23. Emirdağ Lahikası Müzakeresinden Dersler

Bu hafta müzakere edilen mektublardan alınan derslerden bazı numuneler:

29 ve 30. mektubların[i] derslerinden:

• Medreset-üz-Zehra; hem İslam âlemi hem şark hem de bu milletin en mühim işidir.
• Risale-i Nur’u takdim ederken kıymetlerini hissettirmek önemlidir.
• Risale-i Nur bu memlekete ve bu vatana çok kıymetli hizmetler etmiştir ve edecektir.
• Medreset-üz-Zehra’nın hayat bulması, ilmî bir alt yapı için gereklidir. Bir program şeklinde olan ve çok ilim dallarının çekirdekleri içinde bulunan Risale-i Nur’un hayata hayat olması için evvela ilmî olarak üzerinde çalışıp somut uygulama önerilerinin ortaya konması gerekir.
• Risale-i Nur ile Medreset-üz-Zehra tahakkuk etmiştir diyebilir miyiz? Bediüzzaman, Celal Bayar döneminde bile kurulması için ümit taşımıştır. Maddeten ve fiilen kurulması önemlidir.
• Risale-i Nur namına içtimai ve siyasi bir cereyana katılamayız çünkü; Risale-i Nur, rıza-i İlâhi’den başka hiçbir şeye alet edilemiyor.

39. mektubun derslerinden:

• Bir Nur şakirdinin etrafına Genç Said’leri toplayan, onun kudsî niyeti ve ihlasıdır.
• Her bir risale bir Said olarak konuşmaktadır, muhataplarına hitap etmektedir.
• Bediüzzaman Risaleleri manen kendi malı olmadığını söylediği gibi maddeten de öyle görmüştür. Telif ettiği eserleri parasını vererek almıştır, hatta bazen yorganını satmakla yani; zaruri ihtiyacı olan eşyaları dahi satmakla parasını ödeyerek almıştır.

41.mektubun derslerinden:

• Hz. Üstadımızın ve nur talebelerinin hayatı bir dest-i inayet altında geçiyor onlar hizmet-i Kur’aniyede istihdam olunuyorlar.
• Üstadımız ve talebeleri dinsizlik cereyanının tahribatını önlüyorlar ıslah ve tamirine çalışıyorlar.
• İman hizmeti her şeyden daha önemli ve kıymetli. Onun için iman hizmeti karşısında küçük kıymetsiz basit şeyler olarak görülmesi gereken kusurlara bakmamak ve görmemek gerekiyor.
• Üstad Hazretleri şehir dışına gidiş gelişleri de, hayatın her alanı gibi, hizmete göre; hizmetteki ihtiyaca göre düşünüyor, önceliği ona göre belirliyor.

42. mektubun derslerinden:

• Risale-i Nur hizmeti denilen iman ve Kur’an hizmeti, bir şahs-ı manevî şeklinde çalışıyor.

• Risale-i Nur Külliyatını oluşturan eserlerin her birinin ayrı bir kıymeti ve önemi var.
• Risale-i Nur gelişi güzel telif edilen eserler değil. Telifinde de bir takım özellikler hikmetler VE HARİKALIK var.

43 ve 44.mektubların derslerinden:

• Bediüzzaman bunları bayram olarak zikrediyor. Demek bizim bildiğimizden başka çok bayramlar da varmış: 1. Şerrin kırılması 2. Dini yaşama hürriyetinin başlaması  3.Alemi İslam’ın ittifakı 4. Gaybi haberleri  zamanın tasdik etmesi 5. İnsanlığın Kur’an nurlarına ihtiyacını hissetmesi.
• Bediüzzaman; İhvan-ı Müslimîn Cemiyetine, kendisi için hazırlanan, on nur mecmuası göndermiş. Dünyanın her yerindeki Müslümanlara Risale-i Nur’un ulaşmasına ehemmiyet vermiş. Onlar siyaset yolu ile güç ile İslama hizmeti tercih ediyorlar diyerek onlara Risaleleri göndermezlik etmemiş.
• Hiçbir garaz karışmadan sadece Allah rızası için imana ve Kur’ana çalışanları iman hizmetinin kudsiyeti muhafaza eder. Adalet ve inayet-i İlahiyenin himayeti bize kafidir.
• Biz de vefat edince arkamızdan “vazifesini tam yapmış” diyenler olacak mı? yoksa unutulup hatta unutulduğumuz da unutulacak mı?

50. mektubun derslerinden:

• Bugünün Ankara’sı ile Üstad’ımızın bu mektubda tarif ettiği Ankara arasında ne gibi gündem farkı vardır? İktidar kısmı tam prensibini kabul etmeye vakit bulabilmiş midir? Müteaddid partiler kendine taraftar bulmak veya kabahatlerini örtmek için çalışmalarını bıraktılar mı? İslamiyet ve Kur’an aleyhindeki hariçteki akımlar içimizden bazılarını bulmamışlar mı? Bunlar Kur’an lehinde cidden çalışanları çeşitli propagandalarla evhamlandırmıyorlar mı? Ve tüm bunlar Nurcuların da kuvve-i maneviyelerini kırmaya çalışmıyorlar mı?

Bu sorular Üstad’ın söylediklerini günümüz pratiğine uygunluğunun olup olmadığını test etmek içindir. Daha birçok soru sorulabilir. Eğer sorulan soruları doğru kabulünü varsayarsak bu mektubun yazılış veya muhataplık tarihini 2016 olarak alsak yanlış olmaz sanırım. Eğer mektuptan yeterli dersler çıkarılmazsa bu tarih gittikçe uzayacaktır.

• Bütün Nur talebeleri asıl gündemlerini belirlemek zorundadırlar. Anlık gündemlere takılmamaları gerekir. “İman”ı gündemlerinin birinci sırasına ciddiyetle yerleştirmek zorundadırlar.

·  Her birey asıl gündemle hareket ederse azlık-çokluk kavramları onların şevklerini kırmaz. Bu noktada kemiyetten çok keyfiyete bakarlar.

·  İçten ve dıştan gelen tazyikleri nazara alarak evhama kapılmamak gerekir. Sonuç odaklı değil süreç odaklı hareket edilmeli sonucun Allah’a ait olduğu unutulmamalıdır.

·  Hakikatler anlatılırken muhatabın anlayacağı şekilde örneklendirme gibi duruma göre eğitim metodu/metotları kullanılmalıdır. Muhatabın seviyesine göre hareket edilmelidir.

·  İçte ve dışta her zaman İslam’ın aleyhine cereyanların olacağı unutulmamalıdır. Bunlara karşı her zemin ve şartta karşı koyabilecek seviyede becerilerin elde edilmesi gerekmektedir.