Dindarlık şiddeti arttırmaz, azaltır

Dindarlık şiddeti arttırmaz, azaltır

İslami organizasyonlar, Aşağı Saksonya Kriminoloji Araştırma Enstitüsü'nün (KFN) yaptığı ve Müslüman gençlerin şiddete daha eğilimli olduğunu savunan araştırmanın önceki araştırmalarla çeliştiğine dikkat çekerek, "Dindarlık şiddet eğilimin arttırmaz, azal

Ziver Ermiş'in haberi

Araştırmada İslam'ın aktarılma şeklinden şikayetçi olunduğunu hatırlatan teşkilatlar, "Öyleyse İslam din dersleri bir an önce verilmeye başlanmalı." çağrısı yaptı.

Almanya'daki İslami organizasyonlar ve İslam bilimciler, KFN'nin yaptığı araştırma sonuçlarının başta Bertelsman Vakfı'nın araştırması olmak üzere önceki araştırmalarla çeliştiğine dikkat çekerek, araştırmaya şüpheyle baktıklarını açıkladı. Almanya İslam Konseyi (Islamrat) Başkanı Ali Kızılkaya, Müslüman ve özellikle dindar gençlerin şiddete daha eğilimli olduğunu savunan araştırmaya şüpheyle baktığını açıkladı. Aynı zamanda İslam çatı kuruluşu Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi (KRM) dönem sözcüsü olan Ali Kızılkaya, "Ben, dindarlık arttıkça şiddet eğiliminin de arttığına hiç şahit olmadım. Tam tersine." dedi. Welt Kompakt gazetesine açıklamalarda bulunan Kızılkaya, "Benim gözlem ve tespitlerim inançlı Müslüman olmakla şiddet eylemcisi olmak bir biriyle örtüşmüyor." dedi. Ali Kızılkaya, "İnsanların dindar olması, sürekli ona göre davrandıkları anlamına gelmez." diyerek gençlerde şiddeti, uğradıkları ayrımcılıkla açıkladı.

KFN söz konusu araştırmayı, 9. sınıfta olan 45 bin öğrenci ile yaptığı anketle gerçekleştirdi. İddiaya göre 'dindar' ve 'çok dindar' şeklinde nitelendirilebilecek göçmen çocuklarının şiddet eylemlerine, yaşıtı olan Hıristiyan çocuklarından daha meyilli. Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD) Genel Sekreteri Aiman Mazyek, Müslüman çocukların Hıristiyan çocuklardan çok daha fazla şekilde ayrımcılıkla karşılaştıklarını hatırlatarak şiddet eğilimin kaynağının bu olabileceğine dikkat çekti. Mazyek, şiddet ve alkol tüketiminin İslam inancına aykırı olduğunun da altını çizdi. Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir ise, İslami teşkilatların yöneticilerinin aksine araştırmanın realist olduğunu savundu.

"UZUN SÜREDİR İMAMLARIN ALMANYA'DA YETİŞMESİNİ SAVUNUYORUZ"

Die Welt gazetesine yaptığı açıklamalarda başka noktalara da dikkat çeken Mazyek, bu noktada İslam din derslerinin önemine vurgu yaptı. Aiman Mazyek, "Biz uzun süredir imamların Almanya'da yetiştirilmesini ve Almanya'da, okullarda İslam din derslerniin verilmesini talep ediyoruz. Buradan da hareketle eyaletler, acil olarak dini cemaatlerle anlaşarak uygulamaya geçmeli." dedi.

UÇAR: ARAŞTIRMA DİĞER ARAŞTIRMALARLA ÇELİŞİYOR

Osnabrück Üniversitesi'nden Prof. Dr. Bület Uçar ise, araştırmayı tamamen incelemediğini ancak sonuçlarının çok şaşırtıcı olduğunu vurguladı. Bu araştırmanın daha önce yapılan Bertelsmann Vakfı'nın araştırması gibi araştırmalarla örtüşmediğine dikkat çeken Bülent Uçar, araştırmada elde edilen verilerin çürütülmez veriler olması gerektiğinin altını çizdi. Kendisinin de birçok bilim adamı gibi İslam'ın öğretilmesinde yeni bir anlayışı savunduğunu bildiren Uçar, "Bizim, Avrupa'da İslam'ın aktarılmasında yeni bir anlayışa, zaman uygun bir seviyede yeni bir konsepte ihtiyacımız var. Bunun için İslam'la ilgili yeni bir teolojik tartışmaya gerek var." dedi. Prof. Dr. Uçar da okullarda düzenli bir İslam din dersi talep ederek, bununla dinin aktarılmasının sadece aile ve camilerde bırakılmamış olacağını kaydetti. Uçar, "Bizim, devlet tarafından yetiştirilmiş din öğretmenlerine, Anayasa'ya dayanan din öğretmenlerine ihtiyacımız var. Onlar Almanya'da, İslam'ın barışçıl ana düşüncesini aktarabilir." dedi.

Almanya Uyum Bakanı Maria Böhmer de Uçar'la aynı pozisyonu savundu. Böhmer, "Almanya'da genç Müslümanların, burada yetiştirilmiş imamlar ve din öğretmenlerinin eşliğinde eğitim görmeleri gerekiyor." dedi. Bu imam ve din öğretmenlerinin Alman toplumu ve anayasasına dayanması gerektiğini kaydeden Böhmer, Almanya'daki değerleri ve Alman dilini iyi bilmeleri gerektiğinin altını çizdi.