Nun harfinin hatırlattıkları

Bediüzzaman, cemaatle namazın faziletini ve namazın sırrını  “Na’budu” daki “nun” harfinde bulduğunu anlatıyor. Bir tek harf birkaç perde halinde ibadet ve namazın külliyet kazandığını gösteriyor.

Birinci perdede, cemaatle kılınan mekanda, namaz kılan her fert herbirine hem şefaatçı, hem de okunan hüküm ve davalara şahid ve te’yid edici hükmüne geçiyor.
Böyle olunca her fert ibadetini, cemaatın şahsı manevisinin ibadetyle Allah’ın dergahına arz edilmiş olur.

İkinci perdede; İçinde bulunduğu şehrin bütün camileri bir cami şeklini alır. Onların da dua ve tasdiklerine mazhariyet kazanmak tasavvuru ibadetin manasını büyütüyor.

Üçüncü perdede ise; yeryüzü büyük bir mescit, Kâbe-i Mükerreme’nin etrafında daireler halinde tutulmuş safların içinde kendisini gören Allah’a hamd eder. “Benim bu kadar şefaatçilerim var; benim namazda söylediğim herbir sözü aynen söylüyorlar, tasdik ediyorlar” şeklinde düşünür.

Bediüzzaman bu noktadan başka bir mananın kendisine açıldığını ve içinde bulunan cemaatin de üç daireye ayrıldığını bildiriyor:

Birinci daire; bütün mü’minlerin bulunduğu büyük cemaat. Yukarıda üç perdede ifade edilmiştir.

İkinci daire; Bütün varlıklar, büyük bir namaz ve geniş manalı tesbihatta, her taife, her cins kendine has ibadet ve tesbihatla meşgul çok geniş bir cemaat içinde bulunduğunu anlamakla namaz ayrı bir kıymet kazanır.

Üçüncü daire; görünüşte küçük, fakat hakikatte ve yaptıkları vazifede büyük bir alem olan her insanın bütün vücut zerrelerinden, duyularına kadar, ayrı ayrı ibadet ve teşekkür vazifeleriyle meşgul olduklarını idrak etmekle, dil, kalb ve Rabbani latifeler bütün dairelerdeki camaat adına “Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım isterim” söylediler.

“Kur’an-ı Hakimin tercümânı ve mübelliği olan Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü vesselâmın Medîne-i Münevvere denilen mânevî minberinde, şahsiyet-i mâneviyesi, haşmetiyle temessül ederek, “Ey insanlar! Rabbinize ibâdet ediniz” (Bakara Sûresi, 21) hitabına karşı her üç cemaat; “Ancak Sana ibadet ederiz” (Fatiha Sûresi, 5) şeklinde mükabele ediyorlar.

Bir tek harf olan “nun” başka yerde de ifade edildiği gibi çok geniş manaya işaret ediyor. Bu manaları Kur’an’ın hakiki bir tefsiri olan Risale-i Nur farklı ve çok zengin ifadelerle gösteriyor.

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.