Nefsimle bir hasbihal

Büşra Doğan'ın yazısı

Uzağında olabilmek var hayatın...

Bizi her geçen gün içine çeken keşmekeşin... Yüzlerdeki gülümseyişi silen hayatın... Bizi hakikatten kopartıp en dibe çeken hayatın...

Huzur olsa hislerimizde...  Her kalp atışında boğulan bir ruh değilde sonsuzluğu çağıran olsa... Ne yazıkki karartmaktayız onu gün be gün... Çare nedir bilir kalp ama adım atamaz o yöne... Nefse yenildin mi bir kere... Bir kere izin verdin mi tatmasına dünyayı yoktur geri dönüşü... Dur dersen durur mu acaba?...  Senin sınırlarını aşıyor o taraf desek döner mi geri... İmkansız mı? Değil belkide... Ama yaradılış sırrımızı idrak etmektir elbet çözümü...

Zaman akıp geçse de ne kalıyor bizlere...

Yıldızlar adedince haykırmalı "AF ET YARAB" Biz seni unutmaktayız... İzin Verme Sensiz Yüreklere!

Küçük anlarda saklı sonsuzluğun sihri..

Bir an gelip geçer zihninden.. Kalbin hızlanır... Durdu sanırsın sen ama... Kaparsın gözlerini... Bir sessizliktir sadece dileğin... Ümidi arzularsın... Sonsuzluğa ulaşabileceğine dair küçüçük bir ümid.... Zihnin bulanır düşüncelerle... Çıkış yakınlarda olmalı ama nerde... Gözlerin hala kapalıdır.. Açmaya korkarsın çünkü açtığın "an" gelmiş "anın" gidişi olucaktır... Onu orada tutmalı hep... O ümidi hep arzulamalı yürek ve ulaşabilmeli sonunda... Ama ümid sonsuzluğa ulaşmaktan önce gelmeli esasta...

Dışarıda kar yağmakta....
Zamanın ötesinden gelmekte gibi taneler... Ağır ağır düşmekteler toprağa... Sessiz çığlıklarını taşıyorlar tüm dünyanın... Geçmiş ve gelecekteki tüm acıları.... Teker teker yeryüzüne bırakıyorlar... Ki anlasın insanoğlu o acıların asıllarının bembeyaz olduğunu...
Susmakta bulursun bu zamanlarda çareyi... Her düşen tanede ararsın yürekteki hüznü...  Kaybolan zamana mı dersin bu hüzün...
-"Hayır" der bir ses içinden... Zaman geçmekte ama yenisi gelmekte...
-Hayır geleceğinden emin değilim ki...
-Geçmişinden emin misin der içindeki ses... Geçmişte yaptıklarından emin misin?
-Belkide hüznün kaynağı zamanın kendisi değil de içinde yaşadıklarım...
-"Hayır" der ses "belkide yaşayamadıkların."

Doğru olan hangisi... çıkılır mı içinden düşündükçe.... hakikat yanı başında dururken görememek niye... Seni kendine çağırırken hep uzağına kaçarken sıkışıp kalmaz mı ruh... tabiî ki de hüzün kaplar benliğini.. tabiî ki de milyon parçaya bölünmüş hissedersin kendini....

Ey ruhum sus ve dinle... Dinle tanecikler ne derler... Her bir melek indirirken onları "YA HAK" der… Sen de ey ruhum… Sen de  söyle "YA HAK"

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum