten âyete intikal neticesinde مِنْ قَبْلِكَ havuzunda içtima etmiştir. Evet, kelimenin sathında görünen bir tereşşuh, bir yaşlık, kelimenin altında havuzun bulunduğuna delâlet ve ima eder. Maahaza, bu maksatların beyanına ayrı ayrı âyetler tahsis edilmiştir.

1 : Senden önce

Bediüzzaman Said Nursi
İşaratü'l-İ'caz