Neden siyah?

Renkler dünyasının sultanı, renkli dünyalar bilinmezken ve kimse renkli dünyalardan haberdar değilken istemiş ki renkler olsun, rengârenk âlemler olsun ve renkli dünyalardan herkes haberdar olsun.

Renklerin çeşitliliğinde hadsiz mertebeler ve farklı, hadsiz güzellikler olduğu bilinsin. Herkes renkli dünyaları seyretsin, lezzet alsın tenezzüh etsin. Teşekkür edenler de daimi olarak o renkli dünyalardan istifade etsin.

Renkler Sultanı her yer ve her şeyi münasip bir şekilde renklendirmiş. Her şeyin güzelliğine binler güzellik katmış. Binler levha-i ibret ve yüz binler tablolar yapmış, sergiler diyarında onları teşhir etmiş. Âlem renk cümbüşüne dönmüş. Renklerin en açığından en koyusuna her gün birisinin bayramı olmuş.

Her zişuuru o tablolara hayran ve takdir içinde bırakmış. Kimse renklerde, renklenenlerde, renklerinde bir kusur bulamamış. Ne yazık ki, gelenler içinde bazıları renkleri pek bilmez, renklerdeki ahengi kavramaz ve ressamlığı ve resmi bilmezmiş.

Hatta bu çok renkliliğe anlam bile vermez, “bu nasıl renklerdir” der inadına karalara bürünür, karaları severmiş. Her şeyin siyahını tercih edermiş.  Gün aydınlığından kaçar geceleri uyanık gezermiş.

Bir gün bunlardan birine sormuşlar. “Neden siyahlara büründün?” Soruya soruyla karşılık vermiş. “Niçin ve neden siyah var?”

Biri, “Renklerin Sultanı öyle istemiş, öyle takdir etmiş. Her rengin yokluk âleminde kalmayıp varlık âlemine çıkarıldığı için varlığını borçlu olduğu Renkler Sultanına şükretmek hakkıdır. Bu hakkın elinden alınmaması için var edilmişler” demiş.

Karalara bürünen bu defa demiş ki “Tamam da siyah neden var?” Biri demiş “Renklerin Sultanı her rengin nasıl ve ne şekilde güzel olacağını ve neticesini ve neye hizmet edeceğini bilir, yaratması bilmesine göredir. O renklerin Sultanıdır ve hiçten yaratandır. Bizden mi soracak hangi rengi neden ve niçin yarattığını? Hem bir hikmeti renkleri fark edebilmemiz içindir belki de…”

“Tamam!” demiş sual eden, “siyahı var etmeden renklerin âlemini yaratsaydı ya? Madem O yaratıcıdır siyahı yaratmadan da renkleri fark ettirirdi?” Biri hemen cevap vermiş… “Renkler Sultanını tanısaydın “bir bildiği var” der, “O’nun hikmetine teslim olurdun.”

“Yoksa renklerin olmayışından doğan siyah rengi kendi vehmince anlamsız bulup renkler Sultanının abesle iştigal ve abesle iştigal edenin Sultan olamayacağını ve neticede Renkler Sultanının olmadığını mı söylemek istersin?”

“Renkler Sultanı olmadan renkler ve renkler dünyası olur mu?  İlmen buna imkân var mı? Sadece, hiçbir şeyin yoktan var olmayacağını sofestailer söylüyor.”

“Ve renkler dünyasının büyük bir patlamayla hiçten ve yoktan meydana geldiğini ise fenler söylüyor.”

“Renkler âleminin menşei elbette kuru ve kuvvetsiz ve renksiz bir nokta olamaz.”
“Renkler âlemini yoktan var eden ve varlığı vacip olan Zat hem her cihetle kâmil biridir.”
“Siyaha bakıp anlamını bilemediğin için renkler sultanını inkâra kalkma, her şey bizim ilmimize münhasır değil.”
“Kendine baksan, hayatındaki siyahlara, çizgilere onların vazifelerine ve neticelerine, Renkler Sultanının deniz gibi derin hikmetini hem varlığını anlarsın.

“Renkler âlemi renkleri gerektiriyor. Bizler renklerden renkleniyoruz. Âlemler renksiz olursa anlamsız ve zevksiz olur. Ruh ihtizaza geliyor, göze güzel manzaralar. Beyaz gözü güzel eden gözün siyah kısmı değil midir?
 
“Bedi-ül cemal beyaz bir yüz ama onu tamamlayan siyah saç ve kaş ve kirpikler. Siyahî yazılar olmasaydı ne anlatırdı beyaz sahifeler. Gündüzü güzel eden gecenin siyahıdır. Daim gündüz lezzet vermez, hiç bilinmez. Gece siyah olmazsa istirahat vermez hem uyku tutmaz.

“Gölgeler siyah ve koyu olur. Siyah ve koyular hedefi netler. Karalar ve koyular haşmete haşmet katar. İşte başı dumanlı dağlar. Verir heybet ve azameti. Bildirir Kudret ve Haşmeti.

“Dağlardaki Celali manzaralar, ovalardaki cemali manzaralar biri birini tamamlar. Ger dumanlı dağlar ve buzlu karlar olmazsa olmaz bağlardaki cemal ve kemal. Demek ne zaman dağlarda duman var, bağlarda bol ballı bereket var. 

“Demek renkler bizzat güzeldir. Siyah ise hem güzel hem bilvasıta güzeldir. Renkler âlemi istiyor bu renkleri. Her bir rengin var bir görevi. Bir diğer renk üstlenmez başka görevi..

“Bunlardan daha güzel renk olamaz, var sen bul münasip ve manidar renkleri. Ey sail şimdi derim sen karaları bağlama,  âlemini karalara boyama. Her şeyi güzelleştiren ve güzel yaratan onları renklerle donatan,

“Güzeller güzeli Renkler Sultanının hikmetine itimat, Kudretine istinat, Rahmetine iltica et. Dünyan ve âlemin renk cümbüşüne dönsün.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum