Mehmet ÖZÇELİK

Mehmet ÖZÇELİK

Noktayı sevmedim

Bana, ’Nokta kullanmayan, virgül kullanan kişi’ diyorlar.
Çünkü nokta bitiştir.
İfade etmeye çalıştığımız bir şeyi daha tam ifade edemeden sonlandırmaktır.
Nokta; o noktadan, nokta bana tam tercüman olamamaktadır.

Nokta; akışımı durdurmakta, beni frenlemektedir.
Hele birde tam kıvamını bulmuş, coşkulu bir akış, seri bir gidiş içerisinde iken, karşıma dikilen nokta; beni adeta bitirmektedir.
Toparlan toparlana bilirsen!...

Nokta zaman kaybettiriyor… Enerji sarfiyatına sebeb oluyor… Çaptan düşürüyor… Ekonomik yönden de zarar oluyor.

Noktayı kim icad etmişse; yorgun birisiymiş… Belli ki savaştan çıkmış… Savaşa çıkmamış.
Savaşan biri noktayı kullanmaz…
Noktayı bulan kişi, kapasite yetersizliğinden devreye noktayı almış…

Noktanın  en çok kullanıldığı yerler; başta mezaristanlardır. Sonra hastahaneler… Gündüzü yakalayamayıp geceye mahkum olan yerler ve bir de hapishanelerdir.

Nokta hasrettir… Hüzün verir… Ayrılıktır… Kavuşmaya ara verir.

Nokta sondur… Filmin bitişi… Heyecanın sönüşüdür.

Nokta sönmektir… Gündüz doğan güneşin akşamdaki batışıdır.
“Batıp giden, sönüp bitenleri sevmem”

Noktada inat da vardır.
Artık son noktayı koydum! Daha olmaz!

Nokta fikre vurulan prangadır.
Düşüncenin önünde sed ve engeldir.

Hz.Hızır Hz.Musa ile olan yolculuklarında hep virgül koyup nokta koymamaya gayret göstermiştir. Ancak Hz.Musa hep nokta koymaya çalışmış, Hz.Hızır’ın sabrını taşırmıştır. Sonuçta ise, o da noktayı koymuştur… Tavrını göstermiş… Arkadaşlığını bitirmiştir.
Hz. Musa keşke noktayı koymasa idi…
Hz. Hızır son noktayı koydu… Sır perdeleri kapandı…
Nokta perde oldu…

‘Yiğidi öldür fakat hakkını yeme’ atasözünce;
Noktaya bu kadar da haksızlık etmeyelim.
Nokta; yuvaya dönüştür… Dinleniştir… Hizmetin ücretini almak, hayatın, meşgalelerin yorgunluğundan emekliye ayrılıştır.
Yeni bir hayatın başlangıcıdır.
Her şey ve hayat noktalardan oluşmuştur.
Kelimeleri noktalar oluşturur.
Kâinat noktaların birleşimidir.
Atomlar noktalardan, varlıklar atomlardan oluşmuştur.
Nokta olmasaydı kelime, cümle ve kelam dediğimiz söz ve sohbet olmazdı.
Hayatımıza noktayı koyarken, aman ha, son nokta olmasın!
Yeni noktalara basamak olsun…

Virgül nefes aldırıyor… Enerji topluyor… Yeni bir şevk veriyor… Yeni bir başlangıç yaptırıyor… Zincirin halkasını koparmadan, bir sonrakine bağlayarak devam ettiriyor.
Ayakkabı bağı gibi, tüm deliklerin bağlarını sonlandırmadan, bir diğeriyle bağlıyor.

Virgülle hayatımı bitirmiyor… İşlerimi sürdürüyor… Hayatın bağı oluyor.

Virgülde; başla son arasında bir tenasüb var… Anlaşma var… Uyum var… Sevgi var… Saygı var… İrtibat var… Samimiyet var… İlgi ve alaka var…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum