Abdulkadir MENEK

Abdulkadir MENEK

Muhteşem buluşmalar ve muzır maniler

Konya, bir ilim ve medeniyet şehridir.
Özellikle İslam'ın Anadolu'ya hükümran olması sürecinde çok tarihi ve eşsiz bir görev ifa etmiştir.  Anadolu Selçuklu devletine de uzun yıllar başkentlik etmiş bu maneviyat şehri, bütün bir bölgeye medeniyet, ilim, irfan ve nur saçmıştır.

Konya tarih boyunca bu önemli misyonuna hep yakışır bir konumda bulundu. Bu mukaddes ve tarihi görevin ağırlık ve asaletini çok vakur bir duruşla hep sergilemeye devam etti. 

Konya ifa ettiği bu büyük misyonuna yakışır bir şekilde, tarihi ve gelecek döneme damgasını vuracak muhteşem bir buluşmaya şehadet etti. Aslında benim kanaatime göre bu buluşma, daha önceki dönemlerde farklı şekillerde ve manevi zeminlerde defalarca gerçekleşmiştir.

Bu buluşmanın manevi meclislerde hangi ihtişam ve lezzetler ile gerçekleştiğini anlama ve ifade etme imkânımız yoktur. Fakat bununla birlikte bu manevi buluşmaların gerçekleştiğine dair herhangi bir şüphem de yoktur. 

Bediüzzaman Hazretleri, 1959 yılının son günlerinde Konya'yı gelir. Ziyaret bir tatil gününe denk gelmiştir. Mevlana Hazretlerinin makamını ziyaret etmek ister. 
Ancak türbe kapalı olduğu için bunun mümkün olmadığı söylenir. Fakat o sıralarda oraya gelen Müze Müdürü, mezarın bulunduğu menzilin kapısını acar.

Üstad ayakkabısını çıkarır. Bu türbeye ayakkabı ile girildiği ve ayakkabısını çıkarmasına gerek olmadığı söylenir. Fakat Bediüzzaman Hazretleri bu ikazı dinlemez ve ayakkabısız bir şekilde içeri girer. Birkaç adım atar, lakin daha fazla ilerlemez. Allah bilir, Üstad herhalde kapıda karşılanmıştır.
Menzilin hemen girişinde durur, dua eder, gözlerinden yaslar akmaya baslar. Bir müddet bu vaziyette kalır ve sonra geri döner. 

İkinci ziyaret veda seferi sırasında gerçekleşmiştir. Isparta'dan yağmurlu bir günde talebeleri ile birlikte ayrılan ve Urfa'ya doğru yola çıkan Bediüzzaman, yine şiddetli yağmur altında Konya'ya girer ve Mevlana'nın makamının bulunduğu caddeden geçerler.  Araba kısa bir süreliğine durdurulur.
Üstad Said Nursi, dua ve fatihalar okur. Ve daha sonra Şeb-i Arus'una doğru yoluna devam eder. 

Yeniden bir büyük buluşmanın gerçekleşmesi için bir elli üç sene geçer. Aslında bu çok uzun bir zamandır. Anadolu’nun bağrına imanın, sevginin ve hoşgörünün sembolü olan bu iki büyük Müceddinin ilim ve irfan zeminlerinde buluşması ve dertleşmesi için bu kadar zamanın geçmemesi gerekirdi.

Fakat dehrin hadiseleri, zamanın ve zeminin cilveleri, bu muhteşeme buluşmayı, bugüne kadar geciktirdi. Biz bu gecikmenin altında yatan manevi sebepleri ve kaderin cilvelerini bilmiyoruz.

Takdir bu günlere imiş. Fakat bu buluşma ile yeni ve daha güzel bir dönem başlamış oldu. Bu ülkeye ve bu ülkedeki maddi ve manevi gelişmeleri intizar eden İslam âlemi ve dünyanın, böyle büyük bir buluşmaya ihtiyacı vardı.

Risale Akademi, Akademik Araştırmalar Vakfı ve Konya Büyükşehir Belediyesinin bu muhteşem organizasyonu ile çok önemli bir adım atıldı, belki de sun’i bazı tabular yıkıldı.

Bu muhteşem buluşmanın gerçekleşmemesi için bilerek veya bilmeyerek engel olmak isteyenlerin gayretleri, çok şükür bu buluşmaya engel olamadı. Bu demektir ki, artık bu zemindeki hizmet yolları da sonuna kadar açılmıştır.

Mütevazı, fakat ihlaslı ve kararlı bir şekilde yola çıkan Risale Akademi ve AKAV sevdalıları, Said Nursi ve Risale-i Nur konusunda hem zihinlerde ve hem de fiili olarak kurulan bariyerleri bir bir yıkmaya ve yolları açmaya devam etmektedirler.
Bilmiyorum, bu kadar güzel neticelerden sonra, hala dudak büken veya bu muhteşem buluşmaları görmezden gelenler var mı? Varsa bile, artık bu merhaleden sonra, böyle düşüncelerin hiçbir kıymet-i harbiyesi kalmamıştır.

Milletin vicdanında yer bulan, alkışlanan, dua ve tebrikler ile karşılanan bu hayırlı ve nurlu faaliyetler ile ülkemiz ve alem-i İslam, inşallah en güzel günlerine kavuşacaktır..
Bu güzel faaliyetlerin artması ve ülke sathını bir Nur Dersanesine çevirmeye başlaması ile birlikte, şer güçlerin oyun ve tertipleri de elbette artacaktır.

Son günlerde Taksim Meydanında başlayan ve diğer birçok illere yayılmaya çalışılan tahrip ve yıkım faaliyetlerini, bir üslup meselesine bağlamanın imkanının olmadığını, herhalde meseleye biraz iz’an ve tarafsız nazarlarla bakan herkesin malumudur.
Ülkede bu türden gelişmeler arttıkça ve manevi fütuhat gerçekleştikçe, bu tür hazımsız ve dış kaynaklı tertiplerin devam edebileceğini ve tahriklerin dozunun artabileceğini unutmamak gerekir. Bu günler dua ve Allah’a iltica vaktidir.

Cibali Baba’lar, elbette her zaman olduğu gibi bu günlerde de olacaktır. Siyasi husumet ve kafalarında yer etmiş muhalefet duygularının esiri olan bazı tarafgir zihniyet sahiplerinin, bu manzaralara iştahla baktıklarının da farkındayız. Hatta bu tertipleri ve provokasyon girişimlerini ‘’artık iniş, hızlanıyor mu’’ diye keyifle yorumlayan bazı zavallıların da ellerini ovuşturduğunu görüyoruz.

‘’Venizelos ile birlikte Enver Paşa’ya vurmam’’ diyen bir Üstad’ın hakiki talebesi olan kişilerin de böyle zavallı bir duruma düşmeyeceklerini de biliyor ve dua ediyoruz.
Bu günler dua ve Allah’a iltica vaktidir. Çok güzel bir zeminde başlayan ve görkemli neticelere ulaşan Nur Hizmetlerinin, bu ülkede hakiki bir kurtuluşa vesile olacağı güne kadar aşk ve şevk ile hizmetlerimize devam etmeliyiz. Hiçbir siyasi tarafgirlik ve husumet içinde olmadan, dua ve manevi desteklerimize devam etmeliyiz.
Yapılması gereken ve yılların ihmal ve gadrine uğrayan daha nice hizmetler vardır. Bu ülkede meseleleri gerçek zemininde konuşmak ve tartışmak için daha çok çalışmamız gerekir.

Şimdi Konya, ‘’Said Nursi ve Mevlana’ya Göre Aşk ve Şefkat Sempozyomuna ‘’ hazırlanıyor.
Gerçekleşmesi gereken daha nice ‘’Muhteşem Buluşma’’ var. Said Nursi’nin; Ahmedé Xani, Ahmedé Cıziri, Şeyh Edebali, Akşemseddin, Niyazi Mısri, Tillo, Hacı Bayram-ı Veli buluşmaları bizleri bekliyor.
Bu muhteşem buluşmalar gerçekleştikçe hasret azalacak ve problemler bir bir çözülecektir.
Ülkenin önüne maddi ve manevi engeller koyarak ‘’Nurlu Yarınlara’’ ulaşmasını engellemeye çalışan şer güçlerin oyunlarını başlarına geçirenin yolu daha çok çalışmak ve Allah’a iltica etmekten geçer.
Şimdi dua ve gayret zamanıdır. Hep beraber gelecek Nurlu Yarınlara gücümüz nispetinde katkıda bulunmaya hazır mısınız?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum