Pakistan'dan dönen Yeryüzü Doktorları Acil Müdahale Takım'ndan Dr. Adil Günören, Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, bölgedeki yardım kuruluşlarının bile can güvenliği olmadan muhtaç insanların yarasını sarmak için uğraştığını ifade etti. Dr. Günören, Pakistan'da otorite kavramı diye bir şeyin kalmadığını, farklı çıkar gruplarının birbirleriyle mücadelesinin ülkeyi felakete sürüklediğini belirterek, ''Ülkede kaç kişinin öldüğü kaç kişinin yardıma muhtaç olduğunun tam sayısı belli değil. İnsan kaçırma olayları had safhada. Özellikle Swat Vadisi'nde 1,5 aydır devam eden çatışmalar yüzünden evlerini terk eden insanların yüzde 85'i çok zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyor. Ülkede güvenli denilebilecek az yer kalmış. Evlerini terk edenlerin ancak yüzde 10-18'i (250 bin kişi) BM'nin kamplarında barınabiliyor. Kamp dışındakilerin hali ise içler acısı. İnsanlar adeta iki ateş arasında kalmışlar. Göç edenler güvenli bölgelerdeki okullarda, boş kamu binalarında, sokaklarda kurdukları derme çatma çadırlarda ya da akrabalarının yanında kalıyor.'' şeklinde konuştu.

Türk Kızılay'ının ilk günden bu yana bölgede olduğunu söyleyen Günören, kendilerinin de çatışmaların başladığı mayıs ayından beri iki ambülans, bir mobil klinik aracı, doktor ve sağlık personeliyle özellikle kamp dışındaki insanlara yardıma koştuklarını dile getirdi.

Ülkedeki krizin daha da derinleşeceği emareleri bulunduğunu üzülerek söyleyen Günören, Türkiye'den gelen yardımların halk tarafından sevinçle karşılandığını ancak yeterli olmadığını sözlerine ekledi.