Müfredata en büyük katkıyı Said Nursi’nin Medresetüzzehra modeli yapar

Müfredata en büyük katkıyı Said Nursi’nin Medresetüzzehra modeli yapar

İslam medeniyetinin bir başka önemli sonucu, demokrasi kavramının içini dolduracak olan şeriatin sunduğu hürriyeti ortaya çıkaracak olmasıdır

Risale Akademi: “Yeni bir medeniyet önerisi olarak, Said Nursi’nin Medresetüzzehra modeli yüzyıldan bu yana uygulanmayı bekliyor.”

Risale Akademi, müfredata katkı çağrısına verdiği karşı çağrıda (cevapta) Bediüzzaman Said Nursi’nin yüzyıl önce sunduğu bir medeniyet olarak Medresetüzzehra projesini gündeme getirdi.

“Risale Haber üzerinden yayınlanan Risale Akademi önerilerinin, esasen birer Medresetüzzehra projesine ait muhtevanın birer parçası olduğu dile getirilen açıklamada, Medresetüzzehra modelinde temel fikrin, “Din İlimleri” ile “Fen İlimlerinin” birlikte, iç içe, kaynaşmış bir şekilde verilmesi olduğu belirtildi. Bu şu demek; fenleri Allah’ın isimleriyle açıklayıp her bir fen konusunu ve malumatını birer Marifetullah nuruna çevirmek; dini ilimleri de fen ilimlerinin verileriyle destekleyip her bir dini bilginin tabiattan ve kâinattan bağımsız olmadığını, iç içe ve kaynaşmış olduğunu izah etmektir.”

Öte yandan Medresetüzzehra Projesinin temel fikri dayanaklarından birinin de Batı Medeniyetinin, Komünizm, Faşizm ve diğer müstebit felsefelerin uygulanma biçimlerinden doğan istibdada, eğlenceleriyle dünyanın gayri meşru lezzetlerine yönlendirmeyle sonuçlanan sefahate ve sömürgeciliğin zillete düşürücü, alçaltıcı hükümranlığına karşı, gerçek hürriyeti ve bu hürriyetin kaynağı olan İslam medeniyetini öne çıkarmak olduğu açıklandı.

Batı medeniyetinin, uyguladığı ekonomik sistem ve siyasal yönetim biçimlerinin bir sonucu olarak, insanları sömürü nedeniyle fakirliğe, eğlencelerle uyuşturup sefahate ve inanç sistemlerini tahrip ederek ahlaksızlığa sürüklemiş olmasıdır. Dahası, insaniyetperver (Hümanizma) maskesi altında girdikleri ülkelerden çıkarken, o ülkelere vicdansız gaddar yönetimleri musallat etmeleridir.

Oysa İslam medeniyeti (ki, Batı medeniyetinin içindeki müsbet ve insani bilimler İslam medeniyetinden aşırılmıştır) insan türünün mükemmelleşmesine, insanlığın manevi yeteneklerinin çekirdek hüviyetinden çıkıp meyveler veren bir ağaca dönüşmesini sağlamasıdır. İslam medeniyetini istemek, aslında insaniyeti istemektir.

İslam medeniyetinin bir başka önemli sonucu, demokrasi kavramının içini dolduracak olan şeriatin sunduğu hürriyeti ortaya çıkaracak olmasıdır. Müslümanlar medeniyeti parlatmak istiyorlarsa şuraya, meşverete, meclise daha çok güç vermelidirler. Çünkü şura ve meşveret sisteminde her bir ferdin görüşünün katkısı önem kazanmaktadır.

“Özetle, Bediüzzaman’ın Medresetüzzehra modelinin ana fikri, yetişecek nesillerin, biri fen, diğeri din ilimleriyle kanatlanmış bir kuş gibi olmaları, kanatlanıp istikbale uçmaları, kanatların büyüklüğüne ve büyütülmesine yardımcı olmaktır. Bu uçuşların, mevcut Batı ve dünyaya hâkim olan diğer medeniyetlerin de insanlığa verdiği kötülüklerden ve seyyiatlardan kurtulmasına katkı sağlayacağı şüphesizdir” denildi.

SİZ DE MÜFREDATA KATKI VERMEK İSTİYORSANIZ TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.