Nur talebeleri ile İslam'a daha da yakınlaştım

Nur talebeleri ile İslam'a daha da yakınlaştım

Katolik olan İspanyolca öğretmeni olan Maria Price’nin Müslüman olduktan sonra kaleme aldığı mektubu

Risale Haber-Haber Merkezi
 
Katolik olan İspanyolca öğretmeni olan Maria Price bir çok dini araştırdıktan sonra İslamiyeti seçti. Aradıklarını İslamiyette bulan Price, daha sonra ise Nur talebeleri ile tanıştı. Nur talebeleri hakkında olumsuz önyargıları bulunduğunu açıklayan Price, tanıdıktan sonra düşüncelerinin nasıl değiştiğini mektubunda anlattı. 
 
Kardeşlerim!
 
Herşeyden evvel Besmele ile başlarım. Allah'ın rahmeti üzerinize olsun. Kalplerinizi iman nuruyla doldursun.
Benim için İslam'ın nuruyla yeniden doğmanın manasını ve bir kaç ay oldu ki Risale-i Nur ile ilm-i imanı temin etmenin kıymetini ifade etmeye çalışacagım.
 
Dokuz yaşından beri kendimi manevi bir cazibenin içinde hissediyorum. Ben bir katolik okulunda yatılı olarak okuyordum, papazların çok duygulu bir şekilde vaaz etmelerine rağmen öğretmek istediklerini kendilerinin de uygulamadığını gördüm. Farkettim ki katolik dini benim dinim olamazdı. Daha sonraları evangelist, mormon ve protestanlık gibi çok dinlerde dolaştım. Ama hiç birisi ruhumu tatmin etmedi. O zamanlar İslam hakkında tarih derslerinden bildiğim savaş, kavga, cihad ve harb gibi şeylerdi. Ama dini öğretisi hakkında hiç birşey bilmiyordum. Dahası burada, Latin Amerika’da Peygamberimizin ismi bile Mahoma olarak biliniyor.
 
O zamanlarımda rüyalarım başladı. Tekrar tekrar ve devamlı olarak ve rüyamda devamlı bir ihtiyar zat görüyordum. Çocukluktan, yetişkinlikten ihtiyarlığa kadar hayatının safhalarını görüyordum. Yüzünü görmemekle birlikte mükemmel tevazu ve merhamet sahibi olan bu zat bana huzur veriyordu. Diğer bir rüyamda saydam bir deniz ve üzerinde bir kaç gemi görüyordum. Bir geminin üzerinde "sura 14:23" yazılı idi. (Sura burada kırbaçlamak manasına geliyor.) Ben bu rüyalara ehemmiyet vermemekle birlikte o gemilerin ev ve üzerindeki numaraların onların adresleri olduğunu sanıyordum. Ya da üzerindeki sayı kadar beni kırbaçlayacaklar sanmıştım. Anlam da veremiyordum. Daha sonra bu rüyamı bir müslümana anlattığımda bunun bir ayet numarası olduğunu ve İbrahim suresinin 23. ayeti olan meali "İman edip salih amellerde bulunanlar, Rablerinin izniyle altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere konulmuşlardır. Orada birbirlerine olan dirlik temennileri: “Selam”dır." olduğunu söyledi. 
 
Aklımdaki soruları müslüman arkadaşıma soruyordum ama eve geldiğimde rüyalarımda sorularımın cevabını daha mükemmel alıyordum. Rüyaların ehemmiyetinden dolayı bazen çok tedirgin oluyordum ki uyumak bile istemiyordum. Halis bir kalple ve rüyalarımdan sonra aldığım kararla İslam'a girmekle yeniden doğdum. Tabi ki bu süreçte koyun postunda çok kurtlar gördüm. 
 
NUR TALEBELERİ İSLAM'A DAHA DA YAKINLAŞMAMA VE DERİNLEŞMEME VESİLE OLDULAR
 
Risale-i Nur'un hakikatını altı ay oluyor yeni öğreniyorum. Çünkü Nur talebeleri hakkında önceden bildiğim ayrı bir mezhep oldukları ve kitaplardan maddi çıkar amacı güttükleri idi. Sonradan Nur talebesi bir kaç kardeşle tanışmak nasib oldu. Sohbetimiz sırasında bana en büyük tavsiyeleri Risale-i Nur'u her gün en az 20 dakika da olsa okumamdı. “Bu şekilde hayatının rızay-ı ilahi yolunda değiştiğini göreceksin ve bütün vesveselerden ve şüphelerden kurtulacaksın” diyorlardı. Risale-i Nurun bu nurlu talebelerine bu tavsiyelerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Bu sayede benim İslam'a daha da yakınlaşmama ve derinleşmeme vesile oldular. Dahası kemiyete değil keyfiyete ehemmiyet veriyorlardı ki bu da beni etkilemişti.
 
Daha sonraları ki, bu kitap fuarının olduğu zamanlara rastlıyor, tekrar rüya görmeye başladım. Rüyamda dağlar, yeşil kırlar ve yedi renkli gökkuşağı ile deniz görüyorum. Bir dağda bir zat var ve biz kardeşlerle mütemadiyen o dağda yaşayan zatın yanına çıkıp, fevkalade parlak, ışıl ışıl sayfalar alıyoruz, dönerken kucağımız dolu dönüyoruz, bunları halka dağıtyoruz fakat şöyle bir tuhaflık var ki biz dağıtırken sayfalar ekmek ve tatlılara inkilab ediyor. Yine bir rüyada bir zat dağın zirvesinden dağın eteklerine düşüyor fakat düştüğü yer birden gül bahçesi oluyor. Diğer bir rüyamda ise iki grup insan var, herkesin göğsünde sanki bir lamba gibi bir ışık var. Ama gece olduğunda diğer grubun göğsündeki ışık kayboluyor ve onlar bizim gittiğimizin tersine gidiyorlar. Bizim bulunduğumuz grup ise bir yöne sevkediliyor ki orada gökkuşağı, üç tane dağ ve ışıldayan saydam bir deniz var. Bu gurubun göğsündeki nur hiç sönmüyor ama diğer gurupta tam tersi gece olunca göğüslerindeki bütün ışıklar zulümatta kayboluyorlar ve onlar kara bir buluta doğru sevk olunuyorlar. Bu zulümatlı kalabalık içinde tanıdığım kişileri de görüyorum. Rüyalarım bu şekilde devam ediyor ki burada hülasa ediyorum. Risale-i Nur'un irşadıyla rüyalarımın tabirlerini daha iyi anlıyorum ki benim için mühim ikaz nevinden olduğu kanaatindeyim.
 
HÜZÜNLÜ OLDUĞUM BIR ZAMANDA 33 PENCERE RİSALESİNİ AÇTIM
 
Risale-i Nur bana Cenab-ı Hakk'ın azametini, merhametini, şefkatini ve inayetini onun nurlu yoluna irşad etmesiyle isbat etti, gösterdi. Hüzünlü olduğum bir zamanda, otuzüç pencere risalesinden tevafuken açtığım yedinci pencerede "Şimdi ey bedbaht gafil! Şu halde Onu görmek ve tanımak istemezsen; aklını çıkar at, hayvan ol, kurtul..." diyordu. Diğer bir risale olan Küçük Sözler kitabında Sekizinci Sözde "Şu dünya ve dünya içindeki ruh-u insanî ve insanda dinin mahiyet ve kıymetlerini ve eğer din-i hak olmazsa, dünya bir zindan olması ve dinsiz insan, en bedbaht mahluk olduğunu ve şu âlemin tılsımını açan, ruh-u beşerîyi zulümattan kurtaran يَا اَللّٰهُ ve لاَ اِلهَ اِلاَّ اللّٰهُ olduğunu anlamak istersen; şu temsilî hikâyeciğe bak, dinle" diyordu. Bana devamlı muntazır kaldığım ve beni irşad edecek olan dinden cevaplar veriyorlardı, rüyalarımın tabirlerini gösteriyorlardı.
 
Kardeşlerim her zaman dualarımda Cenab-ı Hakk tercümelerin hitama ermesi hususunda size ihtiyacınız olan güç ve kuvveti ihsan etsin diyorum. Ta ki kalplerine şifa bekleyen çok kişiler var ki bu Nurlar onlara ilaç hükmüne geçecek. Zira biz öyle muazzam bir hazineyi kaldırıyoruz ki bu bizim kuvvetimiz fevkinde, bu hizmeti yüklenme ve yürütmede başka daha kuvvetli eller yardım etse çok memnun olmak lazım. Allah'a tevekkül edin, ta ki Cenab-ı Hak sizi istihdam etsin. Nefsin hastalıkları olan enaniyetin, hodfüruşluğun ve hırsın damına (tuzağına) düşürmesin ki bunlar bütün ihlası ve mahviyeti izale ediyor. Eneden dolayı riya ve kibre kapı açıyor. Cenab-ı Hakk sizi bu hastalığa düşürtmesin, iman ve ihlas ile O'nun rızasını kazanmak nasib etsin.
 
Ey Risale-i Nur talebeleri! Risalelerin nefsime verdiği deva ve tecrübelerden birisi de çok tefekkür ettiğim ve müstefid olduğum ihlas Ve Uhuvvet'tir. Hususan Beşinci Sebepte olan ayet ki وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوَى Birbirinizle hayır ve takvada yardımlaşın. Diğer bir yerde "Bir zerre ihlaslı amel batmanlarla ihlaslı olmayana müreccahtır." Ve yine Altıncı Sebep'te Ey ehl-i hak! Ey hakperest ehl-i şeriat ve ehl-i hakikat ve ehl-i tarîkat! Bu müdhiş maraz-ı ihtilafa karşı birbirinizin kusurunu görmeyerek, yekdiğerinizin ayıbına karşı gözünüzü yumunuz! وَاِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَامًا edeb-i Furkanî ile edebleniniz! buyrulmaktadır. İhlas hakkında yirmibirinci lema bütünüyle büyük ehemmiyete haizdir.
 
Ben İslam içinde bulunmam kısa bir süreç olmasına rağmen huzurunuzda acizane bu cümleleri söylüyorum. Bunun nedeni bunların benim için ilahi buyruk tarzında idrak etmiş olmam ve beni bu yolda devam etmeye zorlamış olmalarıdır. Samimiyetle şöyle inanıyorum ki eğer bir kişi diğer kardeşlerine ya da diğer kişilere karşı halatında ve fiiliyatında sadık ise müttaki ise hakikata olan bu aşk vasıtasıyla nefsin hevesatı hakikatın gereklerine ve hakkın marziyyatına rızay-ı ilahi için boyun eğecektir. Hakkı ve hakikatı karşı tarafta görse bile onu kabul edip memnuniyetle destek olacaktır. Biz bütün gayret ve himmetimizle ihsan-ı ilahi ile bize verilmiş olan bu sorumluluğu kaldırmaya ve iman ve Kuran hizmetinde ihlasla çalışmaya mecburuz.
 
Size bu şekilde hitab edebilmiş olmakla Allah'a şükrediyorum. Her zaman Nur taleberi olarak dualarımdasınız. Allah size rahmet etsin, sizi muhafaza etsin, sizi korusun. Rüyamdaki zatın dediği gibi ki "Güneş benim lambam, yıldızlar mumlarımdır" ben de Allah ömrünüzü ve Kuran ve iman hizmetindeki yüksek gaye ve vazifenizde sayinizi nurlandırsın diye dua ediyorum.
 
Hürmet ve sevgilerimle kardeşiniz Maria Price
 
(Mektubu İspanyolcadan Türkçeye tercüme eden: Arif Ebcim)

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum