Milliyet fikri ve muhali talep etmek

Muhali talep etmek, hayal-perestliktir, ayağı yere basmamaktır, nefse zulmetmektir. Fena adamlar, milliyet fikri ile iyilik yapıyorum zannıyla kendi ırkdaşlarına fenalık yapıyorlar. Bu bir cehalettir, cehalet de muhali talep ettirir.

Müsbet ya da menfi milliyetçiliğin muhatabı idarelerdir, hükumetlerdir. Çok mükemmel, dört dörtlük, günahsız ve hatasız bir idare istemek de muhaldir.

Hükumetler iyilikleri kötülüklerine üstünlük esasına göre değerlendirilirler. Yani demokratik bir sistemi öngörürler ve çoğunluğun tercihlerine göre işleri yürütmeye çalışırlar. Çoğunluk böyle istiyor diye de diğer insanlara zulmedilmez, herkesin hukuku azami ölçüde korunur.

Dünyada birlik ve beraberlik rüzgarlarının estiği bir ortamda yurdumuzun doğusunu birtakım mükemmeliyetçi düşüncelerle koparmaya çalışan dış destekli terör örgütünün bu talebi de elbette muhal görünüyor. Birtakım işaretleme ve baskı yöntemleriyle bağımsız milletvekili seçilerek TBMM’ye girmeyi başaranların hem Türkiye’den vazgeçememeleri, hem de ayrılma ya da özerklik talebinde bulunmaları birbiri ile çelişmektedir. Ayrıca bugün bir referandum yapılacak olsa, o bölgedeki insanların yüzde 95’inin ayrılmaya karşı oldukları ortaya çıkacaktır.

Bu durum, 74 milyonluk Türkiye’yi yönetme hakkı bulunan bu insanların “Küçük olsun benim olsun” düşüncesiyle ağalık veya aşiretçilik kıskacından kurtulamadıklarını gösteriyor. Dışarıdan destek verenlerin -Allah göstermesin- bir ayrılık olması halinde kendilerine o bölgeyi yedireceklerinden nasıl emin olabildiklerine de şaşmamak mümkün değildir.

Kürtlerin geleceği hakkında söz sahibi olmak isteyenlerin geleceklerinin olmadığı, zamanı iyi okuyamadıklarından bellidir. Çünkü; düşmanlığın sebebi olan istibdat öldü, artık dostluk hayat bulacaktır. Zaten düşman da değildik. Aramıza kara kediler ve fitneler sokuldu. Zalimler doğuda yaptıkları zulmün farklı versiyonlarını yurdun batısında da yaptılar. Yani hepten mazlum bir milletiz. Mazlumlar birlik olur ve zalimleri defeder. Şu anda da zaten bu iş yapılıyor. Öyle ise birbirimize yan bakmaya, ayrı düşmeye ve düşmanların ekmeğine yağ sürmeye ne gerek var?

Bin yıldır omuz omuza savaşan, kader birliği yapan, kız alıp kız veren, etle tırnaktan farksız hale gelmiş olan bu kardeşleri zaten birbirinden ayırmak mümkün değildir. Bu fıtri gerçeği göremeyenlerin karanlık ve gizli emelleri hayal ve muhal olmaktan öteye geçemeyecektir. Ayrıca ihtilalci ve fesatçı damgasını yemekten de kurtulamayacaklardır.

Gelecek, İslam milliyeti çatısı altında toplanmayı gerektiriyor. Yaşasın siyaset-i aliye-i İslamiye!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.