Niyet ettim Allah rızası için değişmeye

Niyet her şeydir. Sağlam bir niyetten can almayan çok şey ise hiçbir şeydir.

Basen dönüp yeniden bakmak gerekir her şeye. Değerlendirme yapmak. Nerdeydim nerelere geldim kabilinden kendini bir sorgulamak. İnsanın sorgulaması caiz olan tek kişisi kendisidir. Başkasının ne niyetinden ne de yaptığı işten haberdardır netice itibariyle.

Kendini sorgulamak kolay değil elbet. Cesater ister. Hataları kabul etmek ister. Neticelere mertçe bakmak ister.

Olumsuz neticeleri görse yaşasa ve iliklerine kadar hissetse de insan değişmesi kolay değildir. Bir kere kalıplar içine girmiştir. “asla” ları ve “tabiki de” leri vardır. sanki can damarı sanar bunları oysa canına okuyan damarlardır bunlar. Bir sıyrılıverse bir çıkıverse bu cendereden hayat suyuna ulaşacak, griler ebem kuşağına dönecek tüm azaplar lezzetlere inkılab edecektir. Ama kör olası taassub. kr de zaten ekstra bedduaya ne hacet. Kör olası alışkanlıklar. Evet alışkanlıklar da kör. Bakmadan anlamadan, dinlemeden, etrafındaki hayat kaynaklarını görmeden öyle azap içi azaplara talim etmek.

Ne zaman çıkar insan bundan ne zaman yakasını paçasını sıyırabilir? Bir inayet eli lazım bir himmet bir istikamet. Selim kalb ve müstakim akıl. Bizde yok ise bunlar hiç kimse de yok mu etrafta. Kapıya bacaya kilit vurup perdeleri sıkı sıkı çekip kendi yalnızlığının karanlık dehlizlerinde debelenmek çok mu cazip?

Hayat yardımlaşma üzerinden işler.  Tanımadığınız hiç kimseden de yardım isteyemezsiniz. Karanlık kuyularınızdan kafanızı çıkarıp bakmadıkça da kimseleri göremez kimselerle tanış olamazsınız.

Kendi ile yetinmek ya narsist ya üümitsiz eder insanı. Hangisi daha beter siz karar verin.

Hayid gün ışığına çıkma zamanı. Işıl ışıl masmavi gökler bizi bekler. Tanışmak, bilmek, istişare etmek, kendi doğrularında direnmemek, hakkı görünce koynundaki batılı bırakıvermek zamanıdır.

Hepimizin nefes almaya ihtiyacı var. bu nefesi ise tek başımıza alıp vermenin anlamı yok. Bir mukabil nefes bulmalı, mukabil bir kalb. “işte ben ölsem de yaşamaya devam edecek ruhum” demeli insan. Evet sizin kaç ruhunuz var?

“kardeşlerim adedince ruhlarım sağlam kalsın” peki hangi kardeşler? Kendi başına karar alıyorsak, defalarca toslamakla beraber burnumuzun dikine gidiyorsak, birliğimiz, istişaremiz yoksa. Bir tek nefesiz, ben Hayy derim o Hu dediğimiz ruh kardeşlerimiz yok ise ben ölünce kalacak nem var?

Evet zaman bizi yutan enelerin içinden çıkıp, kendimize zulmetmişliğin bayıltıcı yorgunluğundan sıyrılıp nahnü olma zamanıdır. Boğucu zulmet perdesinden çıkmanın tek yolu ihlas ve uhuvvet risalesindeki düsturlar muvacehesinde ruh kardeşlerimizi bulup bir olma “biz” olma zamanıdır.

Hasbelkader yolumuz kesişen ve hasbelbeşer çıkageleni görememenin ayak diremesinde takılan insan akıl ve kalbini işletmeli, nefsin karanlık dehlizlerinin parçalayıcı canavarlarına karşı bir zırh giymeli.

Peki nereden başlamalı ne yapmalı ne etmeli?

İşte ilk adım: “Niyet ettim Allah rızası için değişmeye” gerisi Allah’ın kurdeti ile yaratılacak ve Allah’ın Rahmet hazinesinden size sunulacaktır. Fark edip şükretmekten gayrı yapacak iş kalmamıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum