Müşküllerimizi çözecek âlimler azalıyor

Müşküllerimizi çözecek âlimler azalıyor

Kültür tarihçisi Dursun Gürlek...

Risale Haber-Haber Merkezi 
 
Türkiye Diyanet Vakfı'nın organize ettiği ve İBB Kültür A.Ş.'nin katkılarıyla gerçekleşen 33. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı'nda Beyazıt Devlet Kütüphanesi'ndeki sohbetlere Ramazan'ın ilk gününden itibaren başlandı. Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği'nin (ESKADER) katkılarıyla gerçekleşen Beyazıt Ramazan Sohbetleri'nin ilk konuşmacısı bir sohbet üstadı olan kültür tarihçisi Dursun Gürlek oldu.
 
Kalabalık bir dinleyici grubuna seslenen Dursun Gürlek, Beyazıt Kütüphanesi ve çevresinde yer alan tarihî mekânlarıanlattığı ve nüktelere yer verdiği konuşmasında, bu mekânların hatırlattığı değerli simalara da değindi ve Osmanlı medeniyetini yaşatan şahsiyetlere ve eserlerine de sık sık yer verdi. Fuar Basın Danışmanı ve ESKADER Yönetim Kurulu Üyesi Elif Sönmezışık'ın yaptığı sohbetin hemen öncesinde Türkiye Kitap ve Kültür Fuarları Genel Koordinatörü Osman Sarıköse ve ESKADER Başkanı Şerif Aydemir birer açılış konuşması yaptı.
 
VAKIF KÜTÜPHANELERİNİN ÖNEMİ
 
Konuşmasına bütün ilimlerin tarihinin ilk insanlar kadar eski olduğunu anlatarak başlayan Dursun Gürlek, eskiliğin de alimlerin ve filozofların açıklayamayacağı bir izafilik taşıdığını kaydetti. Ne zaman Beyazıt Kütüphanesine gelse huzur bulduğunu anlatan Gürlek, kütüphanenin yer aldığı binanın ilk yapılan kütüphane binası olmayıp, onun ek binası olarak tahsis edildiğine dair anekdotlar aktardı. 
 
Kütüphaneye ilişkin Muzaffet Gökman'ın Kitaplar Arasında 44 Yıl adlı eserinde bilgilerin yer aldığını söyleyen Dursun Gürlek, "Beyazıt Devlet Kütüphanesi ilk resmî kütüphanemizdir. Kurucusu da ilme ve eğitime çok önem veren Sultan İkinci Ahdülhamid Han'dır. Kütüphanenin kuruluşunda çok itina gösterdi. Mekânın ilk adı, Kütüphane-i Umumî'dir. İstanbul'da çok değerli kütüphanelerimiz var. Süleymaniye Kütüphanesi, Millet Kütüphanesi, Atıf Efendi Kütüphanesi, Koca Ragıp Paşa Kütüphanesi, Selim Ağa Kütüphanesi, belli başlı tarihî kütüphanelerimizdir. Osmanlı'da vakıf kütüphaneleri önem kazanmıştır." diyerek Koca Ragıp Paşa ve kütüphanesi ile Zeynep Hanım Konağı ve Zeynep Hanım'ın Sultan Abdülaziz Han ile ilgili diş kirası hikâyesini de anlattı ve sözlerini şöyle sürdürdü:
 
MÜTEBAHHİR ÂLİM İSMAİL SAİP
 
"Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nin içindeki kitap varlığı çok gibi görünse de Fransa başta olmak üzere dünyanın merkezî noktalarında içinde milyonlarca kitap bulunan kütüphaneler bulunuyor. Kütüphanenin birinci müdürü hakkında çok az bilgi bulunan Hoca Tahsin Efendi'dir. Kendisi hattat ve imamdı. İkinci müdürü ise İsmail Saip Sencer'dir. Bir Batılı bilgin onun için 'Kafasının içi müdürlüğünü yaptığı kütüphaneden daha zengin olan adam.' demiştir. Bu mübalağa değildir. Hatırlardan okuduğumuza göre İsmail Saip Hoca, her ilim dalında mütehassıs bir adamdı. En ileri olduğu saha ise Arap edebiyatıydı. İstanbul Darülfünûn'da Arap Edebiyatı dersleri vermiştir. Kendisi Türkiye'de hatta İslam dünyasında Arapçayı en mükemmel bilen kişiydi. Üniversiteden istifa etmiş ve kırk yıl boyunca kütüphaneye sarığı ve cübbesiyle müdürlük yapmıştır. Dönemin hükümeti de kendisinin kıyafetine karışmayıp hürmet göstermiştir. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel dahi kendisinin bir hayranı idi. Çünkü bütün kütüphane zihninde satır satır yazılıydı. İsmail Hami Danışmend'in, İsmail Hakkı Uzunçarşılı'nın, Muzaffer Gökman'ın hatıraları okunursa İsmail Saip'in ne kadar büyük bir hoca olduğu anlaşılır. Uzunçarşılı Osmanlı Tarihi'ni İsmail Saip Hoca'nın dizinin dibinde yazmıştır. Uzunçarşılı onun için 'Mütebahhir (derin) âlim' demiştir. Bir de hoca kedilere çok düşkündü ve kütüphanenin adı 30'lu yıllarda 'kedili kütüphane' idi. Bugün giderek müşküllerimizi çözecek âlimler azalıyor. İsmail Saip Hoca'nın adı bu kütüphane ile özdeş hale gelmiştir."
 
Ramazan'ın manevi dünyamızı zenginleştirmesi üzerine bazı geleneklerden bahseden Dursun Gürlek, otuz teravih namazının otuz ayrı selâtin camisinde kılınmasının bunlardan biri olduğunu kaydetti. Hakiki âlimlerin meziyetlerinden de bahseden Gürlek, ilim aşığı olmanın önemini vurgulayarak merak duygusunun insanın dünyasını zenginleştirdiğini belirtti. 
 
Programın sonunda konuşan Beyazıt Devlet Kütüphanesi Müdürü Lütfi Uğuz, bu yıl fuar dolayısıyla Beyazıt Ramazan Sohbetleri'nin kütüphanede yapılıyor olmasından ve değerli hocaları ağırlanmaktan ötürü büyük mutluluk ve onur duyduklarını belirtti. Önümüzdeki yıl Mart ayında İsmail Saip Sencer'in ölüm yıldönümü olduğunu hatırlatan Dursun Gürlek, kütüphane bünyesinde anma programları düzenlenmesi gerektiğini dile getirdi.
 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.