-''Türkiye'de artık kentsel dönüşümün yapılması için kamuoyu oluşmaya başlamıştır. Bu bizleri yüreklendirmektedir''

-''Tarafsız bir gözle atfı nazar edildiğinde, bugün dünyaya verdiğimiz büyük fotoğraf odur ki Başbakanımızın liderliğinde Türkiyemiz siyaset ve ekonomi başta olmak üzere her alanda onurlu bir gelişme ve kalkınma hamlesi içerisindedir''
 
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kırsal alanlardan büyük şehirlere kadar kapsamlı bir iyileştirme ve doğal afetlere hazırlıklı yerleşimler için, ''kentsel dönüşüm seferberliği''nin başlatılmasının zorunlu olduğunu söyledi.
 
Bayraktar, TBMM Genel Kurulunda, milletvekillerinin, bakanlığının 2012 yılı bütçesi üzerindeki eleştirilerini yanıtladı.
 
Bakanlığın kuruluş amacı ve yapısı hakkında bilgi veren Bayraktar, bugün dünya nüfusunun yarıdan fazlasının, Türkiye nüfusunun ise yüzde 75'ten fazlasının kentlerde yaşadığına dikkati çekti.
 
Kentleşmeyle birlikte çevre sorunlarının arttığını belirten Bayraktar, 1959 yılından itibaren gelen tüm hükümetlerin bu sorunları çözmek için çeşitli önlemler aldığını anlattı.
 
Bayraktar, TBMM tarafından birçok yasal düzenleme yapılmış olmasına rağmen şehirlere olan yoğun ve düzensiz göçe, dolayısıyla plansız ve çarpık yapılaşmaya engel olunamadığını söyledi.
 
Yerleşim birimlerinin önemli bölümünün başta deprem olmak üzere doğal afet riskiyle karşı karşıya bulunduğunu belirten Bayraktar, ''Mevcut yapı stokumuz ise doğal afetler karşısında can ve mal kaybına neden olma riski taşımaktadır'' dedi.
 
AK Parti hükümetleri döneminde devletin 500 bin, özel sektörün 4,3 milyon konut ürettiğini anlatan Bayraktar, konutların tümünün mühendislik hizmeti aldığını söyledi. Bayraktar, ''Yine de konut stokumuzun önemli bir kısmı yenilenmeye muhtaçtır'' ifadesini kullandı.
 
Ülkenin çarpık yapılaşmalardan arındırılması için kentsel dönüşüm çalışmalarının yoğunlaştırılması gerektiğini ifade eden Bayraktar, şöyle devam etti:
 
''Ancak, gelişmiş ülkeler dahi kentsel dönüşüm konusunda zorlanmaktadırlar. Meksika, Brezilya, Mısır, Tayland gibi birçok ülkenin gecekondularla başı derttedir. gecekondu sorununu çözebilmişlerdir.
 
Diğer yandan, Meksika, Brezilya, Mısır, Pakistan, Tayland gibi daha birçok ülkenin gecekondu bölgelerindeki problemlerle başı derttedir. Dönüşümler büyük zorluklar ve mali külfetler gerektirmektedir. Örneğin, Brezilya, 1700 gecekondu bölgesinden acil olan 200 bölgenin dönüştürülmesi için 570 milyar dolar bütçe ayırmayı planlamaktadır. Ayrıca, Çin'de ve Hindistan'da 10'ar milyon acil konut ihtiyacı olduğu bilinmektedir. Aynı şekilde, Afrika'da, Güneydoğu Asya'da, Ortadoğu'da ve Orta Asya'da da sosyal konut ihtiyacı ve gecekondu dönüşüm sorunları olduğunu biliyoruz.
 
Ülkemizde de Dünya'nın yaşadığı benzer sorunlar yaşanmaktadır. Gecekondulaşma ve kaçak yapılaşma, kentlerimizin sağlıklı büyümesini ve gelişmesini önlemiş, doğal çevrenin tahrip olmasına yol açmış, olası bir afet durumunda mal ve can kaybını arttırarak, yoksulluğu da besleyen bir yapı oluşturmuştur.''
 
-''Yüce Meclisimizin de desteğini alarak...''-
 
Bayraktar, 9 yıllık dönemde, Cumhuriyet tarihinin en büyük gecekondu dönüşüm ve kentsel yenileme programını oluşturarak, Kars'tan İzmir'e, Uşak'tan Trabzon'a, Ankara'dan Diyarbakır'a ve Gaziantep'ten İstanbul'a kadar ülke genelinde, mahalli idarelerle birlikte, 134 bölgede 63 bin 222 konutluk uygulama başlattıklarını söyledi.
 
Aynı dönemde, 22 bin afet konutu üretildiğini anlatan Bayraktar, aynı zamanda bu dönemde alınan tedbirler sayesinde gecekondu yapımının da durduğuna dikkati çekti.
 
Tüm bu çalışmalar sırasında kentsel dönüşüm uygulamasının zorluklarını da gördüklerini belirten Bayraktar, ''Problemin çözümü noktasında şimdiye kadar iyi niyetli birçok çalışma ve mevzuat düzenlemesine rağmen alınan tedbirler beklenen sonuçları sağlayamadı. Bu nedenle, pratiğe yönelik, vatandaşı da koruyan ve sorunları çözen bir yasal düzenleme için kanun tasarısı hazırladık ve Başbakanlığa takdim ettik. Yüce Meclisimizin desteğini de alarak bu yasayı el birliğiyle çıkarabilirsek, afetlerdeki zararı asgariye çekerek modern yerleşim birimleri inşa etmenin önünü açmış olacağız'' açıklamasında bulundu.
 
Bu düzenleme ile öncelikle riskli alanlar tespit edilerek, mahalli idareler başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapmak suretiyle, afet öncelikli kentsel dönüşüm çalışmalarına, hiçbir siyasi ayrım gözetmeden, süratle başlanacağını belirten Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
''Kırsal alanlardan büyük şehirlere kadar kapsamlı bir iyileştirme ve doğal afetlere hazırlıklı yerleşimler için, 'kentsel dönüşüm seferberliği' başlatmak zorundayız. Türkiye'de artık kentsel dönüşümün yapılması için kamuoyu oluşmaya başlamıştır. Bu bizleri yüreklendirmektedir.
 
Bu doğrultuda ortak aklı oluşturmak zorundayız. Kentsel dönüşümler, çağdaş ve modern şehirler oluşturmanın ötesinde hayat standartlarını arttırır. Yoksulluğu azaltır, doğal kaynakları korur ve sağlıklı çevreler oluşturur, gettolaşmada ciddi oranlarda düşüş meydana getirir ve illegal oluşumların önünü keser, iş potansiyelini artırarak ekonomiyi canlandırır ve istihdamı arttırır.''
 
-''Deprem değil, çürük bina öldürüyor''-
 
''Görülüyor ki deprem değil çürük binalar öldürüyor'' diyen Bayraktar, deprem riski göz önüne alınmadan inşa edilen denetimsiz, kalitesiz ve mühendislik hizmeti almayan yapıların depreme ve diğer afetlere karşı direnemediğini söyledi.
 
Mahalli idarelerin her türlü teknik altyapısının da güçlendirilmesi için öncelikler belirlenerek gerekli finansal destek verileceğini ifade eden Bayraktar, şöyle konuştu:
 
''Müşavirlik hizmetleriyle bilirkişilerin niteliklerine ve mesleki yeterliklerine ilişkin düzenlemeler yapılacaktır. Bakanlığımız ülke genelindeki kalkınma politikalarına uygun ulusal ve bölgesel nitelikli mekansal gelişme strateji planlarını da hazırlayacaktır. Bu planlar ile ticaret ve sanayi için önem arz eden alanlar, gelişmekte olan kırsal yerleşim yerleri, turizm yöreleri, koruma alanları ve afet riski yüksek yöreler netleştirilecek ayrıca, koruma ve kullanma dengesi gözetilerek, yatırım ortamları iyileştirilecektir.
 
Diğer taraftan, ülke genelindeki çevre düzeni planlarının tamamı 2014 yılı sonuna kadar bitirilmiş olacaktır. Kıyı bölgelerine ilişkin plan çalışmalarına da hız verdik. Yine kırsal yerleşmelerde yapılacak yapılarla ilgili olarak, yöresel mimari özellikleri öne çıkaran ve yöresel malzemeyi kullanan, güvenli, örnek yapı projeleri üreterek, halkımıza bedelsiz olarak vermeye başladık.
 
Tarafsız bir gözle atfı nazar edildiğinde, bugün dünyaya verdiğimiz büyük fotoğraf odur ki Başbakanımızın liderliğinde Türkiye'miz siyaset ve ekonomi başta olmak üzere her alanda onurlu bir gelişme ve kalkınma hamlesi içerisindedir. Nihai hedefimiz, lider ve örnek ülke olma yolunda çalışmalarımızı artırarak, kararlılıkla sürdürmektir.''
 
Çevre yönetimi ve kirliliğin önlenmesi amacıyla su ve toprak kaynaklarının korunması doğrultusunda havza bazında kısa, orta ve uzun vadede hedefleri belirleyerek, yol haritasını oluşturduklarını belirten Bayraktar, ''Çevreyi kirletici etkisi bulunan faaliyet ve tesislerin almak zorunda oldukları çevre izinleri ve lisansları (ÇED) için başvuru aşamasında talep edilen 199 adet belgeyi 16'ya düşürerek işlemleri basitleştirdik'' dedi.
 
Bayraktar, son 9 yıllık dönemde Türk inşaat sektöründe ve yapı malzemeleri üretiminde de çok önemli gelişmeler olduğunu söyledi. Bayraktar, ''Bundan böyle yapılar, teknolojiyi takip eden ve hizmet içi eğitime tabi tutulmuş sertifikalı ustalar tarafından inşa edilecektir'' ifadesini kullandı.
 
Binalarda enerji verimliliğini sağlamaya yönelik, ''Enerji Kimlik Belgesi''nin alınmasının zorunlu hale getirildiğini anımsatan Bayraktar, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından sorunlu birkaç il hariç tüm illerin kadastro çalışmaları sonuçlandırıldığı bilgisini verdi. Bayraktar, Orman Genel Müdürlüğü tarafından talep edilen 2-B kadastrosu ve güncelleme çalışmalarının da 2012 yılı sonuna kadar tamamlanması hedeflendiğini ifade etti.

Rotahaber