1924 yılında Mardin'in Kızıltepe ilçesinin Ekinli (Mazraa) köyünde doğmuş Molla Mehmet Aydın. 1953'te ilk defa Abdulkerim Bulut Risaleleri veriyor ona. Tarihçe-i Hayatı eline alıp karıştırınca bütün vücudu ürperiyor. Zira hafızası onu 40'lı yıllarda vatan borcunu ödediği bir hengamda yaşadığı bir olaya götürüyor.

Şimdi 85 yaşında olan hizmet ehli salihat-ı nisvandan Nure anneden nakille: "II. cihan harbi sıralarında İstanbul Hadımköy'de süvari olarak askerliğini yaparken birgün askerlerle tren raylarının döşeme ilemini yaparlarken bu esnada yanlarına biri gelip “kolay gelsin çocuklar” manasında bir ifade kullanıyor. Mehmet Aydın ve diğer askerler başlarını kaldırıp bakıyorlarki bembeyaz sakallı yüzü nurani bir general, işlerine devam edecekken Mehmet Aydın bir generalin sakallı olamayacağını düşünerek başını tekrar kaldırır ve bakarki o zat yok olmuş. Bütün askerler tahayyürle o zatın Hz. Hızır (a.s) olduğuna inanarak işlerine devam ederler. Molla Mehmet Aydın, Tarihçe-i Hayat’ın içindeki resimleri görünce etrafındaki insanlara yukardaki askerlik hatırasını naklederek o zatın Bediüzzaman olduğunu söyler."

Mardin’in ilk nur talebesidir. Bediüzzaman'la çok defa mektuplaşmıştır. Mehmet Aydın, 1967'de Kızıltepe'nin Sandıklı köyüne göç ediyor. Üstadımızın “nurun muallimi” ünvanını verdiği Mehmet Kayalar ağabey Diyarbakır'da iken derslerine katılmak için heybesini küçük risalelerle doldurur. Kızıltepe'den Diyarbakır'a (90km.) kadar yaya olarak köylere uğrayıp kitap dağıtarak gider. Dönüşünü de aynı şekilde yayan ve kitap dağıtarak yapardı. Kızıltepeli şimdi İstanbul Fatih'te ikamet eden Halil Bahadır ağabeyin molla Mehmet Aydın'la beraber yaşadığı bir hatırayı okuduğumda göz yaşlarıma hakim olamamıştım (Öncüler- Rahmi Erdem sayfa; 83)

Ömrünün tamamını iman ve Kur’an hizmetinde geçiren Molla Mehmet Aydın, 22 Temmuz 1998'de rahmet-i rahmana kavuşmuştur. Vefatından sonra çocukları, her sene 22 Temmuzda başta Peygamberimiz (asv) olmak üzere Üstadımız ve bütün talebelerine mevlüt okutmayı hiç ihmal etmediler. 2001 yılında ilk defa Sungur ağabey özel olarak Kızıltepe'ye gitmiş ve o günden sonra cemaat içerisinde duyulmuş, her sene katılım biraz daha artmıştır. Molla Mehmet Aydın'ın Fatma, Vathe, Yahya, Esma, Nureddin, Zeyneddin, Gülsüm, Mustafa ve Haşim olmak üzere 9 çocuğu var. Çocukları ve damatlarının tamamı nur talebesidirler. Yahya ailenin büyük abisidir. Ve eskiden senede bir mevlid-i şerif okunuyorken geçen sene itibarı ile artık senede 2 defa mevlit okutularak Mardin'e giden binlerle ifade edilen misafirlere şark usulü ziyafetler verilmektedir.

Risale Akademi ve AKAV'ın geçen sene ilk defa Mardin'de gerçekleştirdikleri Münazarat Sempozyumu –ki çok şükür bir yılını doldurmadan meyvesini vermiştir- çalışmaları esnasında Kızıltepe hizmetleriyle ilgilinen kardeşlerden Fahrettin Kurtuluş beni aramış ve Mardin'e gelecek misafirlere dayılarının yemek ikram etmek istediğini bildirmişti. 500-600 kişinin gelebileceğini bunun da onlara ağır geleceğini söyledimsede daha sonra beni dayısı Yahya Aydın aramış ve kaç kişi olursa olsun bu misafirleri ağırlamak istediğini ısrarla bildirmişti.

Ben de Mardinliyim bizim yörelerde yapılan yemekleri bilirim. Ama sevgili okurlar ilk deneme 500-600 kişi derken 1200 kişinin üzerinde misafir ve 10 dakika içinde herkesin önüne yemeklerin servis edildiğini hayret ve hayranlıkla izledik. Yemek bittikten sonra ben kazanların başına gitmiştim. Aşçılar yemeğin aynen kaldığını bu kadar insan neden yemek yemiyor diye bana çıkışmalarını yaşadım. Halbuki herkes tıka-basa yemişti.

Risale Akademi ve AKAV ile birlikte bu sene İİKV de vardı ve bu sene Hutbe-i Şamiye Sempozyumu yapılacaktı. Aydın ailesi yine bir gün misafirleri ağırlamak istediler. Bir müddet sonra Mustafa Sungur ağabey Hakk’a gitti bu sefer her sene nisan ayında Kızıltepe'de geleneksel Sungur ağabey mevlidi yapmaya karar verdiler. Ve bu sene... (yazıya inşallah Perşembe günü devam edelim)

SAADET VE MUHABBETLE KALINIZ.